semavi dinlerin kendi dinozorlaşma süreçlerini tamamlamak için gösterdikleri potansiyel uğraşlar nedeniyle dinozorları rakip görerek onlardan sözetmemeleridir.
herşeyden adlı adınca bahsedilen bu çok kutsal metinlerde tanrının dinozorlardan bahsetmediği gerçeğini kabul etmek yerine dinozorlardan bizlerin bildiği adla sözetmiyor çünkü onlar aslında cin diyecek olanlar bile olabilir. zaten cin diye tam tanımlı olmayan bir yaratık cepte bulundurulmalıdırki dünya dışı varlıklar veya dinozorlar gibi cevap bulunamayan konular dini kitaplarda neden sözedilmiyor neden yok tanrınız dinozorlarla tanışmamış mı? denildiğinde yok efendim var işte onlar burda anlatılan cinlerdir diyerek kıvırılabilmelidir konu.
kutsal kitapta bir açık(!) bulan bünyeyi sevinçten havalara uçuran tespittir. peki a dostlar bahsedilen onca şeye ne demeli? unutmayın ki allah'ın her işinide bir hikmet belki de insan beynini anlayamacağı bir ilim vardır. tabii önce iman etmek gerek.
atlas okyanusu ve akdeniz'in birbirine karışmaması durumu var mesela.
ama o kutsal kitaplar(en azından kuran-ı kerim) evrenin sürekli genişlediğini söylemişti ;
Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişletiyoruz. (Zariyat Suresi, 47)
Bunu ben uydurmadım 1400 yıl önce insanoğluna gönderilen bir kitapta vardı.Şimdinin teknolojisiyle bulunmuş bir bilimsel olayın 1400 yıl önce 'dinozorlardan bahsetmeyen' bir kitapta bahsedilmesi manidar olsa gerek.
edit : kuran-ı kerim öküzlerden bahsediyormuş az önce öğrendim.uyaran arkadaşa teşekkürler.
tarihi, insanlık tarihinden başlattıklarından bahsedilmemiştir. yani bundan 100-200 yıl önce sorsan reddederlerdi "olur mu lan öyle şey" diyerek. ama oluyor işte. neyse kimse üzülmesin kitap bu yeniden, yeniden ve yeniden yorumlanırsa o da çıkar. nasıl ki evrimi de sindirmeye başladılar bir şekilde, bunu da bulurlar. kitap kitap değil ki şapka mübarek içinden tavşan da çıkar uludağ sözlük yazarları da.
gerçekleri bulayım diye koşup dururken vehimlerine kapılıp, koskoca bir gerçeği basit şüphelerine kurban edip, sonunda hayatını bir boşluğa çevirecek olmasından endişe edilecek kişinin, duvarda bulduğunu sandığı delikten geçirmeye çalıştığı hayvan ile ilgili bir gerçektir ki kutsal kitapta ondan bahsedilmez.
kuran-ı kerim'i (ki kuranı kerim diye yazılmaz) bir biyoloji kitabı zannetmekten ileri gelen bir düşüncedir. aynı zamanda da astronomi kitabı değildir fakat evrenin genişlemesinden bahsedebilmektedir. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama? derler. dedim.
kuran'ı kerim'de bahsedilen binlerce mucizeyi , geleceğe dair bilgilerive geçmişte olan ve günümüzde ortaya çıkan olayları haber vermesi hiç kimse için bir şey ifade etmez ama dinozorlardan bahsetmemesi sorun olur. kuran'da güneş sisteminde, gece ve gündüzden , mevsimlerden bahsediyor yetmez mi acaba ?
çünkü dinazorlar topraktan var edilmemiştir. Dolayısı ile bizlerden daha karmaşık bir biyolojiye sahiptirler. Belkide bizden daha zekidirler. Ya da kutsal kitaplar çıkmadan çok önce yaşadıkları içindir ve tanrı onların yaşadığını nerden bilsindir. Bir başka ihtimalde dinazorların bizi yönetmesi olabilir.
Her şeyi bir kenara bırakın, Zeitgeist izleyenler bilir ki, din alimlerine fosiller konusu sorulduğunda tüm fosil kalıntılarının tanrının bizi sınamak için oraya koyulduğunu söylerler. Peki, sakın tanrı bizi sınamak için size hayat vermiş olmasın?
efendim, kuran'da bahsedilen astronomi bilgilerinin tamamını mısır mitolojisinde bulabilirsiniz. iş böyle olunca mucize mucize değil bir kısım arak oluyor. ve gene hal böyle olunca insan şaşırıyor neden dinazorlardan bahsedilmemiş diye. şaşkınlık içinde kalıyoruz ailecek.
not: ulan ay yarılmış, bir tek arap yarımadasından görülmüş. yoksa biri mutlaka yazardı bunu dünyanın başka bir köşesinde. sanırım o gece her yerde bulutlar varmış gizli gizli yarmışlar ay'ı. alemsiniz yahu. şahsen ben kıt bilgili bir tip olsaydım o dönemde ingiltere'de mutlaka kaydederdim. var mı öyle bir kayıt? yok. ama yarıldı canım, benim de atımın götü yarıldı. ben yardım. var mı aksini iddia edebilecek?
birçok dincinin, rumuzunun başına hz. koymuşçasına, alakasız ayetleri kasa kasa "aslında bahsediyor" şeklinde yorumlaması muhtemel tespit.
(bkz: ayet yorumlamaca)
tanrı 6.günde karada yaşayan tüm hayvanları ve insanları: adem ve havva'yı yaratmıştır.
bu teoriye göre dinozorlar'la insanlar aynı devirde yaşamış olmalıdır.
ama dinozor fosillerinin yanında; o çağa ait hiçbir insan fosiline rastlanmamıştır.
kutsal kitaplarda hıyarlardan bahsedilir (bu da benim yorumum) ama dinazorlardan bahsedilmez. ki bu çok şaşırtıcı bir durumdur.
not: şimdi hangi kelime ile hıyarlardan bahsedildiğini de yazacağım ama "inanç ösgürlüğüümüüüüsss tıss tıss" diye gollumvari tipolojiler hezeyanlar yaratacaklar diye bahsetmiyorum. kimsenin özgürlüğüne tecavüz etmeyelim ama salaklığın adı da özgürlük olmasın evlatlarım.
başlığın anlamı aslında bir çelişkiden bahsetmek gibi görünüyor. din gereği dünya, eğer yanlış hatırlamıyorsam, 12000 yaşındadır. Yani, inanalar için tarih bundan ibarettir. O halde, dinazorların varlığı kabul edilemez. Ancak, onlar vardı ve yaşamışlardı.
Din sadece ahlaktan ve secdeye durmaktan bahseder. Böylece insanların itaat etme duygularını arttırır. Aslına bakarsınız insanların yönetilmesinin altında bu duyguların geliştirilmesi yatar. bence bunu çok iyi başarmışlardır çünkü, bizi yönetmek ve kendilerine karşı çıkanların sesini kesmek için tarih boyunca dini kullanmaları bir raslantı değildir.
inanmak kişiye özgü bir kavram. hiç kimse bir başkasına neden inanıyorsun ya da inanmıyorsun diyemez. Çünkü, bu konuların muhattabı insan değil yaratılan felsefenin kendisidir. Doğruyu bulmakta, ancak onun eleştirilmesi ile olur.