bugün

arabeskin kollarında dans eden kitlenin kültürüdür.dolayısıyla bu çemberin içindeki insanların da arabesk bir yapıya sahip olduğu da su götürmez bir gerçektir.türkiyenin dış ticaretinde önemli bir yer tutan konfeksiyon ürünlerinin üretildiği bir atölyeye gelin bakalım bu kültür nasıl yaşanır, yaşanıyor, yaşatılıyor:

sabah 8:

makinacılar, kızlı erkekli gruplar halinde ellerinde poğaçalarla atolyeye dalarlar, fıkır fıkır fıkırdayarak herkes makinasına ayar verir, akşama kadar hiç dinmeyecek zırıltı başlar.

öğlene doğru saat 10:

hemen çay molası verilir, hani en arabeskinden orhanlı ferdili müslümlü...parçalar çalan radyo açılır, işte ızdırap pardon konfeksiyon kültürü daha çay içerken yaşanmaya başlar.

öğlen saat 1:

radyoda çalan şarkılardan kafası güzelleşen işçiler, hemen yemek yemeye koşarlar.arabesk radyo duvarları çatlatacak şarkılar çalmaya devam eder o boşlukta.

öğleden sonra saat 3:

yine radyoda çalan dayanılmaz parçalar ve konfeksiyondaki makina zırıltısı işçilerin kafasını patlatacak derecede şiddetlidir.bir çay molası girer yine devreye makineler kapatılır, kulaklar hep o arabesk radyodadır, herkes içinden bir parça geçirir çayını çorbasını içerken.

akşama doğru saat 5:

işçiler artık mesai bitimine yaklaşmaktadır, herkesin temposu düşmüştür,kimsede kafa beyin kalmamıştır; küçük çırağı bakkala gönderip abur cubur aldırmak için para toplarlar.bu saatin en yoğun işçisi çıraktır, bütün yük ondadır ama o tam tersini düşünür.çırak dışarı çıkınca resmen göbek atar kapının önünde, onun için içerisi cehennemden farksızdır.

akşam mesai bitimi saat 6 30:

işte arabesk bir gün geride kalmıştır; herkesin üstü başı toz içinde, ruhu olabildiğince ağırlaşmış bir halde, giydikleri ayakkabı iplik yumağına dönmüş durumdadır.ama en önemlisi bu dayanılmaz kültür kafalarına bir gün daha tecavüz etmiştir, hem de hiçbir kültürün tecavüz etmediği kadar.sadece dinledikleri radyo, onların hayata bakış açısını, hayallerini, ruh sağlığını alıp götürmeye yetmiştir...
orada radyo isminide bir alet yoktur zaten onun adi kral fm dir. sabah atölye açılır açılmaz çırağın ilk görevidir.
- osman bana iki poça al gel ha ondan önce kralı aç kralı..
+ tamam usta..
kral fm yayın akışı çalışanların gün içindeki davranışlarınada yansır. reşmeye, overloka ayak basmaktan, ütücü , ayakçı olmaktan hayata tecavüz edildiği hissi uyandığı an masalara çaat diye vurulur. tabi yansımadan türemiş bu ses damarötesi bir şarkı çıktığı anla ( genelde öğleden sonra yaklaşık 4 suları ) doğru orantılıdır.
hasılı o kadar isyankar hayatlar içerisinde ayak uydurması çok zor olmayan bir kültürdür.
ağır bir kültürdür. bu tarz yerlerde çalışmak gerçekten yorucu ve ağırdır. çalışanları da takdir etmek gerek. günde belli sayıda iş çıkarmaları mı dersin, ilkokul mezunu kalfanın üniversite mezunu işsiz ama zorunlu olarak tekstile girip overlokçu olmuş insana bağırıp çağırması mı dersin her türden aksiyonu içinde barındırır. allah sabır versindir...
bazen ölüme bile bile lades demektir.

(bkz: kot taşlama)
en karakteristik özelliklerindene birisi Roy Liechtenstein tarzı su bardağında çaydır. içine atılan erzurum usülü kıtlama şeker x m/s hızla erimeye yüz tutarken ayakçı x karakteri'nin kafasından geçenler reşme&overlok vurmaları ve müslümün müptela-yı tabibi arasında umutlarıyla birlikte yitip gider.[poğaça sırasındaki bekleyen yalınayak başı kabak çocuk bozması ayrı bir entrinin konusudur] dinledikleri en entellektüel adamın orhan, ferdi ya da kral efem metruku arabesk bozmalarıdır. gezegen mehmet, marslı muzaffer, vs ile "ay negzel" naraları ile gönüllerde taht kurmuş yalancı kapitalizm savunucularıdır[cem uzan balonunu şişiren "siyasa'nınideolojik aygıtlarından" biriydi radyo. lakin Chaplinin "Great diktator"ünün elinde patlayan yalancıktan dünya gibi ellerinde patlamıştır]-

arabesk kültürün bir uzantısı gibi duran konfeksiyonda, genelikle olmazsa olmaz "mise-en-scene"/veyahut dekorlarinden bir diğeri de koca bicikli ergen bir kız ve suratındaki sivilcedir. genellikle grunge sorunlu bir tip eşlik eder bunlara(fena halde ketegorizasyon ve genelleme içermekte farkındayım) ki bu "deus ex machina"ların kahrını bu karakterler çeker.

genellikle doğu kökenli ağır abiler de bu üretim mahallinin "sine-qua-non" gerçeklerinden birisidir. tekne içinden ipliği temizlenmek üzere grunge sorunlu ve sivilceli ergen kız tarafından alınan don,tayt,ribana,penye ya da riklalıdan mütevellit üretim fazlasını temizlerken peeping tomlarlar, bu durumda psycho tarzı voyeur konumundadırlar. bu karakterler de genellikle bombacı mülayim teşbihine muvazi olarak atarlar da tutarlar. şöyle döğdüm böyle gömdüm timsalinden etrafındaki yalınayak başıkabak karakterlere efelik taslarlar, psuedo alter ego oluşturmak ve konefeksiyondaki sivilceli kızlar üzerindeki omnipotent imgeler inşa etmeye çalışırlar.
çay sigara aralarında karsılıklı konfeksiyonlarda calısan gençler kesişir. meraba meraba denilmişse istemeye yollanır aile.
Uzunca bir süre maruz kaldığımdır.
güncel Önemli Başlıklar