upuzun saçlarımı kısaya çevirmek için gittiğim berberde karşıma çıkan berber.
makineyle bir girdi kafaya, yanlar şimdi havaya dikiliyor, üstler normal.
amerikan desem amerikan değil, subay traşı desem subay traşı değil.
bir tuhaf.
cengelkoy ' kardesler berber ' sahin abi.
hic oyle kusuruma bakmasın. ismini verdim, pismanda degilim. neden mi?
galiba liseye gidiyordum. sahin abi yogun oldugu icin kalfasına tras olmaktayım. sozum ona berber kalfası, makinanın ucundaki baslıgı tam takamıyor ve baslık yere dusuyor. bu esnada baslıksız kalan makina ' sıfır numara ' basımın arka tarafında, kocamın bir tren yolu acıyor. hani is kazasıdır eyvallah. fakat sahin abi' nin tras bittikten sonra ki sözleri tarihe gececek cinsten. söyle ki:
+ abi borcum ne kadar?
- kalfa hatalı kesti. ehh, yarısını versen yeter.
+ öhh!! ananızı s...
okul müdürü en güzel temsilcisidir.öğrenmenin en üst düzeyi yakaladığı zaman dilimini özenle yakalayarak, elinde bir makasla sınıfa girer.gözüne kestirdiği uzun saçlı öğrencileri koyun misali kırpar ve hiçbir şey olmamışçasına olay mahalini terk eder.
berberliğin de küçük çapta sanayi devrimi geçirmesi sebebiyle vuku bulan hadise. Eskiden ne güzel herkesin bir berberi vardı. x usta idi o, değdirirdi arasıra ama muhabbeti de iyi olurdu. O koltukta otururken "muhabbete kitlemeyeyim de yamuk kesmesin" tripleri atar idik. Beklerdik kendisini boş yer , boş berber olsa bile. Futbol, karı-kız, derin ailevi mevzular arasında kaybolup giderdik.** Sürekli değişen doğal bir sirkülasyon halindeki çırakların devinimini izlerdik.
hemen bağlıyorum; 4 katlı bir berber dükkanında 20 tane berber var. Ne olduğunu anlamadan yollayıveriyorlar dışarı. Daha çok üşüyor insan. işte bu berber dükkanındaki berberlerden biridir bu berber.