bu kizin aslinda hayal gücü cok güclüdür. aklinda bir olayi canlandirir, su söyle olsa bu böyle olsa diye ardindan o olayin hayalini kurar, icinden kendi kendine yasar ve yasadiklarini kagida aktarir.
aktardiklarini temize cekergen bir güzel süsler öyle verir.
ileride bunlardan ya psikopat yada mühendis cikar.
depresif bir edebiyat hocası buldugunda kompozisyon sınavından, en kotu ihtimal doksanbes, yuz puan alan kızdır. acı, hayat, kedi, goturme kelimeleri kompozisyon dinamikleridir.
aynı zamanda 16 yaşında hayatı çözdüklerini iddia eden kızlardır. hep de yüksek puanlar alırlar lanet olasıcalar. bazı hoca kompozisyonu okumadan puan verdikleri bile vâkidir.
hocadan devamlı ek kağıt isteyen, sınav çıkışında arkadaşların ne yazdın bu kadar sorusuna başını önüne eğip, aniden sola dönerek uzun koridorda kaybolarak veren kızdır.
Soylarinin tukendigini sandigim kiz turudur. Hala var olduklarini bilmek guzel. Baslik gayet aciklayici, edebiyata, kelimelerle oynama yetenegine falan girmeye gerek yok.Aklima geldi, Ben bunlarin tas gibi olanini da gormedim.
psikolojik destek almasi gereken bayan motifidir. genelde içine kapanik olurlar. gülmelerini görmek yılanın ayaklarini görmekle eşdeğerdir.
(bkz: gençlik nereye gidiyor)
Sürekli sonbahardan bahsederler. Yaratıcı değildirler aslında her cümleinde ipek ongundan özenip yazdıklarını anlarsınız bu tiplerin. Ha bir de bu kadar duygusal yazıp her gün sevgili değiştirenleri vardır bu tiplerin
(bkz: mal)
öğretmen tarafından "duayen" ilan edilen ve mütevazılığını telli dişlerini göstere göstere sırıtarak ortaya koyan, yazdığı bir halta benzemeyen "kuşlu, çiçekli, böcekli, fani dünyalı, hayırsever insanlı, iyi kalpli, art niyetli, yalancı kurtlu" kompozisyonlarının sınıfa okunmasıyla arka sıralarda kahkahalı bir kargaşaya sebep olan, son olarak da öğretmenin "susun bakiyim, siz de yazın da görelim" ikazıyla tiksindiren yazılardır.