bugün

Arkadaşlar mükemmel bir tanrı hiçbir şey yaratmaz çünkü zaten mükemmeldir ve hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Kuran, insan, dünya, evren, melek, cin bunların hiçbirine ihtiyacı yoktur, bunlar onun mükemmelliğini zedeler.
Şimdi elimize açıp başlıyoruz kur'an'ı okumaya...

her şey sıradan gidiyor gibi, fatiha'yı geçiyoruz.henüz tanrı'dan bir mesaj olduğuna delil bir ayete rastlamıyoruz.

devam ediyoruz...

pat önümüze bir ayet çıkıyor...

“Size korku ve ümit içinde şimşeği gösteren ve ağır bulutları meydana getiren O’dur.” (Rad Suresi 12)

kendi kendimize diyoruz ki, "ulan muhammed bulutlardan niye "ağır" diye bahsetmiş ola ki?"

allah allah diye şaşırıp devam ediyoruz...

sonra başka bir ayete rastlıyoruz yine...

"Rüzgârları da aşılayıcı olarak gönderip yukarıdan su indirerek sizi onunla suladık. Onu toplayıp depolayan da siz değilsiniz."(Hicr Suresi 22)

Düşünüyoruz "muhammed bak sen ya, aşılayıcı rüzgar felan diyor!"

şaşırmamıza rağmen yine de kur'an'ı muhammed'in yazdığına inanıyoruz. ve devam ediyoruz.

pat başka bir ayet..

"Yahut (inkârcıların küfür içindeki hâlleri) derin bir denizdeki karanlıklar gibidir. (Bir deniz ki) onu dalga üstüne dalga kaplıyor, üstünde de bulutlar var. Karanlıklar üstüne karanlıklar. insan, elini çıkarsa neredeyse onu bile göremez. Kime Allah nur vermezse, onun için nur diye bir şey yoktur."(Nur Suresi 40.Ayet)

diyoruz ki "ya bu muhammed'in işi gücü yok herhalde denizin 500 metre aşığısına felan daldı.kesin dalmıştır ya yoksa bilemez denizin dibindeki karanlıkları felan"....neyse deyip devam ediyoruz.

geliyoruz başka bir ayete...

"Sizi de annelerinizin karınlarında, üç karanlık içinde, bir yaratışın ardından diğerine çevirerek yaratıyor. Rabbiniz olan Allah işte budur…” (Zümer Suresi 6.ayet)

olaya bak olaya.muhammed bir de kadın doğum uzmanı çıktı.600 yılında çölde develere çobanlık yapan adam, 3 karanlık evre vs. bir şeyler diyor."ama kesin şansa atmıştır tutmuştur ya" deyip devam ediyoruz.

geliyoruz sırada başka bir ayete....

"Yaratan Rabbinin adıyla oku! insanı bir alaktan yarattı! (Alak Suresi 1 ve 2.Ayet)

"ulan bu ayetin konuyla ne alakası var?" diyoruz.taa ki, alak kelimesinin arapçada "yapışıp kalan şey" anlamına geldiğini öğrenene kadar.hatta araplar sülüğe de "alak" diyorlarmış.

"ulan muhammed'e bak, adam döllenmiş yumurtanın rahim duvarına yapıştığını felan anlatıyor, ne şanslı bu muhammed ne sallasa tutmuş" diyoruz.devam ediyoruz.

önümüze pat bir ayet daha geliyor.

“Sen dağları görürsün de onları sabit sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler.”(Neml Suresi 88. Ayet)

"Yav muhammed sen de işin suyunu çıkartıyorsun hee" diyoruz.bu kadar şanslı olunmaz ki canım!

ilerliyoruz...

“Biz demiri indirdik ki, onda çetin bir sertlik ve insanlar için faydalar vardır.” (Hadid Suresi 25.Ayet)

Muhammed demirin sonradan indirildiğini söylüyor dünyaya."Yav yeter ulan!" diyoruz.Bu ne sallamasyon.

Neyse sonra "muhammed güzel yazmış ya kur'an'ı" deyip soğuk bulgur pilavımızı yiyoruz.