bugün

yoruma dayalı olan kısımların kişilerce değişik yorumlanmasından ötürü ortaya çıkan durumdur. isteyen takar isteyen takmaz. bununiçin de kuran falan didiklemeye gerek yoktur.
Kuranda gecen hukum ve kurallarin hepsini uygulayacaksak ben basimi acmaya raziyim.

Meselenin kuran olmadigini bunun laik ve demokratik sistemde insan haklari sorunu oldugunu artik anlamak gerek.

Mumkun olan en genis bicimde kisiler kendi dini inanclarini yasayabilmeli.

Ben bir ateist olarak muslumanlara birak basortusunu miras ve evlilik gibi medeni hukumlerde secme hakki taninmasindan yanayim.
Kuranda baş örtüsünün geçmesi yada geçmemesi hepsini geçelim. *
Baş örtüsüz olmak, çalışma hakkınızı sınırlamıyorsa, baş örtülü olmakta bu hakkı sınırlamamalı. Peruk takmak sınırlamıyorsa, şapka takmak sınırlamıyorsa, toka takmak sınırlamıyorsa, baş örtüsü takmak da sınırlamamalıdır.
Elinizi vicdanınıza koyarak düşünün, baş örtülü bayanların yerine kendinizi koyarak düşünün, başı örtülü bayanlara yapılanlar, başı örtülü olmayan bayanlara yapılsa hoşunuza gidermiydi yada baş örtülü olmayan bayanlara, başını örtmesi için baskı uygulansa bu hoşunuza gidermi.
Bu yüzden baş örtüsünün kuran ı kerimde geçmesi yada geçmemesi değil, siz kuranda baş örtüsü geçmiyor diyen şahısları doğru buluyorsanız, takmamanız kimseyi ilgilendirmez, ama takmayı doğru bulanlarıda bu yüzden yargılama hakkınız yok.
el yüz ve ayaklar dışında vücudun her yerinin kapatılmasından bahsediliyor, yetmez mi bu kadar bide kullanım kılavuzu mu koysun yanına be kardeşim.
1400 yıldır başka bir ayet varmıdır bu kadar tartışılan gündemden düşmeyen merak ediyorum. yani her şeyi hallettik özel alanda kamu alanında iş hayatımızda beşeri ilişkilerde hakkaniyeti adaleti sağladık, yetime , yaşlıya yeterince koruma sağladık, işçimiz esnafımız kafası rahat çalışıyor, adalet sistemimiz tıkır tıkır işliyor, dert üstü murad üstüyüz, açlık sorunu yok, bir sorunumuz bu kaldı sanki.
bahsedilmek zorunda değildir zira cuma namazından da bahsedilmemiştir. hatta namazların kaçar rekat kılınacağından, hangi rekatlarda oturulup hangi rekatlarda kalkılacağından da bahsedilmemiştir. mamafih, her şeyi kur'andan beklememek gerekir. zira kuran gibi bir hayat vardır örnek alınması gereken.

(bkz: hz muhammed)
nur Suresinin 31. ayeti üzerinde en çok tartışma yapılan ayetlerden birisidir.

Ayet değişik inanç guruplarının, benimsedikleri giyim tarzını Kur'anla desteklemek için tercüme ve tefsirlerinde birçok anlamsal kaydırma işlemine maruz bırakılmıştır.

Örneğin tercümede ayetin anlamını ağırlaştıran diğer değişiklikler yanında ayette geçen ''örtü'' kelimesi ''başörtüsü'' olarak, göğüs ayrımı (cebi, yırtmacı) ise yaka olarak tercüme edilmiştir. Böylece kadınlar için başörtüsü takmak inançlı olmanın ayrılmaz bir parçası şekline dönüşmüştür.
"anayasada internet suçları da geçmiyor. Serbest mi olsun?" Sorusu sorulmasi gereken ifadedir.
düşünüp tefekkür edenler için geçerli olmayan önermedir.

fil deneyindeki, hakikate gözleri kör bünyeler genele bakmak yerine ellerine aldıkları şeyi yorumlayıp iman ediyorlar.
kimyayı kimyacılara, fiziği fizikçilere bırakan, ama fıkhı fıkıh alimlerine bırakmayanların iddialarından biridir.
http://www.youtube.com/watch?v=FtRv6ZySZPcnull
doğru olan durumdur.

nur suresi'nin söz konusu kısmında, saçların örtülmesi değil; göğüs ve cinsel organların örtülmesi emredilmiştir.

başın örtülmesi bir arap geleneğidir ve islam'ın gereği değildir.
doğru olan önermedir.

yaklaşın biraz şimdi size mebin din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin müfredatına girmeyen bir konudan bahsedeyim. kuranda başörtüsü var mı?

kuranda başörtüsü (ya da saçları kapatma) yoktur. yukarıda bir çok yazarın referans gösterdiği 24/31 nolu ayette ( http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx ) de başörtüsü manasına gelen hiç bir kelime yoktur. ayette geçen ve dilimize başörtüsü diye tercüme edilen kelime aslında jenerik manada "örtü" kelimesini karşılamaktadır. ayrıntılar için: http://blog.milliyet.com....i-mi-/Blog/?BlogNo=403290.
ayrıca okursanız göreceksiniz yine aynı ayette o örtünün göğüslere (dekolte diye tabir ettiğimiz kısma) örtülmesi gerektiği söylenmektedir. hadislere de pak itimadım yoktur ama bu konuyla ilgili en sağlam hadislerden biri olan;

"Hz. Âişe (r. anhâ) ilk başörtüsü uygulamasını şöyle anlatır:

“Allah ilk muhâcir kadınlara rahmet etsin onlar; “Başörtülerini yakalarının üstüne taksınlar…” (en-Nûr, 24/31) ayeti inince etekliklerini kesip bunlardan başörtüsü yaptılar”.



Yine Safiyye binti Şeybe şöyle anlatır: “Biz Âişe ile birlikte idik. Kureyş kadınlarından ve onların üstünlüklerinden söz ettik.

Hz. Âîşe dedi ki: Şüphesiz Kureyş kadınlarının birtakım üstünlükleri vardır. Ancak ben, Allah’a yemin olsun ki, Allah’ın kitabını daha çok tasdik eden ve bu kitaba daha kuvvetle inanan Ensar kadınlarından daha faziletlisini görmedim.

Nitekim Nûr sûresinde “Kadınlar başörtülerini yakalarının üstüne taksınlar…” ayeti inince, onların erkekleri bu ayetleri okuyarak eve döndüler.

Bu erkekler eşlerine, kız, kız kardeş ve hısımlarına bunları okudular. Bu kadınlardan her biri etek kumaşlarından, Allah’ın kitabını tasdik ve ona iman ederek başörtüsü hazırladılar. Ertesi sabah, Hz. Peygamberin arkasında başörtüleriyle sabah namazına durdular…” (Buharî, Tefsîru Sûre, 29/12; ibn Kesîr, Muhtasar, M. Alî, es-Sâbûnî, 7. Baskı, Beyrut 1402/1981, II, 600)."

şu hadis de kurandaki adı geçen ayetle çelişmektedir. ayette allah "kendi örtülerini" demiştir. buna rağmen mümin kadınlar eteklerini (hatta bazı rivayetlerde perdeleri, yastık kılıflarını da) kesip bunlardan örtü ediniyor.

şunu belirtmemde fayda var tabi ki başörtüsüyle bir derdim yok. isteyen kamusal alanda başörtüsü taksın. benim derdim bunu dini bir zorunluluk gibi gösterip kadın üzerinde hegemonya kurma çabası içinde olanlarla.

şunu bilin ki hakikatten kaçamazsınız. hakikat sizi er ya da geç bulur.