beyni damarlarla değil de örümcek ağlarıyla kaplı, sırf iktidardaki partiyi savunmak adına kriz olmadığını iddia eden kişiliksiz insandır.dünya üzerindeki mevcut ekonomik krizin "güzel ve yalnız" ülkemize uğramadığını, uğradı diyenlerin de, iktidarı yıpratmak amacıyla kriz çığırtkanlığı yaptıklarını iddia eden insandır.
3g ihalesine 2 milyar ytl verilmesini krizin olmadığına yoran bu göt yalayıcıları, sanayinin atardamarlarına gözucuyla bakmaktansa, oturdukları yerden ahkam kesmekteler. kriz olduğuna dair iddiamı ve yalaka şeklindeki "yaftalamamı" şu şekilde açıklayabilirim.
sanayinin atardamarlarından biri olan çerkezköy de yaşıyorum. çorlu ve çerkezköy ün ülkenin en önemli sanayi merkezlerinden biri olduğunu hesaba katarsak, burada meydana gelen olaylar kriz çıkarımlarımıza yardımcı olur.
babam minibüs şoförüdür, boş zamanlarımda gider dinlendiririm adamcağızı. kolay değildir sabahın yedisinden akşamın sekizine kadar direksiyon sallamak. günde onlarca insan inip biner minibüse, ki bu rakam beş altı ay öncesine kadar yüzlerce ile ifade ediliyordu. neyse efendim, dün de duraktan kalktım, arabada bir allahın kulu yok. tam hareket ediyordum ki bayanın teki geldi, arkama oturdu. telefonla konuşuyordu. üzgün bir hali, kızgın bir ses tonu vardı. telefonda konuştuğu kişiye, kardeşinin hakkari de asker olduğunu, anne ve babasının iki ay önce işten çıkartıldığını, kendisinin de yedi yıldır çalıştığı türkiye nin en önemli kumaş fabrikalarından birinden dün itibariyle çıkartıldığını, fakat kendisinden çok "x" e üzüldüklerini söylüyordu. geçen haftadan beri 50 kişinin, kendisinin de içinde yer aldığı 20 kişinin ise dün işten çıkartıldığını, gelecek haftaya kadar da 200 kişinin işten çıkarılacağını söylüyordu. "x" kişisinin ise iki ay önce ev almak için kredi çektiğini, evlerine taşındıkları hafta kocasıyla beraber işten çıkartıldıklarını, bu durumun yarattığı travmayı anlatıyordu. ineceği zaman söylediklerini duyduğumu söyledim ve geçmiş olsun dedim. geçmez dedi.
bu sadece duyduğum bir olay. yakın çevremde işten çıkartılanları ve bizzat gördüğüm manzaraları anlatmama gerek yok zaten.
organize sanayi bölgesinde çalıştığım haftalarda minibüste, iş aramaya giden, form doldurmak için fabrikaların kapısını aşındıran insanları taşırdım. şimdi boş gidip, boş geliyoruz. lan nasıl dolu gidelim? fabrikaların artık form doldurtmadığını geçtim, zaten bi çoğu işçi çıkartıyo. bi kısmı da fabrikayı güvenlik görevlilerine emanet etmiş.
sonuç olarak, kriz yoktur diyen yalakları sanayinin atardamarlarına gitmeye davet ediyorum. gidin lan, bi görün.
iktidarın nimetlerinden faydalanan yandaş yalakadır. iktidar sayesinde iş sahibi olmuştur veya var olan işinde daha çok kazanç sahibi olmuştur. bu yüzden devlet batsa onun için fark etmez.
kerhanedeki kadınlara kömür yardımı yapan ahlaka aykırı şeyleri sıradanlaştırma çabası güden insanlardır. onlara göre sadaka vermek bela savar. kriz onlara gelmiş olsaydı fakiri fukarayı sadakaları ile koruyabilirler miydi?
insanları sadakaya muhtaç ettikten sonra sadaka vermek iyi bir şey olamaz, tümcesini anlyacak bellekleri yoktur onların. eşitlik onlara göre allahın önündedir. orada da öne geçmek için sadaka dağıtırlar. bu kadar insanın yardıma ihtiyaç duyması onlara göre normaldir. allah onlara vermiş, bu zavallı fakirlerden de almıştır. onlara hırsızlık yaptıklarını kanıtladığınızda söyledikleri şey " biz çalışıyoruz ama bizden öncekiler de çalıyordu. hiç olmazsa iş yapıyoruz. e ne demişler; bal tutan parmağını yalar."
bütün bu hırsızlar ve duyunçsuzlar yönetimden gitmedikçe, bütün bu kapitalist dünya düzeni değişmedikçe, yerine insancıl ve ussal bir sistem kurulmadıkça bir sürü yalanı bu gibi çanak yalayıcılardan duymaya devam edeceğiz.
gözleri görmeyen, kulaklaraı duymayan, beyni algılamayan kişidir. binlerce kişi işten çıkartılırken, işyerleri kapanırken sırf bir tarafa eğilim belli olsun diye boş konuşan kişidir.
dogru söyleyen yalakadir. Zira kriz yoktur bu Danaya göre. ekmek elden su gölden. E kömür zaten cepte. cocuklarin isleri problem degil. hanim türbanli 5 senedir, ben de Cuma namazi cikisinda bir kagit tutustururum baskana tamam. Kriz mi? Baslamadan bitti!
+kriz var mı abi?
-yok abi daha gelmedi.
+ama avrupa varmış kriz??!
-ee gülüm, membağı ora krizin. ama merak etme arkadaş var bizim gümrükte, sen telefonunu bırak geldiğinde haber vereyim sana.
+iktidar yanlısısın sen galiba.
-kriz yok ama durgunluk var istersen.*
+dağılın uleyn...
kraldan çok kralcı olandır. krizi hükümet bile kabul etmişken birilerinin yok kriz demesi komiktir.
lakin, bu yaşanan global yani tüm dünyayı kapsayan bir krizdir. hemen hemen etkilenmeyen ülke yoktur. 2001'de olsun, 1994 te olsun yaşananlarsa sadece bizde patlak veren krizlerdi. etkileri çok daha kötüydü.
türkiye'nin krizi hissetmesinin en büyük sebebi, dünyanın en büyük tüketicisi konumundaki abd'nin krizin asıl kaynağı olmasıdır. üretici malını satamıyor, haliyle de zarar ediyor. ihracatımız büyük yara almıştır. ithalat ise mecburen devam ettiğinde cari açık dediğimiz olay giderek büyümektedir.
krizi görmezden gelen yalakalarla, krizin reel etkisini anlatmaya çalışanlar arasında büyük fark vardır. birisi körü körüne kralcılık yapmakta, diğeri ise krizin patlamasının iktidarın suçu olmadığını anlatmaktadır. abd de patlak veren bu kriz, tüm dünya gibi bizi de etkisi altına almıştır. ancak bir takım önceden alınmış önlemlerle etkisi hafiflemiştir. bugün en güçlü ekonomi olarak gördüğümüz ülkelerde bile tek seferde binlerce işçi çıkarılırken, ülkemizde de bunun benzeri olaylar yaşanması normaldir. iş yoksa, ihracat yoksa para da yoktur. para olmayınca işçi de çalıştırılamaz. bu sistemde hiç bir patron da işçi maaşını cebinden ödemez normal olarak.
krizin nasıl aşılacağı konusunda elbet fikirler var. ama hiçbiri de insanların birbirine bok atması, insanları birbirine düşürmek değil. her fırsatta gölgesine sığındığımız atatürk sadece rejimi değil, bu ülkenin ekonomisini de sıfırdan kurmuştur. o zamanlarda birlik ve beraberlik vardı, fedakarlık vardı, şimdilerde ise hiçbirimiz bırakın fedakarlığı, birlikten bile yoksunuz. koltuk hırsı için böyle bir ortamda sürekli saldırıya geçmekteyiz. krizi fırsata dönüştürmek dedikleri bu olsa gerek.