Lisede en yakın arkadaşımla gaza gelip, kitap yazmaya başlamıştık.
Ama nasıl yazmak?
Ne siz sorun ne ben söyleyeyim?
Ya da söyleyeyim.
Bu arkadaşımla boş bulduğumuz herhangi bir derste, kitap yazmaya karar verdik. Konuyu ve kahramanları belirledikten sonra başladık yazmaya...
Bir sayfa o yazıyor, sıra bana geliyor. Ben yazıyorum, kalemi o alıyor. Bazen sesli bir şekilde yazacaklarımı söylüyorum, o yazıyor...
Falan filan derken elimizde baya bir kağıt biriktiğini görünce durmaya karar verdik ve kitabımızı "sonu olmayan son" şeklinde sonlandırdık.
Bu olayın üstünden seneler geçti. Fazla sıkıldığım zamanlarda, yarım kalan bu kitabımızı açıp okuyorum. içimden "sebebi neydi ki" diye geçirerek gülüyor ve seneler sonra bile beni gülümseten bu kitabın diğer sahibine mesaj atıyorum. Attığım mesaj sonrasında da eski günleri yad ediyor ve birlikte gülmeye başlıyoruz.
Neyse.
Umarım o yarım kalan kitabımızı "sonu olan son" şeklinde tamamlarız.
Tek dileğim bu...
değerli okurlarım... diye başlamak isterdim aslında. çok havalı olurdu. ben de yazmak isterim ama kendimi hiçbir konuda yetkin görmüyorum. bir akademik tamamlanmışlığım yok. öyle boş fantezi yazmak da bana göre değil. kendimi geliştirip belki akademik kitap yazarım.
çok satanlar listesine de girebilirim. alta nikimi yazarım anlarsınız zaten.
Ama biliyorum ki ha deyince olmuyor. Bir kere genelkÜltür mükemmel olmalı. O da yetmez sağlam ve özgün bir üslubunuz olmalı. Ama her şeyden önce harika bir konunuz bulunmalı. Ve bunların dışında kalan daha bir çok detay...
yalnız eskisi gibi yayınevleri pazarlama ve satış işlemlerinin peşine düşmüyormuş. Bu durumda babamın elinde kolilerce kitap var ve bunlar nasıl satılacak kimlere verilecek herhangi bir bilgimiz yok.
bu yaz yazcaktim yarım kaldı. şimdi baştan başlıyorum. bu bi kaç ay olay akışını yazacağım. sonrada kaleme alacağım yaklaşık 1 buçuk yılda bastırırım herhalde. ( bastıramadı )
Ele ayağa düsmustür. eskiden calistiğim bi eğitim kurumunda bi veli gelip imzali kitabini getirmisti. Hayir ben öyle bisey istemedim ama deli midir nedir " ben yazarim bu arada ikinci kitabimi yaziyorum bitiince onu da imzalayip getiririm" dedi tüylerim diken diken oldu kurum özel olmasaydı ve o ise ihtiyacim olmasaydi kitabi kafasına atacaktim. Nasil bu kadar cabuk yazarım denilebiliyor gercekten akil alır gibi değil. Ben yillardır yuzlerce kitap okudum ama asla cüret edemiyorum. bir yere bir sey karalarken ellerim titriyor utaniyorum. Kitaplarini okuduğum insanlar aklima gelince kendimden nefret eder gibi oluyorum. Kisaca o is öyke kolay değil ilkokul cümleleriyle popüler konulardan nemalanip yazarim, sairim demek kimsenin harci değil. Hic sevmedigim bir söz ama; kimse kusura bakmasin yani. Sanatci olmak ve sanat eseri üretmek icin önce dünyadan, nesneden bi vazgecmeniz gerek. Ötesi yok.
Eğer yaşanılan şeyleri anlatıyorsanız ve kurgu yeteneğiniz betimlemeniz ve cümle tarzlarınız güzelse pekte zor bir eylem sayılmayabilir. Fakat anlatmak istediğiniz şeyler hayalgücü istiyorsa öncekine göre bi hayli zor gerçekleşecek eylemdir.
Buraya gelip emek ister yazmak isterdim ama emek o kadar küçük bir kelime kalırdı ki kitap yazmanın gerektirdikleri arasında.
yıllardır hayalimdi. Son birkaç aydır da iyice uğraşıyorum. son kalan bütü verdikten sonra kendimi tamamen kitabıma odaklayıp 1 temmuz olmadan bitirmek istiyorum. Şu an 40.sayfadayım ve mola verdim. sahura kadar da yazmaya devam edeceğim sanırım.
buraya gün geçtikçe, yeni gelişmeler oldukça düzenleme -edit- yapacağım, hadi hayırlısı bakalım.
beyaz zambağın hikayesi adında bir kitap yazdim. gercekte yasanmis olaylari kurgulayip kagida doktum ve bir kac yayineviyle gorustum. telif hakki dusuk oldugu ve benim emegimin hakkini ben degil yayinevi alacagi icin, wattpad ve buradan paylasmaya karar verdim. okuyup elestirip, hatalari aktarip, fikir verirseniz makbule gecer. sonucta bir uludag yazari kitap yaziyor , destek olmak boynunuzun borcudur.
(bkz: beyaz zambağın hikayesi) https://www.wattpad.com/story/70751566
zor iştir. ağır mesai gerektirir. birçok kitabı okumanızı gerektirir. kelimeleri özenle seçmek, cümleleri yerli yerinde kullanmak zaruridir. sosyal kişiliğinize darbe vurur. laptopun hayatınızın bir parçası olmasını sağlar. velhasıl zordur. ben bu boku yedim aman siz yemeyin. yazılmışları var alın okuyun güzel güzel.