bugün

hiç itiraz falan etmeyin kütüphane kolu diye, bildiğin kitaplık koluydı işte. kitaplık dediği de, yine bildiğin ecza dolabı aNASINI SATAYIM. 3-5 öğrenci; evinden 4-5 kitap getirir, o dolaba konur, kilitlenir, bir daha da açılmazdı. kağıt üzerinde bu işle ilgilenmesi için bir öğrenci yetkili kılınır, koluna kurtuluş savaşı zamanı kızılay kolluğu genişliğinde bir kolluk takılır, yine bu kolluğun parası öğrenciden tahsil edilirdi. sınıf başkanlığından bile havalıydı anasını satayım... müfettiş geleceği zaman açılır temizlenirdi.
altıncı sınıfta içinde bulunduğum grup. pek bir işe yaramazdım açıkçası. bir de utanmadan beni başkan yapmışlardı.
en boş beleş kol olması sebebiyle ilkokul boyunca kimseye bırakmadığım kol ve onun kolluk gücü. beş on kitap içeren vitrinimsi mobilyaya bakmadan bir de yardımcı seçerlerdi bazen. her öğrenci bir kolda yer alacak dedi miydi öğretmen yerinde duran baykuşu öpsünler. neme lazım temizlik kolu diye bir bok var sonuçta.