Köy enstitüsünde verilen bazı dersler;
tarih, coğrafya, ev ifadesi, resim, beden eğitimi, müzik, askerlik, kooperatifçilik, sağlık bilgisi, ruh bilim (psikoloji), özel öğretim metodu, eğitim bilimi, eğitim bilimi tarihi, toplum bilimi, tarla tarımı, zooteknik, tarım teknolojileri, tarım işletme ekonomisi.. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2057086/+
aydınlanmayı köye götüren ilerici bakış. her aydın şehirli olmak zorunda değil diyenbir rahatlık ve tabiiki insanımızı kırda da tutabilecek bir öngörü.
Amerikalı eğitim bilimci John dewey'ün
"Benim düşlediğim okullar Türkiye’de Köy Enstitüsü olarak kurulmuştur. Tüm Dünyanın bu okulları görüp eğitim sistemini, Türklerin kurduğu bu okulları göz önünde bulundurarak yeniden yapılandırması isabet olacaktır”
şeklinde ifade ettiği eğitim yuvalarıdır.
Kapanana kadar dünyadaki en iyi eğitimin verildiği okullardır(evet,dünyada). Eşi benzeri olmayan bir sistemdir aslında. Bugün bile köy enstitüsünden mezun olan kişiler rahatlıkla farkedilebilir.
kendisini *vatansever* olarak adlandıran milliyetçilerin(nihal atsız,vs) dincilerle el ele verip kapattırdığı türkiyenin çehresini değiştirebilme kapasitesine sahip eğitim yuvalarıdır.
Nedenleri;
-cahil olan köylünün gözünü açması. Bizzat adnan menderesin bu konuyla alakalı bir demeci vardır. Türkiye gibi ülkelerde iktidarlar okumuş, düşünebilen halk istemezler.
-ABD'nin *komünist yetiştiriyor bunlar* baskısı ve iktidarın marshall yardımı almak istemesi. Sonuçta beleş para ve ekipman demek marshall yardımı.
Köy enstitüleri, bu ülkenin en verimli, en faydalı, sanatın, ilimin, bilimin, ülkenin en ücra yerlerine nüfuz eden en etkili projesi idi.
Özlememek ne mümkün?
Sosyal medyada bir takım gerzek solcunun ısrarla parlattığı gibi bi cacık değildir. Her şeyden önce baştan yanlış bir projedir. Köy romantizminden bir medeniyet falan çıkmaz, 3-5 çocuk mandolin çalıyor diye de köylü "aa süpermiş haydii artık cumhuriyetçiyiz" demezdi. Demedi de zaten. Köylüler öğrencileri kıskanıyordu, öğrenciler de köylüleri küçük görüyordu.
Ayrıca 20 milyon nüfuslu ülkenin 20 tane liseyle kalkınacağı düşünmek nasıl bi fikir aq ya.
yapılmasi gereken köylere modern egitim götürmek değil, altyapısı hazırlanmış kentlere köylüleri göç ettirmekti. Böylelikle nüfus artış hızı azalacak, gelir artacak, eğitim artacak, kaçınılmaz sonuç olarak da muhafazakarlık zayıflayacaktı.
Yüzde 80i köylü olan toplum okullarla aydınlanmaz, bataklığı kurutmak gerekir.
tamam zamanında kapatılmış olabilir, dönem bunu gerektirmiştir, toprak ağaları baskı yapmıştır vs vs bir şekilde kapatılmıştır...peki neden tekrar açmıyoruz ? kim engelliyor bizi ?
o günün şartlarıyla düşünmemek gerekiyor. eşek zikmenin normal olduğu onlarca köy var memlekette. artık işe yaramaz enstitüler falan. önceden yarıyormuş orası ayrı.
açanın da kapatanın da aynı zihniyet olduğu eğitim kurumları. en büyük faydası hasan ali yücel'in dünya klâsiklerini usta yazarlara çevirterek oluşturduğu kitaplardır.