tanım: orjinali arapça olan kuran'ın türkçe mealini okumaktır.
iq seviyesi 100 üzerinde olan arkadaşlara tavsiyem, kuran'ı arapça olarak okumaya devam edin.zira, kuran'ın türkçe meali önyargı olmaksızın okunulduğunda içerisinde çelişkilerin farkedilmemesi olanaksız.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
"Süphe yok ki, inkar edenleri (kafir olanlari), baslarina gelecekle (azab ile) uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar" (K. 2 Bakara 6). Bu ayet'in hemen arkasindan su ayet gelir: "Zira Allah onlarin kalblerini ve kulaklarini mühürlemistir; gözlerinde de perde vardir ve büyük azab onlar içindir" (K. 2 Bakara 7). Görülüyor ki kisileri "kafir" yapan, onlarin kalblerini ve kulaklarini mühürleyen Tanri'dir. Fakat böyle oldugu halde Tanri kendisinin "kafir" yaptiklarini, büyük bir azab'a sokacaktir.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sizce de çelişki değil midir?
aslında kuranı arapça okutmak bir stratejidir din denilen afyonun etkisinde olan insanların uyanmaması için bir metodtur çevremdede pek çok örneği olduğu gibi kuranı türkçe okuyan insanların birçoğu o muhteşem yazılmış kitabın o adil barışçıl dinin gerçek yüzünü görerek inanmaktan vaz geçecektir.
körü körüne inanmayı seçmek yerine, okuyup, haberdar olup inanmak için yapılması gerekendir. tabi okuduktan sonra hala inanıyor olmak düşük olasılık. zaten çoğu kimse de bundan korktuğu için okumaz. ben inanıyorum okumama gerek yok der geçer.
sadece mealini okumanın, anlamaya pek bir faydası olmayacağını da söylemek gerek. mealden çok tefsir okunursa daha iyi olacaktır. zira, kuran bir nevi anayasadır. en genel bakış açısıdır. ayrıntıya inmeden her şeyi kapsayıcı açıklamalar, kurallar vardır tam anlamıyla anlamak için tefsir daha sağlam kaynaklık eder.
sonucta kur'an insanlara neleri yapip neleri yapmacayagini anlatan ilahi bir kitaptir. güzel ahlak kilavuzu da denebilir. Allah'a olan ödevleri de anlatir. bizim dilimiz arapca degildir. eger arapca bilmiyorsaniz türkce okumaktan baska yapcak birseyiniz yoktur. maksat anlasilmaksa, kur'an-i kerim anlasildikca güzellesir.
kuranı düşünüp anlamamız bir emir olduğuna göre bir farzdır:
Nahl 44: Açık delillerle, kitaplarla gönderdik. Sana da bu zikiri/Kur'an'ı vahyettik ki, kendilerine indirileni insanlara açık-seçik bildiresin de derin derin düşünebilsinler.
yahudilerden bahseden şu ayetten müslümanların alması gereken bir ders vardır:
Araf 169: Arkalarından, yerlerini alan halefler geldi. Bunlar, kitaba vâris olmuşlardı. Şu basit dünyanın geçici menfaatini esas alıyorlar ve şöyle diyorlardı: "Biz zaten bağışlanacağız!" Kendilerine, bir menfaat daha gelse onu da alıyorlardı. Bunlardan, Allah hakkında, gerçek dışında bir şey söymemelerine ilişkin kitap mîsakı alınmamış mıydı? O kitabın içindekileri okuyup incelemediler mi? Âhiret yurdu, takvaya sarılanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı işletmeyecek misiniz?
kuran'ı anlamak için anadilde okumak gerekir. ya da arapça öğrenmek...
arapçası okunmak suretiyle kuran-ı kerim hatmedildikten sonra, bir durup şu sual sorulmalıdır:
-ne anladım?
-hiçbir şey (arapça bilinmiyorsan)
-peki ne kattı?
-bilmiyorum ki..okudum işte, allah kelamı.
şuursuzca okumak okumak değildir. bugün okudğumuz bir gazeteden, bir dergiden hatta bir broşürden bile birşeyler anlıyor, birşeyler öğreniyoruz. hal böyle iken kuran-ı kerimi neden anlamadan okuyoruz. sizce de (inancı olmayanları tenzih ederim) en iyi anlamamız gereken kitap o değil mi...
arapça okunan kur'an karşısında bir bok anlamadan ağlaşan koca karılar gibi davranmaktansa, dilimize çevrilmiş mealini okuyarak, allah'ın varlığı, birliği ve anlattıklarını anlamak için daha faydalı olan yöntemdir.
bu arapçası daha sevaptır geyiğinin temel sebebi kuran'ı okuyanların bi halt anlamamasını sağlamaktır zaten. çünkü arapça okumak dediğimiz ve büyüklerimizin çoğunluğunun yaptığı arap alfabesi'ni ezberleyip ''de de derebenni, dabdülleyli dap dup'' şeklinde okuduğundan bi halt anlamadan okumaktır. haliyle misal el cezire gibi bir kanalı açtığınızda arapça bişeyler söyleyen birinin dua okuduğunu sanıp ''maşallah maşallah, allah'ım sen çok büyüksün'' demeye kadar varır bu olay. bu yüzden türkçe kuran okunmalıdır, iyi ya da kötü kuran'ın ne dediğini anlamak, gerek inanlar için gerek de inanmayanlar için ''yau ne diyor acaba bu kitap?'' sorusuna cevap bulmak açısından son derece önemlidir.
kuran ı kerim'i, islam dininin kurallarını bize gösteren kitap olarak görüyorsak, en mantıklısı türkçe mealini okumaktır. ancak din alimi iseniz, o başka.
içinde cehenneme gidersiniz lafından çok daha fazla; doğru söyleyin, yalan söylemeyin, dürüst olun, fakirlere yardım edin, ana-babaya itaat edin, akrabayı ziyaret edin, kişilik sahibi olun lafzalarının geçtiğini görmek için okunması gereken mealdir.