naif aşkı, saygıyı, kendi adetlerini üstdüzey yansıtan masal gibi filmlerdir. öyle ki izlerken "vay be" dersiniz, çünkü her ne yapsalar kalbe dokunur. genellikle basit konuları işlerler ama sonuçlar inanılmaz olur. bilim/kurgu, fantastik, aksiyon olmadan da müthiş filmler yapılabileceğini defalarca kanıtlamış adamlar. geneli duygular üzerine olan bu iki harika türün dünya üzerinde izleyicisi 2 milyarı geçmek üzere.
ön yargıları bir tarafa bırakıp izlemek yeterlidir, ayrıca hint ve kore filmleri izleyen insanların film kültürüne bok atmak cahillikten başka bir şey değildir. şahsen abd/rusya/italya/macaristan/fransız/pakistan/çin/japonya/iran/almanya/ingiltere/hollanda/israil/tayland/ vs ülkelerin yapımı olan tüm filmleri izlerim. yani film kültürüm, sadece hint ve kore sineması ile kısıtlı değil.
Film değil dizi fakat gerçekten çok kaliteli. Resmen stratejik düşünmeyi ve adaletli devlet yönetimini öğretiyor. izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
(bkz: Muhteşem Kraliçe)
kültürel filmlerdir genelde. hollywood kadar muhteşem bütçeli olmasalar da, belki batı insanları tarafından çok izlenmese de doğu'nun acılarını, kültürü, etnik değerleri anlatan kültürel filmlerdir. severek izlerim.
izleyemediğim, her izlemeye kalktığımda çok abartılı ve yapmacık bulduğum, çoğunun senaryosu pembe gözlükle yazılmış filmlerdir. izlemek istiyorum, bazılarını merak da ediyorum açıkçası lakin izlenmiyor, olmuyor.
üstüne tanımam . bir de kore dizileri vardır ki sormayın gitsin. izlemediyseniz aman diyeyim hiç dizilere bulaşmayın çünkü sonu gelmiyor bir türlü. biri bitiyor öbürüne başlıyorsun falan. anlayacağınız çok sevilesi ve izlenesi oluyorlar.