bir insana hiç tanımadığı biri asla zarar veremez, mesela sen bunu okurken bana nasıl zarar verebilirsinki, en fazla eksi oylarsın, veya bir ayar entrysi girersin başlığa, ama arkadaş öylemidir, eğer arkadaş kötüyse, arkadaş fesatsa, arkadaş şerefsizse, adiyse, orosbu çocuğuysa sen ne dersen seni onaylar, arkanı döndüğünde kuyunu kazar seni satar...
örneklendirirsek, bir insan tek başına nasıl kumara alışır, nasıl uyuşturucuya başlar, olamaz ki, küçüklüğünden beri ona bunlar kötü diye öğretilmiştir, ama kankası kumar oynuyorsa onuda yanına çay içmeye bile çağırsa oradan bir şeyler görür, hayatında hiç uyuşturucu kullanmamış biri nasıl uyuşturucuya başlar? yanında biri içmesse neyin ne olduğunu nerden bilir? yanında da hiç tanımadığı biri içmeyeceğine göre bu zıkkımı, elbetteki tanıdığı güvendiği arkadaş dediği biri vardır yanında, ya iç bakalım bir kereden bir şey olmaz, yahu oyna bakalım 100 ytl kaybetsen ne olacak kazanırsan aleme akarız, gibi cümleleri hiç tanımadığın biri söyleyemez, bir zamanlar çok zengin ama şimdi hayatla mücadele eden bir tanıdığım hep şu lafı söyler, beni dağda eşkiyalar soymadıki.
size kötü bir arkadaşınızı hatırlatayım müsadenizle, şimdi geriye doğru yaslanın, elinizi kafanızın arkasına koyun ve düşünün, ilk içtiğiniz sigaryı düşünün, kim vardı yanınızda?, kiminle, anneniz babanız görmeden gizli gizli sigara içtiniz? o arkadaşınız şimdi nerde?, kendinize dost seçecekseniz, şıkları iyi okuyun, her dost adayında gizli yanıltıcı sorular her zaman vardır.
kimi zaman kötü olup olmadığı hiç mi hiç belli olmayan, ya da her zaman yanınızdaymış gibi görünse de, arkadan zılgıtı veren arkadaş... her zaman sizinle takılıyormuş, sizin dertlerinizle birebir ilgileniyormuş gibi gözükse de, aslından oldukça farklı kulvarlarda koşar, yeri geldi mi, sevgilinize bile göz diker, genelde duygusal yoldan ya da, espritüel kişiliğe sahipmiş gibi görünüp de, kaypak görüntülerini de göstermeden de, kaleyi içten içe fethedebilir; ayrıca kötü alışkanlıkları alıştıran kişiler ise ''kötü arkadaş''dan çok, sözlük formatına uygun olmayacak biçimde değerlendirilmesi gereken kişilerdir...
aslında kötü arkadaş yoktur iyi tanınmamış arkadaş vardır, yani kötüyü kim arkadaş edinmek ister ki ama insan karşısındakinin içindeki kötülüğü hemen anlayamaz bu kötülük farkedildiği zaman arkadaş kötü arkadaş olur. o yüzden iyi tanınmamış kişiler arkadaş olarak değerlendirilmemelidir.
ama şu bi gerçek ki arkadaşınız size kötülükte örnek oluyorsa, kötülük yapmak size kalmıştır.. sizin aklınız iradeniz yok mu kardeşim...
iyi gününüzdeyken yanınızdan ayrılmayan, bolca sigaranızı içen, espri üstüne espri yapan, kötü gününüzdeyken moral bozukluğunuza aldırmayıp espri yapmaya devam eden sahte arkadaş.
Temiz kalpli, çevresine sevgi aşılayan,kendi halinde er kişinin yoldan çıkmasına sebep. Hepimizin hayatında vardır illaki bu arkadaşlardan. Allah topunun belasını versin.
kıskançlık her kötülüğün başıdır. bundan dolayı arkadaş seçerken kıskanç olmamasına özen göstermek gerekiyor.
o arkadaş ki herkesin içinde ileri geri konuşup seni küçük düşürme çabasındadır. aşağılama tekniğini kullanarak seni küçük düşürmek istemesinin sebebi yine kıskançlıktır. bunun altında yatan en temel sebep ise kompleks.
arkadaş seçimi diye birşey yok artık. arkadaş diye birşey de kalmadı. herkes çıkar peşinde.
sizi sigaraya başlatan arkadaştır.
size küfürlü konuşmayı sıradanlaştıran arkadaştır.
sizin okuldan kaçmanızı destekleyen arkadaştır.
büyükken;
batak masasından erken kalkan arkadaştır.
borsada sizi yanlış yönlendiren arkadaştır.
yaptığınız icadın patentini sizden önce alan arkadaştır.
acilen uzaklaşılması gereken arkadaştır. peki gerçek anlamda arkadaş mıdır? kötülüklere karşı arkanızda duracağı garanti değildir. o halde, kötü arkadaş diye bir şey var olabilir mi? **
bütün lise arkadaşlarımın ailesinin adımı duyunca söyledikleri laf.
okuldan kaçardık. hatta kaçmak aklımda yokken onlar kaçırırdı. sonra cauli aklımıza soktu derlerdi.
sigara içerdik. hatta beni sigaraya başlatan elemanın ailesi anlayınca cauli dene bi kere diye uzattı bi tane demiş.
içki içerdik. kendileri isterdi. cauli sevgilisinden ayrılmış, dertliydi beraber içtik biraz derlerdi.
bütün bunların yanında ne zaman küfür etsem bi arkadaşımın annesi tam arkamdan geçerdi. kabus lan resmen. birinin annesini babasını görsem yüzüme tükürüceklerinden korkar, yolumu değiştirirdim.
ama en sonunda leyla teyzem anlamış. benim oğlumun içinde piçlik olmasa seninle takılmazdı dedi. o günden beri pek bi sever beni öz oğlu gibi. *
sizi sadece işi düştüğünde arayan arkadaştır. artık siz de onun bu özelliğini çözmüş olmanıza rağmen ses etmez, sırf vakit geçsin, kafam dağılsın diye görüşürsünüz kendisiyle. ama bir zamanlar çok sevdiğiniz çocukluğunuzu, ergenliğinizi omuz omuza yaşadığınız gerçeği de hep bir kenarda durmaktadır. bir daha öylesine bir arkadaşınız kesinlikle olmayacaktır.
yakın arkadaşımın düğününe gitmeyerek yediğim damgadır.
bir sebep belirtmedim hem de.
gitmek istemedim sadece.
bir daha benimle konusmayacak muhtemelen.
vicdanen rahatsızlık duyuyorum.
iyi niyetinizi suistimal eden hayırsız arkadaştır. yakın arkadaş bildiğim kişilerdir. biri sevgilisinde kalmak için ailesinden bende kalacak diye izin alır, yalana ortak eder. diğeride ondan farksız, sevgilisiyle buluşmak için annesine benimle görüşeceğini söyler. ama hiçte bigün beraber bir buluşma ayarlamazlar.
bu insanlar hayatımın en kötü dönemlerinden birinde* beni yapayalnız bırakmıştır.
seversin. çok seversin. daha da çok seversin. gider konuşursun, reddeder. hayat birden gri görünmeye başlar. arkadaşlarınla konuşmak istersin, dertler paylaşıldıkça azalır felsefesine inanırsın.
arkadaşlarıma koştum hemen. anlatmaya başladım her şeyi tek tek. ama o nasıl bir ağlamaktı öyle. ilk defa beni ağlarken görmüşlerdi, gerçekten de çok zor ağlayan biriyim, şu son olaylardan sonra da ömür boyu ağlamayabilirim belki, kotamı doldurdum sanırım.
arkadaşlar "üzülme hemen yıkılıyosun ama olmaz ki böyle. kendine gel, kimse kalmadı mı bi o mu var dünyada?" falan der normalde, bunlar karşımda of pof modunda. sonra ne deseler beğenirsiniz?
"off, seni mi dinleyecez ya?"
zaten reddedilmişsin, bir de arkadaşların senin zırvalarını dinlemek istemiyor. oldu ya.
"Arkadaş" kelimesi "arka" ve "taş" kelimelerinden türemiştir ve bu kişiye hiç çekinmeden sırtını yaslayabileceğin** anlamına gelir. Eğer "arkadaş" dediğin kişide bu özellik yoksa o aslında arkadaşın değildir. Bu yüzden "kötü arkadaş" diye nitelendirdiğimiz insanlar güvenilmeyen kişiler olamaz.