Dinlerin merkezi bir çok dini birden barındıran tek ibadethanede 3 farklı din ibadetinin yapıldığı be o ibadethanenin anahtarının yıllardır müslümanlarda olduğu. Şuan ise israil’in başkenti.
islam dinine göre kutsal mekanlardan birisi ve yürek sızımız. Aklıma direk şu şiir gelir
...
Tûr Dağını yaşa
Ki bilesin nerde Kudüs
Ben Kudüs’ü kol saatı gibi taşıyorum
Ayarlanmadan Kudüs’e
Boşuna vakit geçirirsin
Buz tutar
Gözün görmez olur
Gel
Anne ol
Çünkü anne
Bir çocuktan bir Kudüs yapar
Adam baba olunca
içinde bir Kudüs canlanır
Yürü kardeşim
Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin
-Nuri pakdil.
kardeşim dalga mı geçiyorsunuz, ciddi ciddi hiç mi bir şey bilmiyorsunuz ben anlamadım.
o dönem arap topraklarının büyük çoğunluğu ingiliz-fransız sömürgesiydi zaten. 1. dünya savaşında avrupa'da ve kuzey afrikadaki sömürge savaşlarında hep bu araplar kullanıldı mayın eşeği gibi.
ingiliz ve fransız ordularında toplamda 2 milyonun üzerinde arap asker vardı. bu durumda nasıl arapların çoğu bizim yanımızda yer almış olabilir ki?
bizim elimizde ortadoğu-arap yarımadası ve filistin bölgesi kalmıştı bir tek.
burada da hicaz kralı şerif hüseyin ingilizlerle işbirliği yapıp halifeliğini ilan ederek isyan etti, cihad çağrısına binlerce kişi katıldı, 20-25 bin kişilik bir ordu kurdu.
suud ailesi ingilizlerle işbirliği yapıp "sözde" tarafsızlığını ilan etti.
ibn reşid ailesi de suudlarla kanlı bıçaklı olduğu için haliyle osmanlıdan yana olmak durumunda kaldı.
Bu tarihi bir gerçektir. Osmanlı'ya sanıldığı gibi araplar değil en büyük ihaneti filistin'liler, asur'iler, durzi'ler, nusayri'ler ve ezidi'ler yapmıştır. Arapların büyük bölümü ile kürtler son ana kadar osmanlı'ya sadık kalmıştır.
101 sene önce bugün, 9 aralık 1917'de elimizden çıkan vatan toprağı.
101 sene önce bugün kudüs'ü kaybettik.
7 kasım'da gazze'de araplar tarafından arkadan vurulan ordumuzun geri çekilmesi bozguna dönüştü ve bu geri çekilişte kudüs'te de tutunamadık.
(bkz: gazze/#40545241)
bu fotoğraf kudüs'ün ingilizlere teslim ediliş fotoğrafıdır.
fotoğrafta ön planda elinde baston olan kişi kudüs belediye başkanı hüseyin efendi'dir.
kendisi filistinli bir araptır.
hüseyin efendi'nin yanındakiler de filistinli hain arap sözde osmanlı subayları.
vatanlarına ihanet edip, kudüs'ü ingilizlere teslim etmekten gayet memnunlar.
fotoğrafta gördüğünüz üzre hüseyin efendi osmanlı'dan kurtulduğu için keyif sigarası yakmış...
hatta allenby'i peygamber olarak karşıladıktan sonra, onunla birlikte şam'a gidiyorlar, yeni peygamberlerine(!) eşlik ediyor, allenby'nin şam'daki selahaddin eyyubi türbesi sandukasını tekmeleyen çizmelerini filistinliler parlatıyor.
görmeyi çok istediğim paylaşılamayan şehir. kudüse gidip uzun uzun var olan tüm dinlerin insanların hayatındaki dışavurumlarını gözlemlemek, ilahi hissiyatları duyumsamak istiyorum. ağlama duvarını, mescid-i aksa'yı, zeytindağını defalarca yakılıp yıkılıp tekrar inşa edilen kutsal toprakları.
ortadoğunun yumuşak karnı maneviyatıdır. ne müslümanın yahudiyle ne yahudinin museviyle, ne musevinin hristiyanla bi alıp veremediği olmadığını çok iyi biliyorum. ama kirli siyaset insanı insana kırdırmayı çok iyi bilir. bize bahşedilen şu hayatta sadece güzeli görmeyi öğrenebilme dileğimle.
Müslümanlar ortalıkta dahi yokken o şehir yerinde duruyordu. Aynısı yahudiler, hristiyanlar için de geçerli. illa köken dayanaklı bir sahiplendirme yapılacaksa bu şehri vaktinde putperest olan kavimlere verebilirsiniz. Çünkü onlar kurdu.
Sonra bin kez el değiştirdi. Herkes bir ara yönetti.
Şimdi de israil hükmediyor. Yarın o gider, başkası gelir. Toprak bu.
Yani, dini duygular ile o benim o benim, şu benim derseniz kafanızı ezen de çok olur. Tarihte de bu iddiada bulunan herkesin sonu bellidir.
Kudüs tüm insanlığındır.