ezik: Bere, çürük.
ezik (2) (mecaz) : Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü bir biçimde olan.
ezik denilen şeyin kelime anlamı budur...
köylü insanlar için daha farklı bir anlam içeren kelimeleri cümle içinde kullanmamak gerekir...
atamızın söylediği sözü biliyorsunuz, söylemeye gerek yok, lâkin şöyle birşey var. şehirli ya da köylü ayrımı yapmak yersizdir. öyle ki;
köylü dediğiniz insan (!) en az sizin kadar insan... belki şartları daha manuel, daha kas gücüne dayalı, belki konuşması da kaba geliyor ve belki senin gibi parfüm kokmuyor.
neyi değiştirir? hiçbirşeyi.
köylülerin ima edildiği gibi durmasının nedeni, saygısındandır, efendiliğindendir...
çünkü öyle öğretilmiştir, şehirli züppeler (!) gibi, dik başlı, kendini beğenmiş olmaktansa, olabildiğince mulayimdir ve ağır başlıdır.
bundan daha iyi bir karşılama ya da kişilik örneği olamaz...
onun naif duruşu ya da konuşması diyalogun daha düzgün geçmesine olanak tanır.
vücut dilinden anlamayan insan tesbitidir.
o duruş insana verilen değerin, saygının, alçakgönüllülüğün duruşudur. hala kaybedilmemiş değerlerin duruşudur.
insana insan olduğun için değer veren insanın duruşudur. başka şeylere değer verenler bu duruşu bilmez. o duruşu eziklik olarak anlayana yazıklar olsundur. saygı duyulası duruştur.
gençler bilmez, ismet inönü 'nün prenslerinden zamanın ankara belediye başkanı ve valisi, nevzat tandoğan 'dan gelsin;
''ulan öküz anadolulu! sizin milliyetçillikle komünizmle ne işiniz var? milliyetçilik lazımsa onu biz yaparız. komünizm gerekirse onu da biz getiririz. sizin iki vazifeniz var: birincisi, çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek, ikincisi , askere çağırdığımızda askere gelmek''
evet. ananı da al git jargonunu kim başlatmış şimdi öğrendiniz mi?
aslında köylüler ezik durmaz asil dururlar.
onlar saygıdan ve içlerindeki insan sevgisinden herşeye saygı gösterdiklerinden böyle alnı açık ve asil dururlar. onları ezik bulanlar burunları havada olan insanlıktan mahrum kişilerdirler.
keşke hepimiz o ezik denilen köylüler kadar olabilsek. bahsedilen duruş eziklik değil, efendiliktir.asil ve
saygı duyulması gereken de odur zaten. evet köylü imaj bilmez ama çok daha önemli insani değerlere
sahiptir. çalışır,üretir,doğaldır,samimidir.. kim için?
önemli değil, bizde burada o insanlara 'ezik' sıfatını yakıştırırız. çünkü hepimiz paşa torunlarıyız.
bence asıl küçümsenmesi gereken çürümüş zihniyetlerimiz.
içine sıçılası genellemedir. şayet köylününde eziği, sapığı, dengesizi, allahsızı olur. ama sözlük genliğimizin popularite düşmanlığı, yaşadığı metropole çemkirme merakı köylüyü tanrı etmiş yine, şaşırmadım. köylü de geç, kötü birşey mi?
Asil duruştur o beyzadem sen yanlış görmüşsün.
Özünü her türlü muhafaza eden köylümüze Atatürk'ün deyimiyle milletin efendisine yapılmış resmen hakarettir.
Emeğinin karşılığını alamamasına rağmen hiçbir şekilde eziklik değildir o duruş...
edep ve tevazudan kaynaklanan ideal bir duruşun, bu kavramlardan bihaber kişilerce yorumlanmasıdır. aile bireyleri köylü olmayan veya hayatında köyde vakit geçirmemiş kişilerce yapılan bir gözlem olma ihtimali yüksektir.