uzun zamandır yapmadığım bir şeydi ama bugün kütüphaneye gittiğim için ve bugün okuduğum kitabı filozof atakan da okuduğu için merak ettim ve okudum. çok güzel bir kitap gerçekten, tavsiye ederim. haftaya cuma kaldığım yerden devam ederim. 70. sayfadayım şu an.
Şu sıralar çok fazla özlediğim. Neredeyse 1 seneye yakındır okuyamıyorum çalışmaktan vakit bulamadığım için. iş yerimdeki insanları müşterileri okuyarak birşeyler kazanmaya çalışıyorum mecburen. Kitap okuyamasam da insan okumaya çalışıyorum. Çok özlüyorum kitapları ama olmuyor.
''okuyorsan, ne karşındakileri susturmak ve bilgiçlik satmak için, ne her okuduğuna körükörüne inanmak, ne de konuşmalarına mevzu bulmak için oku.
Kitap vardır, ancak tadına bakmak içindir; kitap vardır yutulmak, kitap vardır çiğnenmek ve özümlemek içindir…
başka ifadeyle; kimi kitapların ancak birkaç bölümüne göz atmalı, kimisini baştan sona şöyle bir okuyup geçmeli, pek azını da her ayrıntı üzerinde titizlikle durarak adamakıllı okumalı.''
uzun uzun kitap okuyan herkeste; "bende yazarım ya" hissi olur, bir şeyler okuduktan sonra. Artık bu his yönlenmiş bir şeyler barındırmaktadır. Çünkü bir şeyler okumak, hiç durmadan bıkmadan birini dinlemeye benzer. Yorum dahi yapamazsınız, sadece dinlersiniz. Ben kimseyi dinleyemiyorum diyorsanız, kitap okuyarak sadece dinleyebilirsiniz. Düşünceniz dahi dinlemeye yönelik olur.
işte bu dinleme nedeniyle yazılacak şeyler, yönlenmiş düşünceler olmaktan öteye geçemez.
acaba hiçbir şey okumadan direkt yazmaya başlamak nasıl bir deneyim olurdu?
--spoiler--
'hayatın boşluğunu hissetmek... Ama yalnızca burada, bu binanın içinde değil, her yerde ve hep tepkisiz kalmak, beni anlayabiliyor musun?'
--spoiler--
bir iki haftadır okumadıgım.
ben normalde her hafta bir iki kitap bitiririm. kitap okumuyorsam ya asırı mesgulumdur ya da yeterince huzurlu degilimdir.
bir manitasyon durumları oldu son haftalarda dengemi zigzaglandıran, ondan okuyamadım sanırım.
ah erkekler. bu serefsizlerle de olmuyor, onlarsız da olmuyor. ihih.
biraz ruhumu sakinleyip kitap moduma almaya ihtiyacım var kendimi su sıra.
kutuphanemde bi dolu kitap ver bence okunmayı bekleyen:)
ben her sene 40-50 kitaplık bir kitap zulası yaparım kendime. sene icinde onları eritirim. yılbasında bi dolu kitap almıstım, bi kısmını okudum, bi kısmı hala duruyor.
biraz onları okuyayım:)
genelde cafede okurum kitaplarımı. giderim bir cafeye, bir latte ya da sutlu filtre kahve soylerim, uc-dort saat kalkmam, kitabı bitirir, cıkarım. sanırım su hayatta kendi kendime yapmayı en cok sevdigim sey bu.^^
Hayatım boyunca okuduğum kitapların çoğunun şu anda gereksiz ve hatta çöp olduğunu düşünüyorum. Bana fayda sağlayanların oranı çok çok azdır.
Mesela 20 yaşımda beni en çok etkileyen kitapları bana verselerdi ve okusaydım (30 yaşımda tekrar okumak kaydıyla) herhalde çok büyük bir zaman tasarrufu sağlardım. O sayı da sanırım 300’ü geçmez.
O yüzden bu kitap okuma diye mimlenen şey bana çok şüpheli geliyor.
Bir insanın zamanını en iyi şekilde değerlendirdiği eylemdir. Zekayı geliştir, hayal gücünü artırır, kelime dağarcığını zenginleştirir. Okuyun, okutturun.
Keyfimin yerinde oldugu donemlerde gunde bir kitap bitiririm. abartiyorsam serefsizim, simdiye kadar 1000 kitap okumusumdur. ama bunun icin belli bir "ic huzur"umun olmasi gerekir. bazi donemler aylarca, hatta yillarca kitap okuyamiyorum. kafa duman duman, ruh huzursuz.odaklanamiyorum. okudugumu anlamiyorum.
benim sizle oldugum donem iyi mi kotu mu oldugumu kitapla iliskimden anlayabilirsiniz.