bugün
- seçme şansınız olsa hangi ülkede yaşardınız14
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba19
- türkiye cidden almanyadan daha iyi9
- 2001 türkiyesinin en gelişmiş ülke olduğu gerçeği10
- içine şeytan girse ne yaparsın13
- ümmetçilerin azerbaycan düşmanlığı10
- artık yazmayacağım9
- geldi yine deli10
- erkekler ne işe yarar19
- yanında karısı varken karı kıza bakan erkekler9
- arda güler11
- aleyna tilki8
- askerliğe veda gecesi8
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı18
- icardi190521
- 2 haziran 2024 küçükçekmece de çöken bina10
- iremga10
- anın görüntüsü11
- insanı zengin hissettiren şeyler11
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi21
- magicovento17
- carlo ancelotti8
- albay kemal13
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri16
- albay kemal'in yazdıklarıni okumamak9
- jose mourinho62
- iq seviyesi yükseldikçe tanrı inancının azalması9
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması18
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür18
- en çok sevişmek istediğin kimse11
- 1 haziran 2024 borussia dortmund real madrid maçı25
- nihavend longa20
- true nickli yazar8
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz10
- en objektif siyasi parti9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün9
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır13
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak14
- kizil kara14
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı15
- eskorta 220 bin lira gönderen adam9
- barbara palvin'in aldatılması15
- magicovento cesurluğu17
- erdoğan'ın mülteci sevdası19
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi27
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu8
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
bir nevi sömürgecilik..
kimilerine göre tekelci kapitalizm sözcüğünün eşanlamlısı..
"emperyalizm ,kapitalizmin en üstün ve en son gelişme aşamasıdır" .. (bkz: lenin)
kimilerine göre tekelci kapitalizm sözcüğünün eşanlamlısı..
"emperyalizm ,kapitalizmin en üstün ve en son gelişme aşamasıdır" .. (bkz: lenin)
mimarisi dışında bir boka benzemeyen vahşi sömürge zihniyeti.
kolonicilik gibi bir şey olsa gerek..
sadece modern zamana hasredilemeyecek ekonomik ve politik ideoloji. kadim yunan şehirleri de, roma imparatorluğu da ticari amaçlarla anakaradan uzak yerlerde koloniler kuruyor ve bunları merkezden gönderilen yöneticilerle kontrol ediyorlardı. ancak kolonyalizmin bütün dünyayı içerisine alan bir olgu olması mutlakiyetçilik, bilimsel ilerleme ve erken moderniteyle birlikte gelişen merkantilizm anlayışının yaygınlaşmasıyla olmuştur.
bu anlayışa göre bir ülkenin zenginliği hazinesinde bulundurduğu kıymetli kaynaklarla (altın, gümüş vs) ve bunların varolan para sirkülasyonuna uyumluluğu ile ölçülürdü. bütün bir avrupanın prensliklerle yönetildiği bir dönemde merkantilizm, yöneticileri hazinelerinde bulunan altın rezervlerini artırmaya, dolayısıyla da dünya üzerinde yapılan keşifleri finanse etmeye itti. amerika'nın keşfi, barthelemy diaz'ın seferleri ve macellan'ın meşhur seferi hep avrupalı krallar tarafından finanse edilmiş seferlerdi.
iki temel problem kolonileşmeyi merkantilizmin ekseninden çıkardı. birincisi yapılan bütün keşiflerde ve kolonileşme hareketlerinde ülkenin hazinesini zenginleştirecek kaynaklara ulaşılamıyordu. ikincisi de merkantilist ekonomi anlayışı endüstrileşme ile birlikte yerini üretime dayalı zenginlik anlayışına bırakıyordu ki devlet bu noktada altın rezervleri yerine bütün ülkedeki emek ve sermaye birikimini baskın bir burjuvaziyle birlikte kontrol altında tutmayı kendine hedef seçti.
kolonileşme hareketleri endüstrileşme ve kapitalizm içinde de çok kritik bir yer edindi. öncelikle kapitalizm marx'ın da ikna edici biçimde savunduğu gibi aşırı üretim ve yetersiz tüketim krizine doğru sürükleniyordu. bu durumda olması beklenen şey ekonomik sınıf ayrılıklarının daha da keskinleşmesi yani herkesin burjuva ve proleter sınıfından birine kayması, toplumun sıkı bir biçimde kutuplaşmasıydı. fakat kapitalizmin bu doğuştan çelişkileri (bkz: inherent contradictions of capitalism) kolonicilik ve sömürgecilik hareketleri ile aşıldı. birinci olarak koloniler üretimde gerekli hammadde sıkıntısını rosa luxembourg'un hesabına göre binlerce seneliğine ortadan kaldırıyordu. ikincisi lenin'in emperyalizm kitabında belirttiği gibi yetersiz üretim krizi aşılıyordu çünkü avrupa piyasalarıyla ölçülemeyecek büyüklükte piyasalar kapitalizmin çarkları içine giriyordu. üçüncüsü de üretim gereçlerini ellerinde bulunduranların lehine olarak emeğin fiyatını düşürmesi muhtemel bir nüfus kolonilerde potansiyel olarak bulunuyordu.
bu amaçları göz önünde bulunduran avrupalı devletler 3-4 millet (iran, türkiye, afganistan)dışında bütün dünyayı sömürgeleştirdiler ve kapitalizmin beklenen krizi atlatıldı. burada sorulması gereken soru kolonileşmenin ahlaki problemlerinden daha çok aşıldığı sanılan krizin bütün dünyanın kapitalist dairenin içine girmesiyle yenilenip yenilenmeyeceği ile ilgilidir. ne var ki halk arasında emperyalizm (bkz: refah partisi ve türevleri)çığırtkanlığı yapılırken akademik dünya da küreselleşme rüyasının gerçeğe dönüşmüş olmasının zevkiyle dört köşe, tartışmalar asıl eksenine dönemiyor.
bu anlayışa göre bir ülkenin zenginliği hazinesinde bulundurduğu kıymetli kaynaklarla (altın, gümüş vs) ve bunların varolan para sirkülasyonuna uyumluluğu ile ölçülürdü. bütün bir avrupanın prensliklerle yönetildiği bir dönemde merkantilizm, yöneticileri hazinelerinde bulunan altın rezervlerini artırmaya, dolayısıyla da dünya üzerinde yapılan keşifleri finanse etmeye itti. amerika'nın keşfi, barthelemy diaz'ın seferleri ve macellan'ın meşhur seferi hep avrupalı krallar tarafından finanse edilmiş seferlerdi.
iki temel problem kolonileşmeyi merkantilizmin ekseninden çıkardı. birincisi yapılan bütün keşiflerde ve kolonileşme hareketlerinde ülkenin hazinesini zenginleştirecek kaynaklara ulaşılamıyordu. ikincisi de merkantilist ekonomi anlayışı endüstrileşme ile birlikte yerini üretime dayalı zenginlik anlayışına bırakıyordu ki devlet bu noktada altın rezervleri yerine bütün ülkedeki emek ve sermaye birikimini baskın bir burjuvaziyle birlikte kontrol altında tutmayı kendine hedef seçti.
kolonileşme hareketleri endüstrileşme ve kapitalizm içinde de çok kritik bir yer edindi. öncelikle kapitalizm marx'ın da ikna edici biçimde savunduğu gibi aşırı üretim ve yetersiz tüketim krizine doğru sürükleniyordu. bu durumda olması beklenen şey ekonomik sınıf ayrılıklarının daha da keskinleşmesi yani herkesin burjuva ve proleter sınıfından birine kayması, toplumun sıkı bir biçimde kutuplaşmasıydı. fakat kapitalizmin bu doğuştan çelişkileri (bkz: inherent contradictions of capitalism) kolonicilik ve sömürgecilik hareketleri ile aşıldı. birinci olarak koloniler üretimde gerekli hammadde sıkıntısını rosa luxembourg'un hesabına göre binlerce seneliğine ortadan kaldırıyordu. ikincisi lenin'in emperyalizm kitabında belirttiği gibi yetersiz üretim krizi aşılıyordu çünkü avrupa piyasalarıyla ölçülemeyecek büyüklükte piyasalar kapitalizmin çarkları içine giriyordu. üçüncüsü de üretim gereçlerini ellerinde bulunduranların lehine olarak emeğin fiyatını düşürmesi muhtemel bir nüfus kolonilerde potansiyel olarak bulunuyordu.
bu amaçları göz önünde bulunduran avrupalı devletler 3-4 millet (iran, türkiye, afganistan)dışında bütün dünyayı sömürgeleştirdiler ve kapitalizmin beklenen krizi atlatıldı. burada sorulması gereken soru kolonileşmenin ahlaki problemlerinden daha çok aşıldığı sanılan krizin bütün dünyanın kapitalist dairenin içine girmesiyle yenilenip yenilenmeyeceği ile ilgilidir. ne var ki halk arasında emperyalizm (bkz: refah partisi ve türevleri)çığırtkanlığı yapılırken akademik dünya da küreselleşme rüyasının gerçeğe dönüşmüş olmasının zevkiyle dört köşe, tartışmalar asıl eksenine dönemiyor.
güncel Önemli Başlıklar