koku fetişizmi denilebilir mi bilemiyorum ama güzel kokan her şeyi yeme arzusuyla yanıp tutuşan tanıdıklarım var, zaman zaman bende de depreşiyor bu istek.
kokulu silgi
muz kokulu şampuan
bilumum güzel kokulu kremler
jöleler
banyodan yeni çıkmış sevgili
gibi birçok şey için duyulur bu istek, bir keresinde berberde saçımı yıkatırken, şambuanın kokusuna dayanamayıp berberin elini ısırdım, sonra o da benim kulağımı yaladı, başladık sevişmeye... yok lan şaka tabi ama az kalsın ısıracaktım adamın elini.
o kokulu silgilerden bahsetmeme hiç gerek yok sanırım, hepimiz yemişizdir, yani yemediysek bile, muhakkak ısırmışlığımız vardır, bak bikeresinde de ne oldu biliomsn? tankut, ayça, ben kafedeyis taam mı, tankut gerizekaaalısı, masanın örtüsünü yedi yhaaa, meğersem vernellemişler anlıomsn?
içgüdüsel bir şeydir. kokusu hoşumuza gittiği için yeme isteği uyanıyor. içimizdeki hayvanın kalıntıları. Bunun aksi olan şeylerde var tabi. Leş kokusunda midemizin kalkması, hatta kusmamız gibi. Bilimadamları bunun sebebinin kokuşmuş bir şeyi yeme durumunda oluşan bakterilerden dolayı insanın zehirlenip, ölmesinin genlerimizin bir yerine imzalanmasından kaynaklandığını, bu yüzden kokuyu alan beynin vargücüyle bedeni uyarmaya çalıştığını söylüyorlar. Bu yüzden hep merak ederim: o leş kokusu akbabalara nasıl nefis bir koku olarak geliyor acaba diye..
içgüdüsel bir dürtüdür ama yanıltıcıdır çağımız için. doğada ilkel atalarımız çok zorlu ve uzun deneyimleriyle kendilerine yararlı yiyeceklerin kokularıyla zararlıların kokularını ayırdetmeyi öğrenmişlerdir ve kokusu güzel olan yiyecekler zararsızdır ve yenebilir taze meyveler sebzeler vb., kokuları kötü gelen yiyecekler ise zararlıdır bakteri ve mikrop dolu bozulmuş meyveler ve sebzeler vb. kanımca hayatta kalmak için zorunlu olan bedene yararlı yiyecekleri seçme işine koku duyusu da iştirak etmiştir ve genlerimize işlenmiştir çünkü aksi halde bir leş ile taze bir çileğin kokularının mukayesesi imkansızdır.
sevdiğim karanfil çiçeği kokusundan dolayı yememe rağmen o kokunun lezzetini almadım. kaynattım suyunu içtim yine bir şey hissetmeyince bir daha güzel kokulu çiçekleri koklamayla yetindim.
hindistan cevizi kokulu sıvı sabun beni hep methetmiştir. belki de bilim dünyasının sentetik olarak üretebildiği en başarılı esanstır. öyle ki kapağını açıp hepsini lıkır lıkır içesim gelir.
blendırda 10 tane Coco Star'ı çırpıp içmek gibi... yiihaha
ilkinde kremleri, rujları, duş jellerini falan mideye indiriyoruz. sonna sindirsin diye silk and cashmere deki yatak örtülerinden geldiğini tahmin ettiğim müthiş koku eşliğinde aromalı mumlarımızı afiyetle yiyiyoruz. şef yanında kırmızı şarap öneriyor. *
Lezzet hissidir aslında. Lezzette koku ve tad alma hissine denir. Tad ve koku lezzet demektir bu yüzden kokusu hoş gelen maddeleri insanın yiyesi gelir.
ilkokul zamanındayken en çok yaptığım işti. böyle karpuz kokulu silgi en güzeliydi. bir de üzümlüsüde vardı bu silginin. hiç unutmam kokuları çok güzel olduğu için bu silginin küçük bir parçasını arkadaşım yemişti. işte o günden sonra sadece silginin kokuyla kaldığını anladım sözlük.