bugün

kuran'ı bireysel çıkarlar yönünde, tıpkı incil gibi yorumlamaktır.

bir çok imam, hacı ve hocanın kendince kuran'ın ile ilgili açıklamaları mevcuttur. bugün bilimin bir çok noktasını çürüttüğü kuran'ı bir çocuk pisikolojisinde kılıflar içine sokan bu güruhu her yerde gözlemlemek mümkündür. harun yahya'nın yorumladığı bir bölümü, başka bir sözde alim farklı şekilde yorumlamıştır. bu yorumlamalar tamamiyle birbirine zıttır. bu noktada varacağımız sonuç, kuran'ın elastik bir obje haline dönüştürülmüş olmasıdır. her tarafta incilin değiştirildiğini iddia eden kurancılar, kendi yaptıklarını yok sayıyorlar. dediğim gibi bugün bilim kuran'ın bir çok noktasını çürütmüştür ancak çürüyen noktaları öyle bir şekillendiriyorlar ki, itaatkar zihinsel yapıya sahip olan genç insanları kendi yanlarına çekebiliyorlar. onlara bilimden daha çok güvenen gençler bu çıkarcı topluluğa hizmet ediyorlar.

incil, tarihte çeşitli çıkarlar uğruna değiştirilmiş, çeşitli bireysel çıkarların esiri olmuştur. bugün ne yazık ki kuran da aynı konumdadır. bir anlam karmaşasının içine giren bilimsel dinciler, dinin yarattığı çöplükten sıyrılabilmek için kendilerince akıl almaz düşünceler yaratıyorlar. soyut olarak bir dine inanan insana bu durum hiç abes gelmiyor, ve bu insanların ortaya attığı uçukça yorumlamalara bir bilimsel çözümlemeymiş gibi tapınıyorlar...
aslında mezheplerin varoluşu bu yorum farkının en önemli kanıtıdır malesef. bende bir müslümanım fakat dinin kendi içerisindeki bu acayip çelişkisi benimde hep garibime gitmiştir, bu yüzden zamanında bazı yerlerde bazı dini kuralları * ben kafama göre yaşarım dediğimde birçok hacı hoca tayfası bana böyle şey mümkün değil olamaz demişlerdi, bu sefer kendilerine mezhep olayını sorduğunda onada cevap veremiyorlar.ortaya ben islam alimlerinin koyduğu kurallara göre bu dini yaşamak zorundamıyım gibi bir sonuç çıkıyor.
işin mezhepsel yönü bu gerçekliğin yalnızca küçük bir noktasını oluşturmakta. bilimin kuran'ın bazı unsurlarını tasfiye etmesi ile birlikte oluşan buhranın bir sonucu olarak bireyler kuran'ı kendi bakış açılarına göre şekillendirmekteler.
olması gereken durumdur.3-5 ulemanın kıçına takılıp, mürit olup, saçma sapan durumlarda canlı bomba olmama durumudur.
kur an bir bilmece kitabı değildir ki, bir şeyler okuyup yorum yapılsın... ayetler zaten açıktır, rahman ayetleri gayet açık seçik bir şekilde indirmiştir. hikayeler, örnekler vs.ler içerir. onda ne bir çelişki ne de bir uyumsuzluk göremeyiz. yorum çıkarılacak ayetler de zaten bir çok alimin arasında muhalefet ettiği, konulardır... onların çözemediği şeylerdir... hangisi içine siniyorsa, muallakta kalan ayetle ilgili o hükmü uygularsın...

kur an rehberdir... kafasına göre yorumlayacak bir şey yok denecek kadar azdır... ha sorun aslında, islami kavramların boşaltılıp yerlerine, tevhid inancıyla alakası olmayan, bilgilerin doldurulmasıdır ki buna karşı da sürekli uyanık olmak, sürekli okumak ve ihlaslı samimi bir kalp ile rahmana sığınmak gereklidir...

kur an ı okumak ve okumaktan ziyade anlamak farzdır... cünkü rahman ayette, biz size onu okuyup anlayasınız diye indirdik buyurmuştur... sonuçta şu oluyor ki ya anlayacağın dilde öğren, ya da anladığın dilde...
Elif Lâm Râ. Bunlar, apaçık Kitabın âyetleridir.

2. Biz onu, akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an olarak indirdik.

yusuf suresi ilk iki ayet. elif lam ra dan ne anlamam lazım muctehid ve muctehideler söylesinde bilelim.
kur'an-da yazılan her bir ayeti uygulayabilirse insan ; ülkede ne suç oranı kalır nede ırkçılık..

tabii ki ülkemizde din üzerinden oynanan oyunlara o kadar inanılıyor ki. Müslümümanlığı kötü bir şey yaptılar yazık.
Meal farklıdır tefsir farklıdır.

Örnek: Duha suresi 3.ayet.
"rabbin seni terk etmedi ve sana darılmadı da"

Bu ayeti ilk okuduğumda kalbimde tarif edemediğim bir duygu hissetmiştim. Ama bu ayet benim için inmiş bir ayet değil.

peygamber efendimize uzun bir süre ayet inmeyince müşrikler peygamber efendimiz ile rabbin seni bıraktı mı? Onu kızdıracak bir şey mi yaptın diye dalga geçmeye başlarlar sonra da bu ayet iner.

Bu ayetteki muhatap direkt olarak hz. Muhammed idir.

Ayetin iniş nedeni, muhatapı kim gibi sorular cevapsız kalırsa tam bir anlam çıkmaz ortaya.
kaçınılmazdır aslında. kur'an'ın gerçek anlamını ancak allah bilebilir. objektif bir okuma yapılamaz. ancak bu demek değildir ki geleneği, sünneti reddedip kafamıza göre din uyduralım.