rap müzik yapanların yaptığı iştir.*
her türlü müziği dinlerler. amaç altyapılarda sample larda kullanılabilecek melodiler yakalamak ,ve tabiki bu arada müzik kültürlerini geliştirmek.
sanıldığı gibi her tür müziği dinlemek düz adam davranışı değil; kişilik bölünmesinin ,psikolojik travmanın ,sosyolojik baskının bir sonucudur.
-sevinçliyken metal dinlemek
-üzüntülüyken arabesk dinlemek
-aşıkken türkü dinlemek... gibi.
bir türe körü körüne baglanmamış insanın yaptığı iştir.normalidr; olması gerekendir. sayet bunu yapanları kalitesizlikle sucluyorsak; pentagram türk halk müziği parcalarını da coverladı ** ülkemin birçok rockcısının da arabesk söylemişliği vardır.
bu bahsettiğim kültür sentezidir. kimse çocukken annesinin dinlediği müzikten etkilenmediğini iddia etmesin. *
kim iddia edebilir türk sanat müziği dinlemenin yanında halk müziği dinlemenin yanlış oldugunu? sayet bunu söylerseniz biribiriyle içiçe geçmiş bu iki müziği hiç dinlemedeğinize kanaat getiririm.
kişilerin belli bir tarzın dışında müzik dinlemedikleri kanısında olmayan kişi söylemidir. şahsen rock ve metal gibi sert müzikleri seven biri olarak country veya türk sanat müziğini de bayıla bayıla dinlerim. kimsenin belli bir tarzda müzik dinleme gibi bir zorunluluğu yoktur, ya da kişileri seçtiği müziğe göre de değerlendirmemek gerekir ( rock ve metali ergenler dinler,.. gibi ) ve son olarak kişiler dinledikleri müziğe göre görünmek zorunda değildir. *
bu tarz davranışa sahip kişiler genelde boğa burcudur. güzelliğe düşkündür. her şeyin güzelini sever.
bir gün rock dinlerken,
öteki gün sakin bir şekilde klasik (yavşak mehmet yüzünden dinliyemiyorum) müzik dinliyordur.
bu düzlük değil entellektüel yelpazesinin genişliğiyle ilgilidir.
bu olay film eleştirmenlerinin sadece korku yada komedi eleştirmesi gibi bir hadise değildir. film eleştirmenleri tüm filmlere eleştirel bakabilmeli.
+ne tarz müzik seversin?
-ben rock dinliyom.
+eee türk halk müziği çıkarsa ne yapıyon?
-dinlemiyom. benim tarzım var. arada kalmam. hayata bakışım kesin.
+aferin sana. şimdi s.ktir git. bir tur at öyle gel.
+arabada hangi tarz cd var?
- türk halk, türk sanat, rock, ingiliz rock, klasik müzik vs.
+ üstat hangi tarz müzik dinliyorsun? çorba yapmışsın.
- güzel olan her şeyi severim. mesela çok sinirliyim hemen klasik müzik acarım yada trt 3 radyosunu. bir de Joseph Haydn'ın senfonilerinden biri varsa tadından yenmez. hırçınım açarım placebo Without You I´m nothing yada linkin park what i have done ohhhh tadından yine yenmez. hasret mi var içimde açarım pencereden kar geliyoru erkan oğur da döktürüyorsa...
+ tipik düz adamsın sen yaa. insan bir tarz sever. ne bu düz adam. tüü kaka...
-eyvallah pirim, saplanır kalırız ve diğerlerine kaparız penceremizi de düz olmayan adam oluruz.
arkasında durduğum ve savunduğum bir eylemdir. müziğin dili yoktur evrenseldir. kulağa hoş geliyorsa sürekli dinlediğiniz bir tür olmasada dinlenebilir anlamına gelmektedir.
kendini kısıtlamayan mantıklı insandır. her tarzın babası sayılabilecek, o müzigi iyi yapan insanlar vardır. ve bunlardan kendini mahrum bırakmayan kişi işte ''o her tarz müzigi dinlemek''eylemini yapandır.
genel görüşün aksine müzikten anlamayan, hatta tersine bütün hayatını müziğe vermiş bir insanın bile günlük kullanım kalıplarından bir tanesidir. sadece açıklama olarak noksan kalmakta. bunu kabul etmek gerek.
yıllarca konservatuvarda okursunuz. dışardan herkes merak eder. sen müzisyensin ne dinlersin diye. ancak zihniniz bir anda öyle bir dolar ki, ağzınızdan ilk olarak 'kulağa hoş gelen..' diye başlayan bir cümle dökülebilir. o anda karşınızdaki tamam bu adam yıllarca okumuş ama boşa okumuş bakışlarını takınır. ancak siz kısa yolu seçtiğiniz için hor görülürsünüz.
içinde az da olsa müzik aşkı olan bir insan zaten her tür müziğe açıktır. birgün ibrahim tatlıses dinlerken bir yer yakalar ''nasıl okumuş vay be.. du bakim keman partisi..'' diye dalarken, bir başka parçası size çok fazla arabesk gelir. birgün beethoven dinlersiniz. senfonilerine, kontrpuan yazımına, piyano sonatlarına hayran kalırsınız ama illa ki hoşunuza gitmeyen eserlerini bulacaksınızdır.
son olarak eklemek isterim ki, bu cevap birazcıkta türk usûlüdür. siz eğer birazcık yermeye ve ciddi, ayrıntılı konuşmaya başladığınızda soruyu soranın gözünde bu sefer çok bilmiş, ukalâ görünürsünüz. bir bakıma iyi bir kaçış cümlesi görevide görmektedir.
belli bir yaştan sonra herkesin yapacağı bir eylemdir. gençliğin verdiği müzik muhafazakarlığı artık yormaya sıkmaya başlamıştır ve bu alandaki yobazlık yerini sosyal demokrat olmaya iter. kulağa hoş gelen müzik türüde göreceli olacaktır fakat o ayrı.
müziği sözden soyutlamaktır genelde. kulağına hoş geliyorsa müziğin ezgisindendir. sözler, olsa olsa akustik bir hoşnutluk yaratır, ki bu da çoğu parçanın içerdiği bir özellik değil. bu yüzden, çok boştur bunu demek.
zaten bunu diyen insanlarda farkettiğimiz en belirgin özellik; bir çok müzik türünün popüler örneklerinden oluşan bir seçkide dönüp durmalarıdır. bu arkadaşlar; ya dinlediği müziği söylemekten utanırlar, ya da dinlediği müziğin ne olduğunu bile bilmezler.
bu insanlara karşı olanların egosu yüksektir, illa ki herkes onun sevdiğini dinlemek zorunda olduğunu düşünürler.
ben sırf "bir duruşum" olsun diye, ortamlarda dışlanmayayım diye neden talib kweli'yi, rza'yı, tupac'ı, nas'i, the coup'u ya da these new puritans'i, the ting tings'i, living colour'ı, rage against the machine'i, gorillaz'ı, nirvana'yı, soundgarden'ı, radiohead'i ya da şu an aklıma gelmeyen ve yazmaya üşendiğim grupları ve müzisyenleri kaçırayım ki? şu yaşıma kadar her tür müziği dinledim. rapidir, metalidir, klasik müziğidir, elektroniğidir... ama bir duruşum var.
güzel müzik, güzel müziktir. tek bir tarz değildir. bunun aksini düşünenler müzikten anlamaz, asıl onların alt yapısı yoktur.
müzikte ayrımcılık yapmayan, keyfine ve o anki haline göre takılan bir insandır. nasıl ki kitap okumayı seven bir insan kitap ayrımı yapmıyorsa, müzik seven insan da müzik ayrımı yapmaz.
"kulak zevkine göre" hareket etmektir. "en çok hoşuna giden tarz" zaten bellidir ki; sözkonusu tarz da zaten bir nevi kişiliğin yansımasıdır. onun dışında da "o anki ruh haline göre" farklı sesler, farklı tınılar alan insandır.
bana kalırsa insanın her türlü müziği dinlemesi kendini geliştirmesi açısından gerçekten önemlidir. bazı arkadaşlarımız her türlü müziği dinlemenin insanın müzik kültürünün genişlemesine katkı sağlamadığını düşünmektedir. oysa ki bir sinemacı, bir tiyatrocunun her şeyden haberinin olması ve güncel müzik, haber vb. takip etmesi gerekmektedir. yani olaylara at gözlüğüyle bakmak yerine olayları geniş bir yelpazeden değerlendirebilmesi gerekmektedir. bu yüzden de her türlü müzik dinlemek insanın müzik kültürünün gelişmediğini değil aksine çok geniş bir müzik bilgisine sahip olduğunu göstermektedir. bunu aslında bir tek müzikle de değerlendirmek yanlıştır bence. çünkü insanların bazıları haber de seçer... ya da dergi, ya da kitap, hatta en basit olarak yemek seçenimiz bile var. ancak yemek seçmek diğer lezzetlerin tadını bilmemektir öyle değil mi ?