Kuran'da hiç bir çelişki yoktur. Kuran hem edebi açıdan, hem bilimsel mucizeleri açısından, hemde düzeni açısından kusursuz bir kitaptır. Nitekim bunları Kuran Mucizeleri başlığı altında inceliyorlar. Kuran'ın Allah katından olduğu Nisa suresinin 82. ayetinde şu şekilde haber verilir: "Onlar hâlâ Kur'an'ı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o, Allah'tan başkasının katından olsaydı, kuşkusuz içinde birçok aykırılıklar (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı." Her zaman kişiye yol gösterir. Tavsiye ederim Kuran'ı elinize alın ve rastgele bir sayfa için göreceksiniz ki çıkan ayetler sizinle ilgili, sizin derdiniz çözüm olacak, sizin rahatlamanıza yardımcı olacak ayetler olacaktır.
evet fazla kurcalarsak buluruz, ancak çıkış yolu bulamayız kanımca. ben buldum da bir faydasını gördüm mü? yoo..boşver hacı, düşün tabi ama çok kaptırmamakta fayda var, inanıyorsan zaten inanırsın, inanmıyorsan inanmazsın.
burdan bu sonuç mu çıkar denilecek, entry uzun yzarak bir kafa karışılıgına ulaşma dilegidir bu ancak.
samimi ise bu sorgulama dogruya dogru bir adım ise benim konu ilgili söyleyecegim şey şudur, tevratta zebur daincil de allah kelamı kitaplardır, tıpkı kitabımız hz kur an gibi, bundan dolayıdır ki, hz isa da , hz musa da bizim peygamberimizdir, tıpkı kur an da bahsi geçen 125 bin peygamber gibi, hepsi de efendimiz gibi aynı islam ahlakı üzere gelmişlerdir ve aynı islam inancı üzere gelmişlerdir, ayrı din degildir, onlar tahrif edilmişlerdir, kur an ın tahrif edilemeyecegini allah kur anın da vaad etmektedir, kıyamete kadar kendi korumasında olacagını.
hz ibrahim in dini de, hz isa nın dini de aynı allah ın gönderdigi islam dır. bunun delillerinden bir tanesi şimdi aklıma gelen, kur an da bahsi geçen fil vakası dır mesela, orda develerine sahip çıkmak için ebrehe nin karşısına çıkan mekke li kişi peygamber efendimizin dedesi abdulmuttaliptir. orada ebrehe nin,
"yahu adama bak, ben kabe sini kuşatıyorum yıkacagım, adam develerinin derdinde", demesi üzerine, abdulmuttalip in,
ben sadece develerimin sahibiyim ve ondan mesulum, orası haram dır ve onunda bir sahibi vardır, sahibi onu korumaya muktedirdir" demesi vardır ve bilinen ebabil kuşlarının fil ordusunu yerle bir etmesi olayı olur daha sonra, buradan anlaşılacagı üzere o insanda allah inancı vardır, tek olan allah a iman etmiştir, ayrıca o dönemde peygamber efendimiz dogmadan da namaz a benzer bir ibadet oldugu aktarılır, yani diyecegim, çok uzun entrylşer yazarak kafa karıştırmaya çalışarak bir yere varamassınız, allah vardır ve birdir, peygamber efendimiz onun kulu ve elçisidir demeden kurtuluşunuz yoktur, bir gün tüm insanların girecegi bir toprak altı vardır, hocanızı özenle seçmek zorunda kalmadan bırakmak lazım bu işleri, dedeniz yanılamaz mı neden bu davayı sürdügünüzü anlamıyorum.
islam diğer bütün dinlerin yanlışlıklarını kapatmak adına geldiyse neden bu önlemler en başında alınmadı da günümüzde hala yenileri çıkmakta olan inançlar türedi durdu? Tanrı her şeyi biliyor, her şeye kudreti yetiyordu ya yüzyıllar sonra kullarının onun yolladığı kitaplarda bile ayrılacağını hatta insanlar tarafından değiştirileceğini ve ortak bir inanç bulamayacaklarını kestiremedi mi?
Yoksa yüzyıllardır süren bu kaosun sahibi ve ortaya çıkış kararını veren de mi kendisi? Dogmatik inançlardan kopup en doğru dini bulmamızı isteyen ve sessizliğini korumayı seçen zaten kendisi mi?
Yani her şey ama her şey zaten hiçbir şeyin bile olmadığı zamanlarda planlanmış mıdır?
aramaya inanmakla ilgili bir durum. inanmakla başlar zaten her şey. kişi inandığı şeyi bulur. işe kuran'a çelişki olduğuna inanarak başlarsa bulacaktır elbet.
zira;
(bkz: kör allah a nasıl bakarsa allah da köre öyle bakar)
tanım:olmayanı aramak ve yanlış anlamak deyü hem kurala uygun hem de yumşak şekilde yaklaşayım probleme.
-şimdi ben bi arkadasıma haşa allah kuranda böyle böyle söylüyo diye yalan söylersem allahın sözlerini,ayetlerini değiştirmiş, haşa allahı yalancı çıkartmıs olmam sadece ben kendim ziyan edenlerden olurum. allahın sözleri zaten çelişmez ne önceki kitaplarda ne de son kitap kuranı kerimde, bu entry de (bkz: #5235303) örneklerle açıklanmıs yalnız kurandan önceki kitaplar kişiler tarafından tahrif edildiği için kuranla direkt olarak kıyaslanamaz.
-diğer bi konu olarakta allah kuranı kerimde, kitabı biz indirdik biz koruyacağız diyor(tam ayeti hatırlamıyorum bu saattede bakamam da hakkınızı helal edin) tabi her zaman oldugu gibi kendisinin sözünün değiştirilemeyeceğini söylüyor. incil ve tevratta; bu kitapları koruyacağını söylemiyor değiştirilmi halinde de allahın böyle bir sözü yoktur(benim bildiğim kadarıyla) işte farkta tam burda oluşuyor: tevrat ve incilin indiği uygarlıklar kitapları ile de bir imtihana tutulmuslar fakat kitaplarını çıkarları doğrultusunda değiştirerek bu imtihandan kaldıkları ortadadır. ki bana göre burda müslümanların sınavı daha kolaydır çünkü yeni yetişen her neslin önüne direkt allahın kelamı konabilmiştir yani direkt allahın emirlerini görebilmiştir, fakat kitabı mukaddesi yani incil tevrat ve zeburu görenler ise allahın sözlerinin değiştirilmiş halini görmüşlerdir. yani bundan dolayı kuranı gören ve onunla büyüyenin hesabı ile hayatında kurandan bihaber, allahın sözleri diye önüne yalan yanlış şeyler getirilen kişinin hesabı bir olamaz kuranı göreninki elbette daha katmerli ve ağır olacaktır(doğrusunu allah bilir)
en kötü ihtimalle birşeyler öğrenmekle sonuçlanacak faydalı eylem.
bana göre
- evrensel ve zaman ötesi bir kitabın birçok yerinde 'kölelerden', 'cariye'lerden bahsetmesi
- kutuplara yakın noktalarda 5 vakit namaz ve oruçla ilgili sorunlar
- mesela enfal 12 13 ile kafirun suresinde kafirlere karşı ilkinde 'vurun' ikincisinde 'senin dinin sana benim dinim banadır' yaklaşımı
- ve tabi tüm tek tanrılı dinlerde açıklanması zor olan tanrının hem her şeyi bilen hem herşeye kadir olması.
iSLAMA olan inancımı deruhte etmedi aksine daha da kuvvetlendirdi demiş birisi.
emin olun ki ben de bunun peşindeyim yoksa çok meraklısı değilim böylesine çelişkilerle yaşamanın ve gene ben inanıyorum ki buradan gelecek cevaplar ile aydınlanacağım ve herkese öğrendiklerimi aktarıp bilge ve örnek bir müslüman olacağım.
çoğu kişinin hala laf salatası yaptığı fakat nesnel bir yargıda bulunmadığı sözde çelişkilerdir.
(bkz: Dünya;da haram olan şarap, cennette helal mi?) şimdi buda bir çelişki. oysa Ayetin orijinalinde de ;şarap; kelimesi geçer ve Türkçe;ye direk olarak ;şarap; diye tercüme edilir. Fakat Arapça;daki ;şarap; kelimesinin karşılığı ile Türkçe deki ;şarap; kelimesinin karşılığı aynı değildir. ;Şarap; kelimesi Arapça ;içmek; anlamına şerebe fiilinden türer. Şarap içilecek olan her şeydir. Fakat bu kelime Arapçadan Türkçeye geçerken anlam kaymasına uğramış ve içki anlamında şarap olarak anlamlandırılmıştır.
farkına varmak gerçeğin ta kendisidir.
süleyman ateş hz muhammede islam gelmeden önce hristiyan ya da musevi olanlardan bahsetmiştir. o insanlar tabi ki kendi kitaplarına göre yargılanıcaklar. allah ın gönderdiği son dinine inanmayanlar cehennemdedir. ve kuran ın dünü bugünü değişen şartları falan yoktur. koskoca dünyayı yaratan allah gelecekte neler olacağını bilmez olur mu ? öyle olsa kıyamet alametlerini sana sölemezdi. kuranda çelişki yoktur efendim.
2+2=4 birileri çıkıp bu yanlıştır bu bize göre 3,9 'dur dese oradan başkası çıkıp bu bize göre 4,1 dese bu herkesin bildiği sonucu değiştirir mi ? kuran'da da bahsedilen budur allah her defasında insanlara peygamberleri aracılığıyla hep aynı şeyleri söylemiştir aslında bütün kutsal kitapların özü kuran ile aynıdır ancak zaman içinde bazi kimseler diğer kitapları kendilerine göre yorumladıkları için farklılıklar doğmuştur. lakin yine aynı yere geliyoruz 2+2 her zaman 4tür. yani ne kadar değiştirilmeye çalışılsa da allahın söyledikleri hep doğrudur ve zaten değiştirilemez o en doğrusunu bilir.
insanlar meseleleri yok sayınca olmadığını zannettiklerinden,kuranda çelişki bulduklarını zannedip,cehennem yokmuş diyerek kendilerince bir çözüme ulaşmış olurlar ve buldum buldum derler.çözüm bulamayanların dünya öküzün boynuzlarındadır önermesi gibi.
şimdi sen ayetin önünü ve sonunu almaz sadece iki kelimeyi alır isen bundan istediğin anlamı çıkartırsın. sen bir ansiklopedi kadar kalın bir kitaptan sadece iki cümleyi cımbız ile çekersen onda celişki görmen son derece doğal.
şimdi allah ne demiş benim sözlerim değiştirilemez. güzel aynı allah ne demiş incil değiştirilmiştir demiş. eklemeler yapılmıştır demiş. allah benim sözüm değiştirilemez nerede demiştir kuran-ı kerimde demiştir hangi sözden bahsetmektedir kuran-ı kerim deki sözlerinin değiştirilemeyeceğinden bahsetmektedir.
yani şimdi sen kalkıp ayetin içinden ''namaza yaklaşmayın'' ı alır isen bundan cıkacak sonuc ''allah namaz kılmamızı istemiyor'' olur. ancak ayetin öncesini alır isen ''alkollü iken namaza yaklaşmayın'' olduğunu görürsün. bak anlam ne kadar değişti di mi.
