Hergün elinizde oradan oraya savrulan bozuklukları içine attığınızda kısa sürede dahi çok ciddi miktarlar biriktirebileceğiniz alet.
2015'in son haftasıydı. Evimizin karşısında bir bakkal var. 3 yaşındaki oğlum aklına estikçe elimden çeke çeke götürür o anki kafasına göre istediği sakızı çikolatayı aldırırdı. Ama o gün değişik birşey oldu. Teneke konserve kutularından yapılan dandik kumbaralardan Alıp "bu nedir" dedi bende "kumbaradır" deyince Aldı kumbarayı.
O günden bugüne 1 ay geçti eline geçen bütün paraları kumbaraya atıyor. ilk başta kağıt ve demir Paraları aynı kumbaraya atıyorduk. Şimdi ayrı ayrı kumbaralara atıyoruz ve 3. Kumbara dolmak üzere.
1 ay içinde biriken miktar tahmini 1100-1300 liradır belki. 2016 sonunda bütün kumbaraları Bulunduğumuz ildeki merkez bankası şubesinde törenle açmayı kararlaştırdık. Bakalım ne kadar birikmiş olacak. Günü gelince editler capsle beraber yazarım.
Küçükken parayı çar çur harcamaktan biriktirmeyi başaramadığım için sinir olup, kumbaraya minik minik paylaşamadığım takıları veya minik ojelerimi atar, kilitlerdim.
70'lerin sonlarına doğru türkiye'de ilk olarak iş bankası tarafından dağıtımına başlanan ve özellikle çocuklara tasarrufun önemini aşılamayı hedefleyen para biriktirme dalgafonlarıdır. bu nedenle iş bankası ile özdeşleşmiştir, özellikle 80'li yıllarda çok popüler olabilmiş ve bir çok çocuğun ana-babasını elinden tutup işbankasından kumbara istemeye götürmesine sebebiyet vermiştir.
sanıldığının aksine domuz şeklinde garabet modelleri değil, iş bankasının o yıllarda dağıttığı orjinal "iş bankası" amblemli oldukça basık elips şeklinde ve üstünde yine elips şeklinde tutma halkası olan modelleri rağbet görmüştür. hala koleksiyonerler tarafından bu ilk yapım orjinal iş bankası kumbaraları biriktirilmektedir. bunların bir kısmı özellikle sadece banka şubeleri tarafından açılabilecek şekilde tasarlanmıştı. dolduğu zaman büyük bir sevinçle şubeye gider açtırırdınız kumbaranızı, ve veznedeki abiniz-ablanız size kağıt para olarak takdim ederdi biriktirdiğiniz bozuklukların karşılığını. işte o sevinç yaşamaya değerdi gerçekten. (bkz: 80lerde çocuk olmak)
80'li yıllardan itibaren alevlenen yüksek enflasyon ve paranın git gide değer kaybetmeye başlaması ile birlikte demir paralar da ancak sakız alınabilecek seviyelere kadar pul olup gitmiştir. hemen ardından başlatılan serbest piyasa ve globalleşme adı altında dayatılan vahşi kapitalizm de insanları tasarruf etmek bi tarafa, sürekli tüketim ve sürekli para harcamaya özendirmekle uğraşmıştır. dolayısıyla bugün birçok çocuk varlığından bile habersiz olarak tüketim toplumunun bireyleri olarak yetişmeye devam etmektedirler malesef.
içine madeni para atılıp,bir çalgı aletiymiş gibi salladığımızda annemizden dayak yememmize sebep olmuş,daha çok küçüklükte kullandığımız,çoğu tenekeden yapılmış kutucuk.
para biriktirmek için kullanılan kabın adı. çocukken ise para biriktirmek için değil de, sadece kumbaranın sırtından parayı itip mutlu olmak için kullanılan şey. domuz şeklinde olanı rağbet görür.