diyanet işleri başkanlığının kontrolünde eğitim öğretim vermesi gereken, kurumlaşması gerekendir.
kur'an-ı kerim kutsal kitap olarak hak ettiği değeri saygıyı görmelidir.alanda, ilahiyat fakültelerinde eğitim almış yetkili sorumlu kişilerce usulüne uygun eğitim programı olmalıdır. doğru şekilde, aracılar hocalar şeyhler şıhlar devreye girmeden herhangi bir cemaat- tarikat vb. insiyatifi altına sokulmadan dine saygı çerçevesinde ,insan,din ve kutsal kitap korunarak tamamen özüne sadık kalınarak eğitim verilmelidir.
açık şeffaf eğitim kurumları haline gelmelidir.
insanlar inançları gereği en doğru bilgiyi tek kaynağı olan kutsal kitabından kendisi okuyup anlayarak öğrenmelidir.
insan,din ve kutsal kitabın istismarcılardan korunabilmesi ve toplumun temiz saygın şekilde inancını öğrenerek yaşayabilmesi için bu şarttır.
Vi vivevano migliaia di anatre nei pressi di un lago. Queste anatre organizzato diversi concorsi e in concorrenza con delicatezza e premiato quelli che sono venuti prima. Gadro è stata vincente tutte le competizioni che sono state organizzate negli ultimi anni. Era venuta prima uno tutti i concorsi come il nuoto, immersioni subacquee, escursioni a piedi ecc splendidamente molti anni fa, mentre i suoi amici sono stati a giocare intorno; Gadro formazione è stata solo ed è stato molto ambizioso di essere il campione di un giorno. Egli non ha partecipato a nessuna delle gare senza essere sicuro di se stesso e lui è venuto prima in tutti i giochi che ha frequentato.
burada italyanca bir metin okudunuz latin alfabesi ile, yani kendi alfabeniz ile. anlamadınız değil mi?
kuran kursuna gönderilen çocuk da böyle okuyor, arap alfabesiyle yazılı kuran ı. hala gönderecek misiniz çocuklarınızı?
bence gereksizdir. nitekim, arapça öğretiliyor ancak eski arapçayı günümüz arapçası ile anlamak biraz zor. ve arapça okumayı öğrendikten sonra, arapça kelime hazinesi ve dil bilgisi kurallarını da öğrenmeden, latin alfabesinde yazılan italyancayı okursunuz, ancak anlamazsınız. bu duruma düşürür insanı.
kaldı ki sakallı, cübbeli ve şirk öğretileriyle beyni yıkanmış bir imama teslim etmektense çocuğumu, oturur çocuğumla ilgilenir kendim meal üzerinden ona öğretirim, bin kere daha evladır kanımca.
içeriğine değil diline yoğun ilgi gösterilen din konumuna düşürüyor kutsal kitabı. Sonucunda da şaklaban mollalar çıkıyor ortaya. Dine asıl Zarar veren bu kafalardır, ateistler ya da CHP değil.
Çocukluğumun geçtiği yerlerden biridir hiç istemezdim gitmeyi hatta bir senesi ağlamışlığım bile vardı gitmemek için sebebi ise herkesin tatil yapıyor olmasıydı bende gezip tozmak istiyordum ama hamdolsun ailem beni oralara gönderdi ve bende az buçuk birşeyler öğrendim dinini bilmeden yaşayamazsın işte o zaman gezenlerin sorumluluğu ailelerindedir zira hiçbirşey bilmiyorlar namaz kılmayı geçtim şehadet getirmeyi bilmeyenler var ve müslümanlar allah hepimizi affetsin.
çocukken dedemin zoruyla her yaz arka sokaktaki camiye giderdim kuran kursu için. bize ders veren caminin imamı ve müezzini de dedemin tanıdığı olduğundan, yaramazlıklarımda ne kadar aşırıya kaçarsam kaçayım, bir türlü kovulmayı başaramadım...
bu yazlardan birinde, "çalışıp adam olmam" için, caminin içindeki çay ocağına bıraktı dedem beni. dükkânı iki kardeş işletiyordu (biri 40-45, diğeri 30-32 yaşındaydı) ve dedem ikisini de oğlu gibi görüyordu. benim için de abi gibiydiler, özellikle küçük kardeşle aram çok iyiydi.
neyse. yaz sonlarına doğru, büyük kardeşin sözlü tacizleri, yerini dükkânda kimse yokken olan elle tacizlere bıraktı. ve tacizler de gecenin bir körü...
en kötüsü de, dedem vefat ettiğinde annem bu güvene sığınarak beni büyük kardeşin evine bırakmıştı. hava çok soğuk ve cenaze evi kalabalık oluyor diye. canım acıyor diye günlerce oturmakta zorlandım de, kimse "ne oldu?" diye bile sormadı.
evet. bayağı içimi dökmek gibi oldu bu. özür dilerim herkesten.
cuma namazı çıkışı gibi para toplanan kurs.
mahalledemdeki caminin elektrik borcu için kursa giden kadınlardan para istendi.
bu ülkeyi anlayamıyorum gerçekten.
Zamanında annem gönderirdi bazen kacardim. Ama sonradan bana faydası oldu. Şöyle ki arapça öğreneceksiniz arap Alfabelerini bildiginiz için ilk başlarda apisip kalmazsiniz ve bu size bir adım önden başlamanızı sağlar.
bi ara ciddi ciddi gittiğim kurs.
ne ciddi bu işe kendini kaptırmış çocuklar vardı.
bi dili anlamadan okumak ve kusursuz okumaya çalışmak zaten sadece çocuklar için mantıklıydı.
ama güzeldi caminin içinde halıda koşturmak.
enteresan hikayeler dinlemek.
ve en hüzünlüsü.
minberin tepesine tırmanıp o ufak perdenin arkasında kutsal bişeyler görecem diye beklerken elektrik süpürgesini görmekti belkide.
hayatımda bir kere eniştemin zoruyla gittiğim kurstur. bir yaz teyzemlere gittiğimizde (evet babam memur), eniştem benle yaşıt olan kuzenimi kuran kursuna göndermek istedi. o da çamura yatmak için "cesur da gelmezse gitmem." deyince koca adamın daha ufacık velet olan benden ricası üzerine gitmiştim. dua falan ezberletiyorlardı, harfler, heceler. ben kurana geçemeden tatil bitti zaten. aklımda daha çok bizim keratanın şebeklikleri kalmıştır. çocuk abdest almaya üşenir yolda inşaat kumuyla teyemmüm yapardı. tam konsantre olmuşken kulağıma eğilip "cesur ben osurdum." demişti bir kere de. "onca saat sanki hiç mi yoktur osuran?" diye de savunmuştu kendini. on sene geçti üstünden hala konuşur güleriz.
Kendi dinini bilerek yaşanması en güzelidir. Bende gittim kuran kursuna çok iyi bir hocamız vardı. Kuran okuyorduk ancak anlamını öğrenmiyorduk, şimdi bu bilgilere ulaşmak çok daha kolay, araştırıp öğrendikçe insana zenginlik katıyor. Bilinmesinde fayda vardır.