bugün

üstteki dilimin öne doğru kayması, önlü arkalı yağ sürme işlemi, tostun ne zaman hazır sayılacağı konusundaki belirsizlik ve kaypaklık, sucuk zarı soyma ve dilimleme esnasında yaşanan müşgülat, peynirin erimemesi endişesi.
çayın bir türlü demlenmemesi..
o sucuk kokusunun eve sinmesi , annemin sinirli sinirli sıctın evin içine der gibi bakması , elden gitmeyen agır sucuk kokusu. bunlar yeterlidir.
anneniz yapıp getiriyorsa acayip soğumanıza sebep olur.
ekmeğin kayık bi tiple yapışıp tost olması. beklemek.
yağı sürerken o yağın ele, ayağa bulaşması.
donmuş margarinle kılıç kalkan oynamaktır.
sapı kırmızı, bildiğin demirden 20 santim kare şeklindeki sözüm ona tost makinası... *
bir de kilosu 1 liraya ithal sucuk var tabi... * *
tostu hazırlarken ekmeğin parçalanması, içindeki ketçabın eline yüzüne bulaşması vs...
saçlarınızın yağlı olması.
kaşarın bir türlü erimemesi.
ilköğretim dönemindeki kantinci teyzenin ekmeğin içine sulu-salça * sürmek için kullandığı, etrafı kurumuş domates kaplı, kılları arada sırada ekmeğin içinde kalan fırçanın hatırlanması.
sözlükte kişiyi tost yapmaktan soğutan detaylar başlığını okumak.
tost makinasının bir türlü ısınmaması.
ortalığın yanık kokması.
tost makinasının sadece bir yüzeyinin çalışması. evet tek taraflı bir ısı olunca makinada hiç uğraşası gelmiyor insanın sayın sözlükçüler.
her şey hazırken evde ekmeğin olmadığını öğrenmek...
2 defa üstüste bıçağı kırmak.
makinaya yapışmış kurumuş peynir baloncukları , 1 gün evvelki kızartılmış biberin kokusu.
tostu elle çevireyim derken parmak uçlarının yanıp sızlaması.
macır*sanız evde salçanın kalmamış olması.