her ne kadar internet dediğimiz sanal oluşum uluslararasına, tüm dünyaya yayılabilecek kudrete sahip iken köşe yazarlarının yazdıkları gazetelerin tirajına bakıldığında ortaya çıkan rakamlar taş çatlasın 600.00 - 650.000 arası seyrediyor. ama gazetelerin tirajı bu denli düşük iken ve ve köşe sahipleri genelde ülke içindeki okuyuculara ulaşabiliyorken her ne hikmetse sözlük yazarlarından daha fazla bilinirliğe ve okunurluk oranına sahip oluyorlar. bu noktada bi' çelişki yok mudur?
bilgiye sahip olmak ve onu anlaşılır şekilde ifade edebilmektir aslında her ikisinin de amacı. yalnız ülkemizde sözlük yazarları çok değer görmez. hayır bu bir sitem değil. bu bir özeleştiri. bilgisizliğimizden, az olan bilgimizi de ifade edemeyişimizden sözlük yazılarımızı mahalle arası jargonuna dönüştürdük. bu jargon tabiiki değer görmez, görmemeli. önce yazacaklarımız hakkında bilgi edinmeli, yorumumuzu olgunlaştırmalı ve ifade yeteneğimizi geliştirmeliyiz. bütün bunları gerçekleştirdiğimizde sözlük yazarları daha çok bilinir hale gelecektir.
arasında dağlar kadar fark olan yazarlık türüdür, birisinde yazar sığ bilgilerle aklına esen istisnasız her konuda ahkam keser, diğerinde ise şöyle veya böyle bilgili, kendisini geliştirmiş kişilerin akıl ve vizyon imbiğinden geçirerek düşündüklerini yazıya döktükleri bir durum söz konusudur.
köşe yazarı sığ bilgilerle aklına esen istisnasız her konuda ahkam keserken,
sözlük yazarı sözlük formatına uymak adına az biraz da olsa bilgisi olduğu konularda yazar.
