kolera günlerinde aşk

entry59 galeri0
    34.
  1. filmini izleyip merak edip okuduğum kitap. yorum

    filmi önce izlemeyin, bu ne amk okunur mu bu diyip vazgeçme ihtimaliniz var.
    0 ...
  2. 33.
  3. yüzyıllık yalnızlık kitabından daha güzel olandır. *
    1 ...
  4. 32.
  5. bir ömür beklemek...
    gabriel garcia marquez'in yüzyıllık yalnızlık'ının üstünüzdeki etkisi dağılmadan heyecanla sarıldığınızı anımsadığınız kitabıdır. güzeldir güzel olmasına ama aynı etkiyi yaratmamıştır, yaratmamalıdır da zaten.
    1 ...
  6. 31.
  7. konu örgüsü başarılı fakat sürükleyiciliği yüzyıllık yalnızlık kadar iyi olmayan gabriel garcia marquez kitabıdır.
    0 ...
  8. 30.
  9. --spoiler--
    Kaçınılmaz bir şeydi: Acıbadem kokusu ona mutsuz aşkların yazgısını anımsatırdı hep.
    --spoiler--
    2 ...
  10. 29.
  11. romanı da filmi de hoş olan eser.

    eskiden romanı okuduktan sonra bir tavsiye üzerine filmini de izledim. shakira'nın sesi film esnasında insanı mest eden cinsten. ne yazsam spoiler olacak. o sebeptendir izlenmesini ben buradan tavsiye ederim.
    2 ...
  12. 28.
  13. film müzikleri filmden daha güzel olan eser.
    2 ...
  14. 27.
  15. can yayınları'nın bastığı kitabı şadan karadeniz çevirmiştir.
    2 ...
  16. 26.
  17. insan sevdiğine kavuşmak için ne kadar bekleyebilir?

    yarım asır bekleyebilir mi?

    bu kitapta bekliyor adam ama sadakatsizliğin adı ne zamandan beri sadakat oldu bunu yazara sormak lazım tabiki.

    enteresan bir kitap, filmi daha güzeldir, merak edenler için.
    5 ...
  18. 25.
  19. "ama insanların her zaman annelerinin onları dünyaya getirdiği zaman doğmadıkları,yaşamın onları bir kez daha,hem de sık sık kendi kendilerinden doğmaya zorladığı düşüncesine kaptırdı kendini . " .
    1 ...
  20. 24.
  21. hayatımın romanı. ilk cümlesinden son cümlesine kadar nefes almadan okunasıdır. aşk nedir sorusunun belki de en sağlam cevabı.
    2 ...
  22. 23.
  23. florentina ariza'nın 50 yıllık sürede bir deftere kaydettiği 625 aşkını kitabın bir yerlerinde geçen "bir kişinin aynı anda birden fazla kişiyi sevebileceği ve her aşkın kendi içinde bir bütün olduğu, onun dışındaki olaylardan ayrı düşünülmesi gerektiği" fikriyle uyuştuğu için bir yere kadar anlayabilmiş olsam da, América Vicuña ile yaşadıkları içimde bu karaktere karşı bbelirgin bir tiksinme yaratmış, bu bayağı davranış 50 yıllık sadakatinin nazarımda hiç bir beğeni ya da takdir kazanamamasına sebep olmuştur.
    2 ...
  24. 22.
  25. özellikle bkz:(yüzyıllık yalnızlık) ve aşk ve öteki cinler'den sonra, beni epey bir hayal kırıklığına uğratmış kitaptır. elbetteki Marquez'in ustaca anlatımının ve Latin Amerika'nın en azından bu coğrafya insanı için uzak kültürünün çekiciliği, bir nebze kitabı okunur kılıyor ama, bittikten sonra insan belleğindeki izlerinin asla 400 sayfalık olmadığını düşünüyor insan. açıkçası başlangıçta oldukça vurucu bir hikaye beklemiştim... geremiah de saint amour'un intiharının ve aşkının yükseltildiği başlangıç, hikayenin doktoru oldukça etkileyen 11 sayfalık mektup çevresinde gelişeceğini düşündürmüştü bana. kitabı hep bir şeyler bekleyerek okudum, ama kitap bunu karşılamadı ve ne yazık ki sonu da yeterince başarılı değil nazarımda.
    1 ...
  26. 21.
  27. sadece başlangıç cümlesinin hatrına bile okunabilecek bir kitaptır. mükemmel bir cümleyle başlar ve başladığı mükemmelikle devam eder ve ne yazık ki her güzel şey gibi sona erer. yazarı gabriel garcia marquez zaten aynı ayda doğduğum için mutlu hissetirecek kadar saygı duyduğum, bütün kitapları okunası bir insan.

    ingilizce çevirisinden sonra can yayınlarından çıkan türkçe çevirisini okurken pek tat alamamıştım. ispanyolca aslından okumak, okuyabilmek çok farklı olurdu tabi...

    kitabın ilk cümlesi;

    --spoiler--
    "it was inevitable: the scent of bitter almonds always reminded him of the fate of unrequited love." / "kaçınılmaz bir şeydi; acı badem kokusu daima ona karşılıksız aşkların yazgısını anımsatırdı."
    --spoiler--
    3 ...
  28. 20.
  29. sanıyorum çevirisinden dolayı sevemeyerek okuduğum/okuyamadığım g.g.marquez eseri. yüzyıllık yalnızlığı referans alarak, -umarım hiç bitmez diyeceğim bir kitap olur- diyerek başlanılan, epey kopuk okuduğum kitap.
    0 ...
  30. 19.
  31. 18.
  32. aslı film değil kitaptır. kitabı da anlayabilenler için gayet kıymetli bir eserdir. marquez'in tarzına aşina insanlar hikayedeki hiç bir olaya şaşırmazlar. çünkü büyülü gerçek üstücülüğe kapılıp giderler. mantık ya da mantıksızlık çerçevesinde incelenmesi saçmadır.
    5 ...
  33. 17.
  34. filmi kitabından daha güzel olan nadir filimlerden.
    (bkz: ölü ozanlar derneği)
    2 ...
  35. 16.
  36. saçma ötesi bir film. adamın sadakatinden bahsediliyor, sonra aynı adam gidip yüzlerce hatun götürüyor... sadakat bunun neresinde allasen...
    3 ...
  37. 15.
  38. sessiz sinema oyununun vazgeçilmezlerindendir.
    1 ...
  39. 14.
  40. yüzyıllık yalnızlıkla edebi yönüne hayran olduğum, kırmızı pazartesiyle yalın anlatımını takdir ettiğim gabriel garcia marquezin diğerlerine nazaran sıkıcı bulduğum kitabı. aşkın ölümsüzlüğü anlatılmış bu kitapta, tabii ne kadar gerçekçi olduğu tartışılabilir.

    --spoiler--
    yetmiş küsür yaşındaki insanların sevişme olayına girmesi inceden tiksindirmedi dersem yalan olur.
    --spoiler--
    3 ...
  41. 13.
  42. "onu fener kulesinin yanında bekleyecğim. kalbim deniz gibi, sonsuz ve ebedi bazen kayalara çarpan dalgalar gibi şiddetli... evleneceğim kadın bu gece dönecek... Dönmesini istemek için burda olmam gerek."

    " lütfen sana içimi dökmeme izin ver. fiziksel dünya dışında, yaşın bir anlamı yok. insan olmanın özü zaten, zamanın geçişine gösterdiği direnç. iç hayatlarımız sonsuzdur. bu yüzdendir ki; ruhlarımız her zaman gençliğimizde olduğuu kadar genç ve canlı kalır. aşkı güzel bir an olarak da düşünebilirsin. başlangıç ve sonu kendi içinde barındırır bu yüzden hiç bir yere varma amacı yoktur!"
    5 ...
  43. 12.
  44. 53 yıl 7 ay 11 gün sonunda birbirlerine kavuşan bir çiftin hikayesinin anlatıldığı müthiş film.

    --spoiler--
    sınırları olmayan şey ölüm değil, yaşam.
    --spoiler--
    6 ...
  45. 11.
  46. (bkz: Kolera Günlerinde Aşk)(El amor en los tiempos del cólera, 1985) (bkz: Gabriel García Márquez)'in bir romanıdır.

    19. yüzyılın sonları - 20. yüzyılın başları (kabaca 1880-1930) arasında (bkz: Fermina Daza), (bkz: Florentino Ariza) ve (bkz: Doktor Juvenal Urbino)üçgeninde gelişen canlı bir karşılıksız aşkı konu alan kitap acı çekmenin yüce bir davranış olduğu fikrini yoğun şekilde işler. Florentino Ariza sevdiği bir ömür boyu sevdiği Fermina Daza'ya kavuşabilmek için tam 51 yıl 9 ay 4 gün bekler.

    Ayrıca 2007 yapımı, aynı adlı romandan uyarlanmış (bkz: film). Yönetmen: Mike Newell Oyuncular: Javier Bardem, Giovanna Mezzogiorno, Benjamin Bratt

    vikipedi
    3 ...
  47. 10.
  48. filmi de kitabı gibi başarılıdır. javier bardem florantina ariza'yı canlandırırken döktürmüştür yine.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük