klasik müzik, tabi ki klasik batı müziğini kastediyorum. şehir kültürünün müziğidir.
orkestradaki enstruman sayısı, giyim, düzen, şef, saygı hep şehir kurallarını temsil eder.
bu kültürü yediden yetmişe herkese vermelidir.
benim batı hayranı olmadığımı bilirsiniz. türklük en tepe değerimdir lakin bizde yoksa, ya üretmeliyiz ya da hazır almalıyız. yokluğu büyük zarar.
Müzisyenlerin, aslında pek çok arabesk şarkıcıdan daha fazla dramla geçmiş yaşamları olmasına rağmen, her türlü duyguyu ustaca betimleyebilmesine rağmen kimileri yalnızca zenginlerin salon müziğiymiş gibi göstermeye çalışıyor. Mesela bach , 10 tane çocuğunu büyüyemeden kaybetmiş bir adam.
klasik müzik dinlemek, 12 mart* döneminde suç teşkil ediyordu. klasik müzik dinleyenlerin komünist olduğu iddia ediliyordu. merak edenler için yazayım.
teğmen nazım ata'nın karşılaştığı işlemler oldukça ilginçtir.
nazım ata, ankara'da 29'uncu tümen'de görevliyken, pek saygın muhbir vatandaşlar(!) tarafından ihbar edilir. genç teğmen, hemen tutuklanır.
suçlarının arasında ikisi çok ilginçtir. birisi, "sosyalist düzende müteahhitliğin bulunmadığını" söylemesi, ikinci suç da, klasik müzik dinlemesidir. hiç insan klasik müzik dinlediği için komünist sayılır mı diye, düşünmeyin. teğmen nazım ata, gürbüz özdemir adlı bir yüzbaşıyla, hüseyin akdağ adlı bir yedek asteğmen tarafından ihbar edilmişti. yüzbaşı gürbüz özdemir'in ihbarı şöyleydi:
şopen de acaba markist-leninist miydi? *
evvela şopen'in kimlik tespiti yapılırdı, fakat şu "falan" kimdi? belki bu teğmen, "falan" adlı kompozitörü dinleyerek komünizm propagandası yapmıştı?
nazım ata, emekliye ayrıldıktan sonra, ihbarı yapan yüzbaşı gürbüz özdemir aleyhine tazminat davası açtı. ankara 14'üncü asliye hukuk yargıcı turgut kaya ülkü, dosyada belgeleri okuyup, tanıkları da dinledikten sonra, 1976/77 esas sayılı kararıyla, ihbarcı yüzbaşıyı tazminat ödemeye mahkum etti. gerekçeden bir bölüm şöyle idi:
"davalı yüzbaşı askeri savcıya verdiği 13.08.1971 tarihli ifadesinde, davacının batı müziği dinlediğini görünce, bu komünist müziği niye dinliyorsun, diye sorduğunu bildiriyor ve ben batı müziği anlamam, şopen falan dinliyormuş şeklinde harp okulu mezunu yüzbaşıdan beklenmeyecek derecede bilinçsiz ifade vermektedir..."
bu örnek, 12 mart hukukunun genç subaylar üzerinde nasıl uygulandığını kanıtlayan bir örnektir.
insanı rahatlatan, duygularını en iyi hissettiren müzik. Çok farklı türlere kadar bir sürü farklı çeşit klasik dinleyebilirsiniz, hepsinin ayrı bir hissiyatı ve üslubu vardır. Romantik ve duygusal insanların vazgeçilmezidir.
klasik müzik aslında sadece avrupa klasik müziğinden ibaret değildir.
çin klasik müziği, hint klasik müziği, türk klasik müziği ve benzerleri mevcuttur.
insan gibi donanımlı bir canlının zeka seviyesine en uygun müzik türüdür şahsımca. Huşu içinde sarhoş olur, kendinizden geçersiniz; ağaçta titreyen yaprağa şiirler, tebessüm eden çocuğun gözlerine hikayeler yazmak gelir insanın içinden... insanı insan kılan ve iliklerine kadar bu gerçeği hatırlatandır sanat. Klasik müzik de tam olarak bunu icra ediyor.
O zaman Kendinden bir anlığına geçmek isteyenlere gelsin:
bazen en iyi o gidiyor. şu an açtım bach dinliyorum.
aslında yetmiyor. şöyle bol baslı, tizli, inişi çıkışı çok dolgu ve tekrarı az bir müzik arıyorum ama bulamıyorum.
deniyiyorum hala.
Huzurlu bir hüzün veren müziktir. Sakince doldurur hep gözlerimi, hiç yormadan. Yapılan hataları ve yapılamayan doğruları anımsatır bol bol. Kibar bir eleştiridir.