imsanı yoldan çıkarır maazallah.
Bir tanesi aradı, müslüm gürses sözleri söylüyor, böyle böyle diyor" diyor, sesi de açmış. Karataş'a gidiyormuşlar sabah rakısına,
Fakat, şu vakit sabah rakısı için geç, gündüz rakısı için erkendir, bunu deklare ettim. Dedim ki ali şaş' ın oraya gidin, yok dedi arkadaşın oteli var.
iyi ne bok yerseniz yiyin ben çalışıyorum, serserilik edemem, zaten akşamdaaaann akşama içiyorum.
işte annelerimisin uzak tuttmağa çalıştığı arkadaş, bu arkadaş. Puu.
Her halükarda sizi yoldan çıkartır. Misal çok efendi olabilirsiniz ama arkadaşınız serseri mayınsa sizi de yanınızda sürükler. iyisi mi arkadaşlığı kesmekte fayda vardır.
Ebeveynleriniz kötü diyor ama siz seviyorsanız, kötüdür arkadaşlar yazalım beynimizin bir kıvrımına. Öyle şeylerin içine sokup bırakırlar ki sizi; ben ne ara bu oldum dersiniz.
inanmayacaksınız ama bir kız grubu vardı bizim çocukluğumuzda. onların bir şarkısında geçiyordu, allah kahretsin birden aklıma geldi. alakasız gibi de değil gibi de.
iyi kızlar cennete
kötü kızlar her yere
efenim her yere götürdüğünden mütevellit, uzak durulması gereken arkadaşlardır bunlar.
aslında bir yandan iyi arkadaştir. iyi gibi olup kötü yanını göstermeyenlerden iyidir. ha en kötüsüde sizi öyle göstermeleridir. kötüsün derler, öyle bilirler. bırakın böyle bilsinler, mesela ben çok kötü bi arkadaşım. öyle söylüyolar. olabilir. düşünce özgürlüğü var sonuçta. ne diyimki, yoruldum.
"Arkadaş" kelimesi "arka" ve "taş" kelimelerinden türemiştir ve bu kişiye hiç çekinmeden sırtını yaslayabileceğin** anlamına gelir. Eğer "arkadaş" dediğin kişide bu özellik yoksa o aslında arkadaşın değildir. Bu yüzden "kötü arkadaş" diye nitelendirdiğimiz insanlar güvenilmeyen kişiler olamaz.
bu insanlar hayatımın en kötü dönemlerinden birinde* beni yapayalnız bırakmıştır.
seversin. çok seversin. daha da çok seversin. gider konuşursun, reddeder. hayat birden gri görünmeye başlar. arkadaşlarınla konuşmak istersin, dertler paylaşıldıkça azalır felsefesine inanırsın.
arkadaşlarıma koştum hemen. anlatmaya başladım her şeyi tek tek. ama o nasıl bir ağlamaktı öyle. ilk defa beni ağlarken görmüşlerdi, gerçekten de çok zor ağlayan biriyim, şu son olaylardan sonra da ömür boyu ağlamayabilirim belki, kotamı doldurdum sanırım.
arkadaşlar "üzülme hemen yıkılıyosun ama olmaz ki böyle. kendine gel, kimse kalmadı mı bi o mu var dünyada?" falan der normalde, bunlar karşımda of pof modunda. sonra ne deseler beğenirsiniz?
"off, seni mi dinleyecez ya?"
zaten reddedilmişsin, bir de arkadaşların senin zırvalarını dinlemek istemiyor. oldu ya.
iyi niyetinizi suistimal eden hayırsız arkadaştır. yakın arkadaş bildiğim kişilerdir. biri sevgilisinde kalmak için ailesinden bende kalacak diye izin alır, yalana ortak eder. diğeride ondan farksız, sevgilisiyle buluşmak için annesine benimle görüşeceğini söyler. ama hiçte bigün beraber bir buluşma ayarlamazlar.
yakın arkadaşımın düğününe gitmeyerek yediğim damgadır.
bir sebep belirtmedim hem de.
gitmek istemedim sadece.
bir daha benimle konusmayacak muhtemelen.
vicdanen rahatsızlık duyuyorum.
sizi sadece işi düştüğünde arayan arkadaştır. artık siz de onun bu özelliğini çözmüş olmanıza rağmen ses etmez, sırf vakit geçsin, kafam dağılsın diye görüşürsünüz kendisiyle. ama bir zamanlar çok sevdiğiniz çocukluğunuzu, ergenliğinizi omuz omuza yaşadığınız gerçeği de hep bir kenarda durmaktadır. bir daha öylesine bir arkadaşınız kesinlikle olmayacaktır.