orta asya'dan küçük bir topluluk halinde göç ettiklerinde, arap ve fars etkisi altında çok kaldıkları için kendilerini türk milletinden farklı olarak gören kürtlerin yapmaya çalıştığı milliyetçiliktir. bir milletin parçası olan toplulukların yaptığı "mikro milliyetçilik", zararlı unsur taşır. kürtlerin yaşadıkları topraklara bakacak olursak, türkmen ve azerilerle içiçe oldukları, az oranda da arap olduğu görülür. şimdiki durumun bunu yansıtmamasının, yani türkmenlerin bölgedeki etkinliğinin giderek azalmasının nedeni, saddam'ın arap politikası, barzani-talabani ve pkk'nın kürt politikasıdır.
bütün türkiye kürtçe konuşsun, türkçe konuşulmasın, türkçe eğitim kurumları açılmasın, türkçe konuşanlara para cezası verilsin, türkçe konuşanlar "anlamadığımız bir dille konuşuyorlar rahatsız oluyoruz" şeklinde taciz edilsin, sağa sola "ne mutlu kürdüm diyene" yazılsın, türkler anadili olmayan kürtçeyi öğrenmek zorunda bırakılsın şeklinde politika üreten kürtler olsaydı yaptıkları şey için kullanılabilecek ifadedir.
bu durumda dtp ve diğer kürt politik unsurlarının sergilediği milliyetçilik değildir. ama bu politikaları türkler ve türkçe için sürdüren milliyetçi/mukaddesatçı ve ulusalcı türklerin hepsi milliyetçidir ve faşistlikle aralarındaki çizgi oldukça görünmezdir.
bu dünya faşistlerin dünyasıymış meğer, zira her ülkenin bir anadili ve o ülkede yaşayan o dili özde olmasa bile anadili olarak kabul etmiş azınlıklar var. ne acaipmiş bu dünya.
genellikle faşist türklerin karşılığını bilmeden rahatsız oldukları milliyetçilik türüdür.
insanların ana dili olan kürtçeyi konuşma hakkını milliyetçilik olarak yorumlama eğiliminde olan bu zat-ı pek muhteremlerin almanya'da türkçe konuşma hakları ellerinden alınan türklere nasıl yaklaştıklarını iyi irdelemek gerekir.
milliyetçisi bu türklere yapılanı bir asimilasyon olarak görürken, ulusalcısı ulus devlet tapınıcılığından dolayı onlara da "almanca konuşun lan" deme eğilimindedir.
karakolda doğru söyleyip mahkemede şaşan türk milliyetçilerinin kapsamını genişleterek kürt düşmanlığı yaptığı kategoridir.
milliyet ile ırkı birbirinden ayıramayan bünyelerin ortaya attığı, türk milliyetçiliğinin anlamını anlamayanların bir devletin içersinde etnik *olarak farklı olan bir kültürü milletleştirmesinden ileri gelen durumdur. türk milliyetçiliği hangi ırk kültür veya sosyal yapıdan olursa olsun türkiye cumhuriyeti devletinin bütün vatandaşlarını içerir ve bu günkü türkiye cumhuriyeti devleti sınırları çerçevesinde vardır. türk millyetçiliği dediğimiz şey kazakistan türkünü bağlamadığına göre birilerinin onu yanlış anladığı ortadadır. zamanında saddamın katlettiği kürtlere kapılarını açıp sahip çıkmış bir devletin milletiyiz biz, sadece türklere değil kendi içimizden olan herkesin soydaşlarına icabında destek oluyoruz. türkiye cumhuriyeti devletinin etnik olarak pek çok farklı kültürden oluştuğunu hesaba katarsak her birini millet olarak algılamak hatadır.
peki millet nedir? "türkiye cumhuriyeti devletini kuran türkiye halkına türk milleti denir". atatürkün tanımı olup herhangi bir ırksal tanım içermemektedir. yani vatandaşlık bazında milliyetçiliktir ve faşizan bir düşünce içermemektedir. kürt milliyetçiliği dediğinizde amaç ıkrçılıktır. millet içindeki topluluğu milletin diğer fertlerinden ayrı tutmaktır. tamam kürt kardeşlerimize, arkadaşlarımıza sahip çıkalım ancak diğerlerine ne kadar çıkıyorsak onlarla eşit mesafede durarak. bazı kesimlerin kürtlere karşı eşit mesafede durmayışını eleştiririm hatta ben nasıl babamın diğer oğluna icabında sahip çıkıyor onu koruyorsam bir kürt kardeşimin kendisi gibi kürt olana daha yakın olmasını anlarım ancak millet değil etnik bir topluluk olan kardeşlerimizin ayrı bir millet gibi gösterilmesine tepki veririm. en azından ülkemizdeki kürtler için böyle düşünürüm. çünkü kürt milleti gibi bir kavramı kullanmak onları milletimizin yani t.c. nin bir parçası olarak görmemektir bana göre. işte yanlış olan da budur.
milliyetçiliğin faşizan kimseler tarafından yanlış yolda kullanılıyor olmasından ötürü birilerinin milliyetçiliğe tepki vermesini de anlarım.
ancak t.c. devletinin 6 temel ilkesinden birisi olan milliyetçiliğin özünde anlaşılmamış olduğunu düşünüyorum. laiklik ilkesine sahip çıkıp onu devletin temel taşı olarak görenlerin milliyetçilik ilkesine aynı derecede bakmayışı üzücüdür. milliyetçilik kavramını onu yanlış kullananların eline bırakmaktansa doğru olarak ifade edip kürt, laz, çerkez, ermeni, alevi, abhaz, rum olarak bu milletin bir paçasıysak ona sahip çıkmamız gerektiğine inanırım.
anayasada yer alan 66. madde şöyle demiş:
* Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür.
* Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türk'tür.
ikinci ifade ilk ifadede vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin çocukları da vatandaştır anlamı taşır. ırksal bir türklükten bahsetmez.
kültürlerimize sahip çıkalım, herkesin belli haklarını koruyalım ancak millet içinde millet yaratmaya kalkmayalım. *
edit: * milli takım sadece türk soyundan gelenlerin değil türkiyenin milli takımıdır mesela.
dtp'nin meclise girişinden bu yana savunduğu tek ve yegane düşünce. bu ülkede başka dert tasa yok çünkü. mesela ev geçindiren bir babanın en büyük derdi, banyodaki fayanslar kırmızı mı yoksa mavi mi olacağıdır. öyle sorunsuz bir devletiz ki, tek çözümleyemediğimiz kürt sorunu kalmış. herhalde böyle düşünüyor bu acizler.
dediğim gibi, ülkede konuşulması gereken tek sorun buymuş gibi ısıtıp ısıtıp önümüze getirilen ve herhangi bir saldırıda bulunulmasa dahi savunma ihtiyacı duyulan bir akımdır. sanarsın türkiye'de yaşayan her kürt esaret içinde, işkence görüyor, sokakta kalıyor, köle gibi çalıştırılıyor vs. ya da batıda yaşayan tüm vatandaşlarımız bir kürt gördüğü zaman ona tecavüz edesi, öldüresiye dek tekmeleyesi geliyor. yani bu mudur aga? öyle bir anlatıyorsunuz, öyle bir saptırıyosunuz ki konuları, sanarsın bu anlattığım herşey ülke genelinde yapılıyor. ulan ülke içerisinden en rahat yaşayan ırklardan birisiniz be! ne lazı, ne çerkezi, ne muhacırı... sizin kadar tepede gezemiyor ve rahat değiller. bence götünüze rahatlık batıyor sizin, valla. canınız sıkılıyor ki olmadık yere sorun var diye çıkıyorsunuz. prezervatif takma, yap 10-15 tane çocuk. sonra biz açız, devlet bize iş vermiyor diye bağır. vay vay vay... böylelerinin aklına sokayım he mi? yazık...
bu ülkede türk milliyetçiliği yapmaktan farklıdır bu durum. ezilen bir halkın yanında olmaktır kürt milliyetçiliği. her milliyetçilik nezdimde kötüdür ve zararlıdır ama burda vurguladığım kürt halkını sevmek ve savunmaktır. yoksa milliyetçilik illet ve bulaşıcı bir hastalıktır.
künyesinde "türk" yazanı kalaşnikofla delik teşik etmek gibi oldukça meşru ve haklı yöntemlerin de çıkış noktasıdır, ne de olsa ezilen bir halk. tabi abd'nin altına yatmak söz konusu olduğunda ses çıkmaz, hadi gelin de şuna "anti-türk milliyetçiliği" diyelim bari. bir başka boktan versiyonu;
(bkz: sırp milliyetçiliği)
birlikte yaşadığı milleti sırtından hançerlemeye çalışan türk milleti dahi olsa bunu hiç bir insani anlayış kabul etmez ve o topluluğa millet değil hainler sürüsü denir.
milliyetçilik öncelikle okuduğunu algılamakta bazı sorunlar yaratıyor bu bir gerçek. çünkü duyduğun her şeyi kafandaki kalıplara sokma anlayışı anlama yetisini köreltiyor. kürt milliyetçiliği dahil hiçbir milliyetçilik savunulacak bir anlayış değildir. ayrıca kürt milliyetçiliğini kötülerken farkında olmadan türk milliyetçisi olmakta absürd bir oay.
kürt milliyetçiliğinden kastımın ne olduğunu belirttim. ve milliyetçiliğin zararlı bir şey olduğunu da belirttim. fakat kürt milliyetçiliğini ezilen bir halkı savunmak olarak algılayan hehangi bir kişinin yaptığının milliyetçilik yapmadığını vurguluyorum. okuduğunu anlamayan kişiler olabilir bunu derken tanım da yapmış oluyorum.
yazılabilecek milyon tane şeyi elimin tersiyle şöyle ittim ve şu soruyu sorma kararı aldım.atatürk uyanıklılığı çerçevesinde (orijinali çarçobedir.bunu da öğrenmiş olalım ayrıca) türk milleti bileşiğiyle vücuda gelmiş ve büyük aristokrasi erkanının tefsiriyle de, ırksal bir vurgudan ziyade ülke sınırlarındaki bütün insanları ifade eden masum bir tamlama olarak dayatanlar türk kelimesinin taşıdığı mananın etnik bir hakikat olduğunu görmüyorlar mı?armut milleti,mermer milleti,web kem milleti diye anılmayan bir topluluktan bahsediyoruz değil mi?madem türk milleti (dikkat ederseniz bunu söylerken kırmızı kablo,pembe panjur mesabesinde maddesel bir sıfat tamlamasından uzak tamamen etnik çağrışımlar yapan bir şey anlıyorsunuz)etnik bir temeli olmayan bir anlam taşıyor, o halde yine etnik bir vurgu telaşı olmayan bir ismin türk milleti yerine ikame edilmesine karşı çıkar mısınız?ne de olsa ırksal bir maksat yok ve oldukça kapsayıcı anlamlar peşindesiniz.
yere düşen filistinliyi kardeş bilip elinden tutmak ne kadar milliyetçilikse, ötekileştirilip hor görülmek istenen bir halk için isyan etmek de o kadar milliyetçiliktir.
her kavramı insanlık hakları vıdıvıdısı altında meşru göstermek ne kadar mantıklı ise, her kavramını da "insanlık hakları vıdıvıdısı" olarak sümen altı etmek o kadar mantıklıdır.
merhametin beşiğinde zulmetmek, ne inssanlığımıza ne de bu toprakların tarihine yakışır.
kürtlerin yok sayılması ile doğru orantılı olarak artmış yerinde bir milliyetçiliktir. kimse türklerin kimliğini bırakması için onları zorlayamaz örneğin. milliyetçilik diğer kimlikleri inkar ettiği ölçüde daha da zararlıdır. kürt milliyetçiliği olarak adlandırılan şeyin bununla alakası yoktur.
eziliyoruz gazıyla yapılan ve türk milliyetçiliğini bile geçen faşistliğin sınırını zorlayan durumdur.
çünkü içinde yaşadığı ve ekmeğini yediği devletin bayrağını indirip sonra da insan hakları, bizi eziyorlar, kardeşlik naraları atarak mıknatıs gibi kendi taraflarına insan çekiyorlar. demokratik toplum partisinin yaptığı yüzlerce saçma hareket de kürt milliyetçiliğinin eseridir.
milliyetçilik, o milletin savunuculuğunu yapmak ve o milleti sevmektir. kürt milliyetçiliği desen: kürt, savunulacak bir yanı olmamakla birlikte, sevilecek bir millet de değildir. o halde bu durum (kürt milliyetçiliği) pek mantıklı birşey olmasa gerek...
bütün milletler kendilerini sevebilirler bunun yanında da atatürk'ün de dediği gibi bir millet bütün milletleri sevmese dahi en azından saygı duymak zorundadır.
dolayısı ile milletlerin birbirlerine saygı duyması ortak yaşam paydamız olan dünyada en önemli değerdir.