başlığı görmek aşırı şaşırttı beni nedense. bugün bundan 1 saat önce kendi kendime acaba öyle bir çılgınlık yapsam nasıl olur diye düşünüyordum. roman mı yazardım deneme tarzı bir şey mi olurdu bilmiyorum ama bu aralar defteri alıp yazasım var.
Kitap yazmak kolaydır. Hakkını vermek ise zordur. Kısacası her babayiğidin işi değildir. Maalesef ülkemizde boş kitaplar ve kendini yazar zannedenler var.
bitirip 10 yayınevine gönderdim. şimdiye kadar 3 ret yanıtı geldi. muhtemelen diğerleri de reddedecek. ama keşke neden beğenmediklerini de yazsalar. profesyonel birilerinin yorumu faydalı olabilirdi.
bir ay kadar önce başladım ancak devamını getirmeye yoğunluktan vakit bulamadım. hayal etmeyi seven insanlar için zevklidir. ve en az okumak kadar rahatlatıcıdır.
çok meşakkatli bir iş. o kadar kitap okudum. şimdi anlıyorum yazmanın ne kadar zor olduğunu. dün çok severek yazdığım satırlar bugün basit geliyor mesela. tekrar, tekrar yazmak istiyorum. sonu gelecek mi bakalım.
Dünyanın en güzel işi.
Yalnız şunu çözemedim:Kitap rahat, sakin son derece dingin bir ortamda mı daha iyi yazılır yoksa gürültülü, insanlarla iç içe bulunulan yerlerde mi daha iyi yazılır?
Benim cevabım ne yazdığına göre değişir ama kesin bir şey söylemek zor gibi bu konuda.
Dışarıdan kolay gibi görünür ama elinize kalemi alıp önünüzdeki boş kağıda bakarken nereden başlayacağınızı bilemezsiniz. Belki saatlerce o masada oturup tek kelime yazamadan kalkarsınız. Uzun lafın kısası; zor iş kitap yazmak, kafa gerektiren iş...
açıkçası henüz yarısına gelmedim; lâkin az kaldı. tarihî bir macera romanı olduğundan mütevellit hatalı bilgi vermeden akışı yönetmem gerek.
romanın omurgası tek bir karakter ve maceraları olsa da yan karakterler olmadan durum romanı yazılamaz. o sebeple türkiye'nin sosyal koşullarına da değinmek için yan karakter yaratmam gerekti. sanıyorum okuldan fırsat bularak 2019 ocak-haziran gibi bastıracağım.
beyinde bir bütünlük oluşturmayı gerektirir. öncelikle kemik bir senaryo kısmı oluşturulur ve sonuca ulaşmak üzere hikaye dallandırılıp budaklandırılır. betimlemeler ve düşünceyi geliştirme yollarıyla hikaye göz önüne serilir ve uygun kelimeler yardımıyla akıcılık katılır. farklı zaman dilimlerinde ilerletmek zor olduğundan mümkün mertebe başından kalkmadan yazmak gerekir. konuyu saptırmadan ilerlemek esastır. uzun açıklamalar romanın teknik açıdan kusurlu olmasına neden olur. bu kusurlara tanzimat döneminde yazı makinesinin romanlarında sıklıkla rastlanır. velhasılı kelam her babayiğitin harcı değildir. daha önce üç kitap ve dört senaryo yazan tecrübeli biri olarak yazdığımdan olayların bu şekilde geliştiğine emin olabilirsiniz.
hep aklımda olan ama gerçekleştirmediğim eylem. ben biraz hazıra konmayı seven insanım. benim yazacaklarım bende olan şeylerden ibaret iken kitap yazmak kendimi pekiştirmek, acıları deşmek veya kendimi kendime anlatmaktan başka ne faydası olabilir ki. hem bir de anlaşılamama problemi var. bu sebeptendir ki yazmak yerine kendiminkinden farklı bir dünya olan yazılanları okuyorum. hem oğuz Atay abim ne güzel anlatmışken benim tutunamayışımı yazmam sönük kalmaz mı?
Bütünlük ister bu yüzden hep çok zor gözükür gözüme çünkü kendimce şiirler karalarken bütünlüğü sağlamak icin cidden büyük bir uğraş veriyorum. Kaldı ki bunu bir kitapta sağlamak büyük uğraş ve emek ister.