bunu söyleyebilecek utanmazlar tüyü bitmemiş yetimin hakkına göz dikerler. muhtemelen yurt dışında hatırı sayılır kara paraları vardır. ya din yolu ile bağış toplamışlardır ya kadın satıyorlardır, uyuşturucu tüccarıdır, dolandırıcıdır. nitekim yurt dışındaki kara paraları nerden buldun sorusu sorulmadan ülkeye girmesi kriz sayesinde olmuştur.
bu arsızlar için bütün kapitalist şirketler ise kapak olsun diye işçi çıkartıyolar.
Vestel bin kişiyi işten çıkardı...
Küresel mali kriz Türkiye'nin göz bebeği firmalarını etkilemeye devam ediyor. Bu firmalardan biri de Manisa'yı adeta teknoloji üssüne çeviren Vestel. Her ne kadar firma üretimde kısıtlamaya gitmese de çalışan sayısını azaltma kararı aldı. Bu kapsamda Vestel çoğu beyaz yakalı olmak üzere yaklaşık bin kişi ile yollarını ayırdı.
bu ülkede kriz yok diyen iktidar yalakaları, Çimsa Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş, Eskişehir fabrikasında ikinci üretim hattında 2 Ocak 2009 tarihine kadar üretime ara verdiğini duyurdu!
bakalım fazla ampüle bakmaktan körleşmiş insancıklar; bu ülkedeki lokomotif sektör olan inşaatın durmasına paralel gerekleşen bu durdurmaya ne diyecekler, merak ediyorum.
tam bir hafta önce din kültürü dersinde başımıza gelen ve bizi dumur eden olay. adam gözümüzün içine baka baka '' efendim bu ülkede kriz yok. birtakım örgütlerin ülkeyi karıştırmak için çıkardığı safsatadır'' dedi.
(bkz: sinirlerine hakim olamamak)
(bkz: hocaya dalmak)
kerhanedeki kadınlara kömür yardımı yapan ahlaka aykırı şeyleri sıradanlaştırma çabası güden insanlardır. onlara göre sadaka vermek bela savar. kriz onlara gelmiş olsaydı fakiri fukarayı sadakaları ile koruyabilirler miydi?
insanları sadakaya muhtaç ettikten sonra sadaka vermek iyi bir şey olamaz, tümcesini anlyacak bellekleri yoktur onların. eşitlik onlara göre allahın önündedir. orada da öne geçmek için sadaka dağıtırlar. bu kadar insanın yardıma ihtiyaç duyması onlara göre normaldir. allah onlara vermiş, bu zavallı fakirlerden de almıştır. onlara hırsızlık yaptıklarını kanıtladığınızda söyledikleri şey " biz çalışıyoruz ama bizden öncekiler de çalıyordu. hiç olmazsa iş yapıyoruz. e ne demişler; bal tutan parmağını yalar."
bütün bu hırsızlar ve duyunçsuzlar yönetimden gitmedikçe, bütün bu kapitalist dünya düzeni değişmedikçe, yerine insancıl ve ussal bir sistem kurulmadıkça bir sürü yalanı bu gibi çanak yalayıcılardan duymaya devam edeceğiz.
dogru söyleyen yalakadir. Zira kriz yoktur bu Danaya göre. ekmek elden su gölden. E kömür zaten cepte. cocuklarin isleri problem degil. hanim türbanli 5 senedir, ben de Cuma namazi cikisinda bir kagit tutustururum baskana tamam. Kriz mi? Baslamadan bitti!
+kriz var mı abi?
-yok abi daha gelmedi.
+ama avrupa varmış kriz??!
-ee gülüm, membağı ora krizin. ama merak etme arkadaş var bizim gümrükte, sen telefonunu bırak geldiğinde haber vereyim sana.
+iktidar yanlısısın sen galiba.
-kriz yok ama durgunluk var istersen.*
+dağılın uleyn...
bişeyin 40 kere söylenirse gerçek olacağı mantığından hareketle 40 kere söylenmeyen hiçbirşeyin gerçek olmadığına inanan insandır. böylelerinin birşeyi anlaması için kırk kere duyması gerekir.
kraldan çok kralcı olandır. krizi hükümet bile kabul etmişken birilerinin yok kriz demesi komiktir.
lakin, bu yaşanan global yani tüm dünyayı kapsayan bir krizdir. hemen hemen etkilenmeyen ülke yoktur. 2001'de olsun, 1994 te olsun yaşananlarsa sadece bizde patlak veren krizlerdi. etkileri çok daha kötüydü.
türkiye'nin krizi hissetmesinin en büyük sebebi, dünyanın en büyük tüketicisi konumundaki abd'nin krizin asıl kaynağı olmasıdır. üretici malını satamıyor, haliyle de zarar ediyor. ihracatımız büyük yara almıştır. ithalat ise mecburen devam ettiğinde cari açık dediğimiz olay giderek büyümektedir.
krizi görmezden gelen yalakalarla, krizin reel etkisini anlatmaya çalışanlar arasında büyük fark vardır. birisi körü körüne kralcılık yapmakta, diğeri ise krizin patlamasının iktidarın suçu olmadığını anlatmaktadır. abd de patlak veren bu kriz, tüm dünya gibi bizi de etkisi altına almıştır. ancak bir takım önceden alınmış önlemlerle etkisi hafiflemiştir. bugün en güçlü ekonomi olarak gördüğümüz ülkelerde bile tek seferde binlerce işçi çıkarılırken, ülkemizde de bunun benzeri olaylar yaşanması normaldir. iş yoksa, ihracat yoksa para da yoktur. para olmayınca işçi de çalıştırılamaz. bu sistemde hiç bir patron da işçi maaşını cebinden ödemez normal olarak.
krizin nasıl aşılacağı konusunda elbet fikirler var. ama hiçbiri de insanların birbirine bok atması, insanları birbirine düşürmek değil. her fırsatta gölgesine sığındığımız atatürk sadece rejimi değil, bu ülkenin ekonomisini de sıfırdan kurmuştur. o zamanlarda birlik ve beraberlik vardı, fedakarlık vardı, şimdilerde ise hiçbirimiz bırakın fedakarlığı, birlikten bile yoksunuz. koltuk hırsı için böyle bir ortamda sürekli saldırıya geçmekteyiz. krizi fırsata dönüştürmek dedikleri bu olsa gerek.
iktidarın nimetlerinden faydalanan yandaş yalakadır. iktidar sayesinde iş sahibi olmuştur veya var olan işinde daha çok kazanç sahibi olmuştur. bu yüzden devlet batsa onun için fark etmez.
küresel krizin dahi etkileyemeyeceği yalakadır. aç insana, orta halliye, bir çok zengine bile vurmasına rağmen onlara vuramaz kriz. belki de çok daha fazla kazanırlar. dolarla mı çalışıyorlar ne? amerika... tabi tabi bundan olmalı.
'son 200-300 yıldır bu topraklarda ne zaman kriz eksik olmuş ki bu dönem kriz olmasın' şeklinde gerçeklerin yüzüne vurulması gereken kişidir.
iktidardaki partiyle siyasi görüşü farklı olduğu için iktidar ne yapsa 'yok hacı bunlar böyle işte', 'yok yok bunlar bu işten anlamıyorlar' modunda dolaşan insan tipinden de fazlaca farkı yoktur. ikisi de ilim-irfandan nasibini alamamış olduklarının bile farkına varmadan etrafda fazlalık yaparlar.
gözleri görmeyen, kulaklaraı duymayan, beyni algılamayan kişidir. binlerce kişi işten çıkartılırken, işyerleri kapanırken sırf bir tarafa eğilim belli olsun diye boş konuşan kişidir.
aynı kişiler erke dönergeci için, "neden olmasın böyle bir alet, şu anki fizik kurallarının doğruluğu ne malum" demişlerdir. zaten her şey çok güzeldir.