karia bölgesinde antik kent. Günümüzde reşadiye Yarımadası'nda,bugünkü Datça ilçesinin yakınlarında bulunur. MÖ 10.Yüzyıl ortalarında Yunanistan'ın Sparta yöresinden gelen Dorlar tarafından kuruldu. Knidos, Batı Anadolu'da bulunan diğer Dor kentlerinin arasında bir metropolisti. Knidos Pers,Büyük iskender ve Roma egemenliğinde de yaşadı.
21 km'lik yolu çok kötüdür, gidiş geliş değil neredeyse tek şerittir. hızlı giderseniz anında karşıdan gelen arabaya gömebilirsiniz. gömmek mesele de değil sizi şarampole de atabilir. gidince sadece bir lokanta vardır. su almak için bir büfe bile yoktur. knidos'un efesten daha büyük olduğu söylenmektedir. Fakat hala kazıları bitmemiştir. Birkaç on yıl içinde biteceği de pek tahmin edilmemektedir. ilginçtir ki; kurulması için kullanılan taşlar gemi ile roma, rodos ve yunanistan dan getirilmiştir. bir tıp okulunu barındırmıştır. yuvarlak tapınağı, güneş saati, muhteşem manzarası barındırdığı ilgi çekici unsurlarıdır.
türkiye'nin güneybatısının en uç noktasında yer alan doğa harikası mekan.
geçenlerde görevli profesörlerin birbirine tekme tokat girdikleri yerdir...
muğla'nın datça ilçesine bağlı; eudoksus, euryphon, polygnotos ve iskenderiye feneri 'nin mimarı sostratos 'un yaşamış olduğu antik kent.
bölgenin en güzel noktası afrodit tapınağı'dır. bölgedeki ilginç noktalardan biri de mevsimleri ve zamanı gösteren güneş saatidir. knidos'un en tepesinde ise apollon tapınağı bulunur.
biri 20.000 diğeri 5.000 kapasiteli iki tiyatrosu vardır.
biri askeri, diğeri ticari olmak üzere 2 adet de limanı vardır.
ulaşım için karayolu değil de deniz yolu seçilirse çok daha mükemmel bir gezi olacağı kesindir.

meraklıları için;

görsel

görsel

görsel
datça da yer alan antik kent.
gitmesi zahmetli olsa da sunduğu manzara için gerçekten değer.
ve kent kapsadığı alan itibariyle çok büyüktür, kazı çalışmalarını ben gittiğimde 3 kişi yürütüyordu, ki bunlarda yurdum insanı gibi birşeydi.
Açığa çıkmayı bekleyen koca bir yerleşim yatıyor.
ve kentin uç noktasına doğru yürürseniz muhteşem bir manzara sizi bekliyor olacak.
karşınızda deniz feneriyle dalıp gideceksiniz. tam bir yeşil mavi çünkü.(doğru mevsimde)
bu güzellikleri görmekte fayda var efendim.
antik kentin tam girişinde bulunan bir bilgilendirme tabelasında, bu şehirden çıkarılan antik taşların atatürk'ün haberi olmadan istanbul'a getirilip dolmabahçe sarayının yapımında kullanıldığı yazmaktadır.

ayrıca limanların bulunduğu bölegeye gidip önünüzü de denize doğru verip sağ tarafa baktığınızda ege denizi'ni; sol tarafa baktığınızda akdeniz'i görürsünüz. bu ayrım o kadar nettir ki şehrin en tepesine çıkıp liman bölgesine baktığınızda bu iki denizin renginin bile farklı olduğunu görebilirsiniz.

yine limanların bulunduğu noktadaki yarımadanın yamaçlarında bulunan setler, bir zamanlar burada üretilen en kaliteli şarapların yapıldığı üzümlerin yetiştiği bağların izlerini bize göstermektedir.
anadolu topraklarının sonu, anadolu'nun arşipel'i* kucakladığı noktadır knidos...
görsel

antik karya uygarlığı'nın en önemli, en zengin şehirlerinden biridir.

karadan ulaşımı zor olan knidos'un 2 tane limanı vardır.
görsel

yukarıdaki görselde afrodit heykeli'nin bulunduğu noktadan knidos'un doğu ve batı limanları görülmekte.
knidos'un afrodit heykeli de en az knidos kadar meşhurdur.
atinalı heykeltraş praksiteles tarafından yapılan bu heykel, dünyada "tamamen çıplak olarak yapılan ilk tanrıça heykeli"dir.
(bkz: knidos afrodit heykeli/#40337849)

knidos ticareti ve tapınakları ile ünlü olduğu kadar, antik çağların en önemli seks turizmi merkezidir.
roma'nın pompei'si ne ise, karya'nın knidos'u da odur...

kent diğer antik kentlerimiz gibi 19. yüzyılda yabancılar tarafından yağmalanmaya başlamış ve ne yazık ki buna engel olunmamıştır.
görsel

yukarıdaki görselde ingiliz hırsızlar, meşhur knidos aslanını götürüyorlar.
işte bu çalınan knidos aslanı bugün british museum'un en nadide parçalarından biri;
görsel

tabi knidos'u sadece ingilizler, ecnebiler değil, biz de yağmalamışız.
biz derken halk değil, bizzat devlet yağmalamış.
knidos'un mermerleri, sultan abdülmecid döneminde gemilerle istanbul'a taşınmış ve dolmabahçe sarayı'nın yapımında kullanılmıştır.
keza yine knidos mermerleri mısır valisi kavalalı mehmet ali paşa tarafından mısır'a götürülmüş ve kahire'de yaptırdığı saraylarda kullanılmış...çok yazık...

knidos'ta modern kazılar 1950'li yıllarda başlatılmış.
hala kazılar sürmekte.

kentin amfitiyatrosu bile hala çalışma alanı;
görsel

burası da kentin ana caddesi;
görsel

batıdaki limana, hamamlar bölgesine ve afrodit tapınağına buradan geçerek ulaşılıyor.

her ne kadar ulaşımı güç olsa da, size vereceği güzellikler için knidos'a gitmeye kesinlikle değer.
her güzelliğe ulaşmak zor değil midir zaten?

not: bu arada dönüş yolunda köylülerden mutlaka badem alın.

hamiş: az kalsın unutuyordum. knidos'a giderken içinden geçeceğiniz yazıköy diye bir köy var. o köyde köylüler arabanızı durdurup size çikolata, şeker ikram ediyorlar, kahveye buyur ediyor, ayran, çay ısmarlıyorlar. insanın gözleri doluyor böyle şeyler görünce...
knidos hakkında bir çalışma

https://www.youtube.com/watch?v=v7p1qx35UOc
silkroad online türkiye server adı.