ailem buralı, bense çocukluğumun ardından 15 sene sonra tekrar geldim.
adana'nın dünya ile güneş arasında yer aldığı rivayetini yalanlarcasına güzel bir hava hakim bu aralar; arada yağmur, serin geceler avrupa'nın bir kentinde geçen öğrenciliğimi anımsatıyor. (avrupa'da okudum diye nasıl bahsedilir 101)
kozan kalesini de ilk kez gördüm, güzeldi; kalenin en son (kaleye çıkarken sağ uç bölümü) kısmından şehre karşı işeyen pozumu da duvar fotoğrafı yapmayı düşünüyorum gerçi.
kalenin altında yer alan cafede menengiç kahvesini içtim bu yöreye aitmiş; harikaydı. cafe'de servis yapan rıdvan dilmen saçlı adam tam tarifini vermedi ama yarın gittiğimde almayı planlıyorum.
kentin vakit geçirilecek mekan sıkıntısı var gibi; bir kaç birahane dışında bir yer göremedim ya da daha dikkatli dolaşmalıyım.
narinciye bahçeleri ünlüdür, anneannemin olan arazileri gezdim, şuh bir hale bürünmemek elde değil.
bilgi: 70 veya 80'lerde kahve zor bulunurmuş ve ancak karaborsa ile fahiş fiyatlarla alınırmış, piyasaya menengiç kahvesi sürülmüş ve çok tutulmuş. böylece bu yöreye has, ayrı bir kahve kültürü oluşmuş. (türk kahvesinin sütle yapılanı, daha lezzetli olanı)
sonradan edit: kozan'da tavsiye edeceğiniz, pavyon- birahane dışında insanca kahvemi içebileceğim bir yer varsa mesaj kutumu yakınız.
kozan devlet hastanesinin karşısındaki sapakta, bilim dersanesinin tam karşısında gereksiz bir üst geçit vardır. kimse kullanmamaktadır. aslında gülünçtür.
kadirli kozan arasında taşımacılık yapan minibüsü çukurköprü jandarması durdurmuş. ruhsat falan sormuş, kimlik kontrolü için içerdeki adamların hepisini indir demiş şoföre, adam herkesi indrmiş. komutan bagajı açtırmış bakmış 4 kişi var, "bunlar ne lan, niye indirmedin?" demiş. şoför demiş "komutanım bütün adamları indirin dediniz, kadirli leri indirin demediniz".
adana'nın yerlileri başta olmak üzere, adana da yaşayan doğu kökenli vatandaşlarımız tarafından da pek sevilmeyen bir ilçedir. yaşayanlarının büyük bölümü artık milliyetçiliği aşmış faşizm kıyılarına demirlerini atmışlardır. fazlası ile ayrımcı, ırkçı ve kendilerini üstün görmeye alıştıklarından dolayı pek sevilmezler.
allah birgün kozanlıyı çekmiş demiş ki "sen benden ne istersen iki katını kadirliliye vericem." kozanlı düşünmüş taşınmış.. ulan demiş araba istesem ona iki katını verecek, ev istesem, tarla bahçe istesem o da öyle. en sonunda "allah'ım sen en iyisi bir gözümü kör et" demiş.
işte bunun gibi kozan ve kadirli arasında ezeli bir rekabet söz konusudur. birbirlerinden pek hazzetmezler. nedendir bilinmez.
yeni il olacak 16 ilçeden birisi. 120 bin nüfusu ile bir çok ilden büyüktür. fakat bir kozanlı olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki il olmayı haketmiyoruz. ha olsa iyi olmaz mı? olur.