davetkar kokusuna uzun süre karşı koyamayacaktır ve bir zaman sonra kokoreç hastası olacatır..daha sonra paça içme denemeleri filan derken bok müptelası olur çıkar..
Hep yiyemem derdim tabii bu laflar deneyene kadar sürdü, enfes bir tat. Adana da duygu kafenin ordaki seyyar arabadan kokoreç alıp yandaki köprünün üstünde yiyeceksin. kokoreç candır.
liseden arkadaşım "ıyyy ben yemem onu" der dururdu. bigün gittik bakırköy'de bizim akrabanın işlettiği kokoreççi'ye, oturduk dışarıda. sonra garsonluk yapan alim abi geldi ve şahsımdan "iki yarım, iki ayran" cevabını alarak gitti. kokoreçlerimiz geldi, "çok yorgunum emel" dedim konuşmayı ve gelecek soruları engellemek adına da. sustuk ve yedik yarımları, birer yarım daha yedik sonra amk. çok acıkmışız ve sonrasında "nasıl beğendin mi?" dediğimde anladım tavuk eti sanmış garibim. alıştıra alıştıra kokoreç olduğunu söyledim o yediğimiz şeyin...
o günden beri ayda bir görüşüp de kokoreç yeriz kendisiyle, öyle saçma sapan bir arkadaşlığımız vardır falan.
gıcıklık yapmanın alemi yok.kokoreç yerken hiç olmazsa ne yediğini açık açık biliyorsun. ne satan kasıyor kendini ne alan. o yediğimiz lahmacunlar, dönerler keşke sadece atın etinden yapılsa.