basketbola olan sevgimden de kaynaklı olarak izlediğim ilk bölümünden itibaren kendine bağlayan hem basketbol ile ilgili yaşananlar hem de lise gençliğinin acı tatlı olaylarını güzel bir şekilde anlatan trt nin unutulmaz dizisi.
sağa sola sallanarak sallanda gel koçm benim
Sarılalım ince bele sallanda gel koçum benim
Sarılalım ince bele sallanda gel koçum benim
koçum benim koçum benim al yanaklı koçum benim
koçum benim koçum benim bal dudaklı koçum benim
kostak kostak yürüyorsun beni deli ediyorsun
nede çapkın gülüyorsun sallanda gel koçum benim
nede çapkın gülüyorsun sallanda gel koçum benim
koçum benim koçum benim al yanaklı koçum benim
koçum benim koçum benim bal dudaklı koçum benim
zamanında (çoooook uzun yıllar önce) cicozun mektubunu duvara astıkları bölümüne denk gelip, sinir olup izlemediğim ama tv'de yine denk (bir hafta önce) gelip, ilk 47 bölümünü (youtube'tan) izlediğim güzel bir gençlik (biliyorum çok parantez oldu) dizisi. yani ben zamanında salak bir bölüme denk gelmişim. zenginlerin okuduğu bir vakıf lisesinde geçiyor bu dizi.
-şu an tanınan ya da az tanınan bir çok oyuncu, manken, tiyatrocu bu dizi'de rol almış. görünce şaşırıyorsunuz ama hoşunuza gidiyor. mesela ; yasemin ergene (müthiş), ozan güven, selin demiratar, yunus günce, ferit aktuğ (kavak yellerinin metinini liseli olarak görmek ilginçti), yeliz doğramacılar, burçak ışımer (en son babalar duyardaki değişik saç renklerine sahip tatlı kız), yasemin öztürk (kısaca daş) vs.
böyle gidiyor bu.
-dizinin en önemli özelliklerinden biri diğer dizilerdeki gibi elli kere adam kaçırmıyorlar ya da elli kere birilerine tecavüz girişiminde bulunulmuyor. hatta dizide çok güzel ve tatlı kızlar olmasına rağmen libido arttırıcı etkinliklere girilmemiş. etek boyları da çok kısa değil.
-dizide en sevdiğim karakterler cicoz, barış("o adamım biraz kuuul ol ha"), yeliz, eylül (kılpaçinoz olan ilk eylül değil. yasemin ergenenin canlandırdığı nur yüzlü eylül), pelin, ceren (gerçi bu üçlü önceden kıldılar ama sonradan bi nur indi kendilerine) ve çekirgeydi.
-yeliz-cihan (cicoz) aşkının her gün "sinir şey" dejavusu yaşatması ve sevimlilikleri süper ve dizi'de en sevdiğim şey. ana gurubun cicozla ilişkisi de çok güzel. mesela şu sahnede (
1:35'te) yarıldım. cihanın kimin peşinden gitsem ki ak.(ve orada kalakalıp sırıtması) hali müthişti.
yani zaman zaman öküzleşseler de genelde içerisinde olunmak istenecek bir gurup kıvamındalar.
-iki tane oyuncu değişimi oldu. ilk olarak eylül karakterini oynayan selin demiratar yerine yasemin ergene geldi. bence bu değişiklik süper olmuş. ilk eylül nedendir bilmem çok kıl bir şeydi, suratsızdı hatta ilk bölümler hariç kötü bir (cihanla mektup olayı ve annesinin işiyle dalga geçmeye çalışması..) karakterdi. ama yerine kendisinden çok daha güzel ve seksi (gerçi göğüsleri küçükmüş) olan yasemin ergene gelince gözümüz gönlümüz açıldı. inanılmaz tatlı ve güzel bir karakter oldu eylül.
sonra çok başarılı oynayan ozan güven yerine bir tane kıl kuyruk geldi. umut karakterini sıçıp sıvadı. bu değişiklik hiç iyi olmadı.
-ne yazık ki dizi bir kaç kişi dışında oyunculuklar ve dizinin ana temalarından biri olan basketbol olayı berbat. yani basketbol oynamayı pek beceremiyorlar. ve bayağı bir son saniye basketiyle kazanıyorlar!
-dizi'ye yöneltilen eleştirilerden biri de oyuncuların yaşça büyük olması. valla ben şimdiye dek ne türk ne yabancı hiçbir lise dizisini liseli oyuncuların oynadığını görmedim tek tük istisnalar (oyuncu olarak) dışında.
-dizi'nin en güzel yanlarından birisi de güzel hatun kaynaması. ceren, pelin, eylül, yeliz çok güzel kızlar. valla insanın içi gidiyor ve "neden bizim zamanımızda, sınıfımızda böyle güzel kızlar yoktu?" dedirtiyor.
bahar akça, burçak ışımer gibi başka güzel kızlar da vardı. sekreter (enginay gültekin) de ayrı daştı tabi.
-ayrıca ingilizce hocası ali rıza'ya da hastayım ya. süper adam. accayip matrak. yarıyor bazen.
"where are you going morning morning" - "keep quite allah aşkına yeaw" - "ben düyom lorka bunlar deyor lorke"*
o sinirli kimya hocası da dehşet *
"ne gülüyorsun? eheheh (taklit) ne gülüyosum evladım? ne var? ..."
-dizinin sadece ilk 47 bölümünü youtube'tan izledim ama 91 bölümmüş toplamda. 47'de sonrasını nasıl izleyebileceğimi söylecek olan olursa süper olur.
nerden aklıma estiyse, beni bütün bölümlerini araştırmaya iten ve şu sıralar ilk bölümden itibaren izlemeye başladığım güzel bir trt dizisi. 2002-2004 yılları arasında gösterimde olan dizide, bugün ekranlarda gördüğümüz "başrol" nitelikli yeni jenerasyonun, oyunculuk hayatlarındaki, kiminin ilk kimininse ilk olmasa bile milat şeklinde nitelendirilebilecek bir atılımıdır.
yunus günçe sanırım, dizideki adını hatırlamıyorum.
evde partide geleceği düşünürler. yunus günçe;
-televizyon programı yaparım, adıda dejavu olur heralde.
program buğulu şekilde gelir;
-evvvet sayın seyirciler. şimdi dünyada kimsenin yapmadığı, birazdan ilk kez yapılacak bir sihirbazlık yapacağım. lütfen dikkatle izleyin. müzik gelsin.
müziği kendi ağzıyla yapar. elinde perde kaldırır yüzünü örter gergin bir şekildi. (perde gergin) kafasını sola çevirir perde kalkıkken indirir. (müzik devam etmektedir) Tekrar kaldırır, bu sefer sağa çevirir ve biter.
zamanında yakın geleceğin yıldızlarını çıkarmış dizidir. izleyince o ne lan tiplere bak diyor insan. (bkz: engin altan düzyatan) porno yıldızı kıvamında, (bkz: nehir erdoğan) tanımadım bile, o ne burun öyle üç estetikle düzeltmiş sanırım. (bkz: selin demiratar) aynı güzellikte duran tek o sanırım, yıllandıkça daha çekici olmuş. (bkz: yunus günçe) şimdiki gibi sexy, üzerinden sular damlayan fotoğraf karelerinin sahibi tiky tip cılız, patates kafalı olarak karşımızda. (bkz: yasemin ergene) memeleri yok. ne ara yaptırdıysa iyki yaptırmış. sonuç olarak evrimlerinin ilk evrelerini görebileceğimiz dizidir.
şu günlerde sabah kuşağında tekrarları yayınlanmaya başlayan ve günümüz birçok dizi yıldızının ilk oyunculuk deneyimlerini yaşadığı dizidir. yönetmenliğini serdar akar müziklerini ise melih kibar yapmıştır.
