köyde yaşayıp mutlu olabilen insan

entry32 galeri1
    31.
  1. Benimdir. Henüz yaşım çok genç olmasına ragmen ileriki yaşamımı köyde geçirip mutlu olmayı istiyorum. Birşeyler ekip onları vakti olunca dalından koparıp yemek. Binbir emek ile onları yetiştirmek. Temiz ve sakin bir yaşam. Mutluluk için yeteri kadar sebep var bence. Ha bu arada en önemli sebep az insan çok huzur.
    0 ...
  2. 30.
  3. köy, dağ evi ormanın içinde klubüler gibi yerler'de aşırı mutlu olabiliyorum.

    tanım : bir itiraf.
    1 ...
  4. 29.
  5. Şehirde yaşayan insanla kıyaslandığında Mutlu olma ihtimali daha yüksektir. Market olmasa biz açız ama o değil.
    0 ...
  6. 29.
  7. fıtratına uygun şekilde yaşayıp sonucunda mutlu olan insandır. asıl soru bu pisliğin içinde biz nasıl yaşıyoruz olmalıdır.
    3 ...
  8. 28.
  9. Eskiden di köyde yaşamak mutlu olabilmek artık esrarın alkol ün itlik uğursuzluğun girmediği köymü kaldı ki köyde yaşayarak mutlu olunabilir.
    0 ...
  10. 27.
  11. Küçükken yaz tatillerinde 3 ay olan eylemdir. Şimdi hala gittiğimde sıkılmıyorum ama belki süre uzun olmadığı için 15 günden fazla kalamiyorum işten dolayı. Canım sıkılınca dağ tepe dere dolaşıyorum hayvanlarla uğraşıyorum kopegimle oynuyorum. Akşamları güzel hava da ince bi hırka alıp yürüyorum bunlar bana çok güzel geliyor ama sürekli yasasam sıkılırım herhalde şehirde büyümüş bir insan olarak.
    1 ...
  12. 26.
  13. kirli havaya ve sonu gelmez binalara o kadar alışkınım ki onları anlamakta zorluk çekiyorum. ne demek hava kirliliği yok öyle yerde yaşanır mı?
    2 ...
  14. 25.
  15. 24.
  16. koyden disari cikmamistir.
    boyle tipler uludag'da entry girip insanin sinirini ziplatiyorlar birde.
    1 ...
  17. 23.
  18. 22.
  19. bakırköy'de yaşıyorsa normaldir. bakır'köy' ama ata'şehir', başak'şehir' filan yanına yaklaşamaz.*
    0 ...
  20. 21.
  21. Mutlu olmayı hakeden masum ve küçük şeylerle mutlu olmayı bile yüce insandır.
    0 ...
  22. 20.
  23. marx amca demiş ki "insan doğadan koptukça toplumsallaşır, toplumsallaştıkça da yalnızlaşır" bu durumda doğayla kopmadığı için toplumsallığa karışmamış bir vatandaştır ama yalnız da değildir. kentler insanı yalnızlıştırır. hele hele bu çağın kentleri kapitalist sistemin cenderesinde can çekişirken insan pek mutlu değildir.

    ben bu vatandaşa özeniyorum açıkçası. köy yaşamı gibisi yoktur. bizden mutlu olduğu kesin.
    1 ...
  24. 19.
  25. şehirde mutlu ola bilmiş insana şaşıran insandır...
    1 ...
  26. 18.
  27. mutluluğu mekan boyutuyla sınırlamayan insandır.
    1 ...
  28. 17.
  29. şehir hayatına fazlasıyla alışmış insan için, bi süreden sonra sıkıcı olmaya başlayan eylemdir.
    o kaldığın sürede, sabah sporu, akşam rakı sofraları varsa eğer yazın geri dönmek istemezsin, o ayrıdır.
    1 ...
  30. 16.
  31. doğal, basit ve kolay bi yaşamdır. tamam, belki sineması yoktur ama çağıl çağıl çaylayan bir ırmağı vardır. cafesi, pastanesi yoktur ama, dostlarıyla birlikte çaylarını yudumlayabiliceği bi kahvehanesi vardır. onların bazı şeylerden yoksun olduğunu düşünebiliriz ama, bizde birçok şeyden yoksunuz.
    1 ...
  32. 15.
  33. normal insandır.nasıl açıklayayım.lise yıllarımda aslında yaz tatillerinde genelde köyüme giderdim.sınıfımdakiler bunu duyunca genelde benim köylü çocuğu olduğumu,ya da köyde yaşadığımı da sanırlardı.tatil günleri bir yere falan topluca gidecekleri zaman beni genelde çağırmazlardı.aslında ben bunu söylememe rağmen yani köyde yaşayıp bir köylü olmadığımı;bu şunu gösteriyordu o zaman şunu anladım beni fazla tanımıyorlardı.aslında haklılardı ben bile beni tanımıyordum.bunu ta o zaman anlamıştım.

    ve bu hala sürüyor.o zamanlar geldiğimde köyde elektirik ve su gibi modern toplumun genel ihtiyaçları bulunuyordu.ancak tv ve radyo köyde yaşadığım yerde yoktu.aslında yan taraftaki akrabada vardı da,onlarda da şimdiki gibi değil tabi d-smart,digitürk falan sadece belirli birkaç kanala bakıyorsunuz.ve bazı günler yaylacılık kültürünü bilirsiniz.amcamla beraber dağa çıkıp keçilerin yanında kalırız birkaç gün,elektirik yok su ise doğal derelerden.

    geceleri bazen uyuyamıyorsun genelde ilk gece olur bu.ve eğer açık ortamdaysanız yatınca yıldızları görürsünüz,tv karşısında ya da bilgisayar karşısında yakalamanız imkansız olan düşüncelere dalabilirsiniz.tanrı derseniz tanrı ya yanınızdadır ya da ulaşılamaz dağların arkasında ona inancınız karar verir.ya da msn'den veya telefondan konuştuğunuz sevdiğiniz kişi o anda yanınızdadır.kendinizi düşünür,tartarsınız.ya da sadece düşünürsünüz.

    buradaki konu düşünebilmektir.hayalden daha fazlasını düşünebilip bundan zevk alıyorsanız mutlusunuz.birde bütün sorunları attığınızda.
    örneğin:dağ dönüyorsunuz ve akşam olmuş.koca günün yorgunluğu vardır ve açsanız hani şehir hayatında yaşadığınız yapay eğlenceler,siyaset,aşk,sevgi,hayatınızın bütün pislikleri vs hepsi bir kenara gider o anda sıcak tarhana çorbasının kokusunu hissedersiniz ve doyuma ulaşacak olmanın verdiği hazzı.ve yemek genelde toplu yeniyorsa duyulan kaşık,çanak sesleri ve yemekten sonra gelen çay ve uzun süreli muhabbet.işte buradaki planlanmamış gerçeklik ve yaratılmamış senaryonun içinde her an farklı bir konuya değinebilirsiniz parmak kalıdırıp söz almadan başka bir deyişle kısıtlamalar,kurallar olmadan...
    1 ...
  34. 14.
  35. Köylülüğün,köyde yaşamın azalması ve kentleşmenin artması ile o ülkenin ilerlemişlik seviyesini tespit edebilirsiniz.
    Yaşadğı coğrafi ve kültürel ortamdan dışarı hiç adım atmamış insan bulunduğu çemberin dünyanın merkezi olduğunu sanır ve mutlu olmak için elindekinin yeteceğini sanır.Buna göre Ağrı,Ardaha..vs'de bir dağ köyünde,yaşıtları teknoloji çağını yaşarken hala taş devrini yaşıdığının farkına varmaz ve yaşadığı o koşullarla,hala toplayıcılık,hayvancılık yaparak edindikleri ile mutlu olduğunu düşünür.Sonra bir vesile ile şehre gelir,şehrin sunduklarını görür ve anlar aslında kısıtlı çemberini.
    Bundan senelerce önce,üniversite hazırlık kursunda,ön sıralarda oturan cengaver bir sınıf arkadaşım 'köylünün paraya neden ihtiyacı olsun ki,herşeyi elinin altında,sebze/meyve'..vs diyerek beni şaşırtmıştı.insanoğlunun barınma ve karnını doyurma gibi temel gereksinimleri ilk kalemdir ve en önemlileridir,ancak doğası gereği ilerlemek durumunda olan insan asla yetinmez,yetinmemelidir.
    Köylü,çevresindeki eksiklerden haberdar olmadığı için mutludur.Neyin gerekli olup neyin gerekli olmadığını henüz farkedememiştir çoğu yerleşim yerinde ve eksiklerinin de bilincinde olmadığı için,bu onda mutszulk hali yaratmaz.Ancak ne zaman ki şartların aslında kentli adamla aynı seviyede olmadığını farkedince göç kararı verir ve mutsuzluğunun farkına varır.Elbette,köyünde iki katlı bahçeli evinde yaşam koşulları kentte göçmen/yabancı olmaktan daha kolaydır,fakat ilerlemek için zoru seçer.
    Köylüyü köye mahkum ettirmek ve aslında 'köyünde mutlusun,geri dön' demek onun kentlileşmesini engellemektir ve ülke gelişimi için olumsuz bir adımdır.Köylü sanayileşmemiştir,köylü işçi olamamıştır ve köylü kentli koşullarına ulaşamamıştır.Farkındalığı geliştikçe mutsuzluğu artmakta ve o zaman da 'göç' gibi ciddi bir karar vermek durumunda kalmaktadır köylü.
    Kentli olmak demek alışveriş merkezlerinde vakit geçirmek değil,kentin imkanlarından yaralanmaktır.Kentli eğitime de sağlığa da çok daha kolay ulaşır.Aynı kolaylıkla iş edinip,sosyalleşir,bilinçlenir ve organize olabilir. Köylü,ufacık köyünde mis gibi doğa havasında tüm bu cazibeden uzak yaşamaya mahkum edilemez.Siz ne kadar mutlu olduğuna inandırmaya çalışsanız da artık iletişim araçları elinin altındadır.Televizyon,uydu,internet,gazete evinin oturma odasının en ortasındadır ve imkansızlıklarının da bilincindedir.En yakın hastaneye 1 belki 2 saat mesafede olmak,çocuğunun kaliteli eğitimden mahrum olması onu aslında mutsuz eder.
    Çözüm Polyannacılık oynamak değil,mutsuz köylüyü de kentleşme sürecine katmaktır.
    1 ...
  36. 13.
  37. beklentilerini düşük, moralini yüksek tutan insandır.
    köyde saçma salak dertler, gereksiz ayrıntılar yoktur.
    sabah oldu mu uyanırsın, alırsın kümesten yumurtanı, toplarsın bağdan bahçeden sebzeni meyveni, yersin yemeğini.bitti.
    gelir fazla değildir ama gider de fazla değildir.
    moda mı? o ne?
    sinema, vizyondaki filmler? pek ilgilenmiyorum.
    vitrindeki pahalı elbise? hiç farketmemişim.

    basit ve doğal yaşarsın.
    lüks değildir ama hayatın dertlerinden de bir nebze olsun uzaksındır.
    1 ...
  38. 12.
  39. 11.
  40. yıllar geçtikçe, babaannelerimiz - dedelerimiz öldükçe, kapitalizmin bir veba gibi her yeri kaplamasıyla birlikte malesef zamanla artışı düşecek olan mutluluktur.
    1 ...
  41. 10.
  42. hep ıstedıgım sey.. sehrın kosturmacası, trafık, gurultu..
    ne de guzel olur ırmagın kenarında bır koye yasamak. temız hava . oh mıs.
    1 ...
  43. 9.
  44. karnım doysun yeter bana diyen insan.
    1 ...
  45. 8.
  46. burada bir kişinin köy kavramının içini ne ile doldurduğuna ve hayata nasıl bir pencereden baktığına dikkat etmek gerekir. kimileri köyü bir mahrumiyet bölgesi olarak görürken (bkz: #12229895)kimileri de insanların ve doğanın saflığını içinde barındıran; gürültüden uzak, tertemiz ve mis gibi çiçek kokularının egzoz kokularıyla birleşmediği, huzur veren kuş seslerinin insanların çıkarmış olduğu gürültülerle gölgelenmediği köylerde haklı bir mutluluk yaşayan insan modelleridir. ha bunların yanında kendi yetiştirdiği meyveleri ve sebzeleri dalından kopararak yemenin zevki bence paha biçilemez bu yüzden köyde yaşayıp mutlu "olabilen" bir insan modeli aramak esasında yanlış bir davranıştır bilakis şehirde yaşayıp mutlu "olabilen" nadide insanları aramak ve onları tebrik etmek daha yerinde bir davranış olacaktır. nedir "köylü milletin efendisidir."
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük