kitabın arkasındaki özeti okuyup konusu hakkında bilgi edinmek gerekir. tabii konusu tek başına önemli değildir, bunun yanında yazarın dili, üslubu, kurduğu cümleler de kitabın kişiye uygun olup olmayacağı konusunda önemli bir kıstastır. bu yüzden kitabın konusu ilginç geldiyse, ikinci olarak kitaptan bir iki sayfaya göz gezdirilip yazarın üslubuna bakılır. bunda da sorun yoksa kitap alınır.
eğer tarih kitabı okumayı düşünüyorsanız;
yazarın bu alanda yeterliliğini şiddetle sorgulayın.
tarihi roman farklı bir alandır tarihi doğru yazma gibi bir zorunluluğu yoktur bunu efendi gibi ayırt edin.
padişahların çok özel hayatlarını kendi bir takım fantezileriyle harmanlayıp ortaya karışık 250gr. yapanlara aldanmayın. bu tarz kitaplardan mütemadiyen uzak durun.
siz tarih mi okumak istiyorsunuz? işte yazarlar:
tarihçilerin kutbu: prof. dr. halil inalcık
ilber ortaylı
mustafa armağan
ekrem şama(çanakkale araştırmacısı)
murat bardakçı
erhan afyoncu
hammer
metin ayışığı
ve bu alanda akademik araştırmaları bulunan, yazılarını fantezilerine değil belgelere dayandıran herkes.
yazarı hakkında bilgi sahibi olmak, mümkünse popüler kültür malzemesi olmamış olması (kapitalizmin pohpohladığı kitaplara gıcık kapmak), ve fiyatı. eğer kitap çok pahalıysa korsana yönelmek. *
korsan almayın, alıyorsanız bile bütün sayfalarına tek tek bakın. zira eksik sayfa çıkabiliyor.
he bide sadece kapağı güzel diye kitap alınmaz ya da "arkadaşım okudu çok beğendi benim ondan ne eksiğim var" deyü de kitap almanın mantıksız olduğunu düşünüyorum. yani kitap okumak gösteriş işi değildir, nasıl ki ibadet gizlidir kimse bilmez insanların gözüne soka soka yaşamaman gerekir. kitap okumakte öyledir, gizli yapılmalıdır kanımca.
-korsan kitap alırken kendini yazarın yerine koymak,
-bitirmeden yenisini almamak;
-(araştırma yapmak için veya kaynak kitap olarak alınıyorsa ya da bilimsel) yazarın (varsa) biyografisini okumak ve konu hakkındaki hakimiyetinden emin olmak.
-sayfaları karıştırıp eksik sayfa var mı diye en azından küçük çapta bir kontrol etmek
ismine kulak aşinalığım olan, yazarını bildiğim ve bana tavsiye edilen kitaplar dışında bi türlü kitap seçemiyorum...
2-3 saat dolaşırım kitapçılarda bakarım bi penguen ile uykusuz almış, çıkmışım.
bu boş dolaşmayı sevmediğimden ayrıca kalabalık içinde asla konsantre olup, elime aldığım kitabın yalandan çevirdiğim sayfalarından bir şey anlamamamdan dolayı internetten kitap araştırması yapıp kafama koyup, gidip direk alma çözümünü uyguluyorum.
pek çok site var, neokuyorsun.com favorim bu aralar. kısaca hedef odaklı olmak her zaman avantajlı. benim gibi bu durumdan muzdarip kişilere tavsiye ederim.
yeri gelmişken söyleyim; romanlardan nefret ederim, başkalarının hayal gücü çok özel gelmez bana hatta sıkar. deneme türü ve araştırmalar her zaman daha çok ilgimi çekmiştir.
artık o kadar çok yazar bozması var ki ** daha önce bir arkadaşın * okuyup tavsiye ettiği kitap okunmalıdır. gözümün nurlarını akıtıp da bu muydu be dediğim durumlarda sinirlerim oynuyor. (#7342025)
sahaflardan alıyorsanız ortalarına yakın bir bölümde sümük kalıntıları olmamasına özen gösterin. muhtemelen biri o kitabı sizden önce ortasından açıp eski kitap kokusuna bayılıyorum ya diyerekten burnunu sağına soluna sürmüştür.
öncelikle kendini tanımalısın duygularına tamtersi gelen bir romanı okuyamazsın ve alacağın kitabın yazarını araştırmalısın yazarın hayal dünyası, yazış şekli sana uymuyosa yine okuyamazsın o romanı.
bütün bunları hallettinten sonra kitabı evet alabilirsiniz.
tabiki kitap için yeterli bütçeniz varsa her türlü kitabı alır okurum, beğenmesem de kitaplığımda durur denilmiyorsa, kitap alırken dikkat edilecek konulardır. her kitap okunmak için yazılmıştır fakat, safsatalar ve sürekli tekrarlar ya da hep benzer konular okunmak istenmiyorsa bazı kriterler de olacaktır kitap alırken. öncelikle best of denilen, çok satanlar listesinde ya da bölümünde olan her kitaba ve kapağı çekici olan kitaplara aldanmamaktır. kitabın arka kapağında yazılan yazı önemli rol oynar.. kitabın içeriği iyiyse yazar kitaptan bir bölüm ya da bilgilendirici bölümü eklemiştir. başka yazarların yorumlarından ilk başta bize nedir?
ikinci olarak da rastgele sayfalardan birkaçını okumak da gereklidir..
özellikle dünya klasiklerinden bir eser okumak istiyorsanız en başta dikkat edilecek husus yayınevi olmalıdır. bana göre dikkatsiz ve özensiz çevirileriyle kum saati ve bordo siyah yayınlarından özellikle kaçınılmalıdır. tamamen ekonomik düşüncelerle alınan kitaplar sizi klasiklerden soğutabilir. çok kötülemiş gibi olmayayım, bahsettiğim yayınevi bünyesinde çalışan arkadaşlarım olayı kişiselleştirmesinler. ya bak sorun sende değil yayınevinde anladın mı?
paraya kıyarak, klasiklerde bilhassa rus edebiyatında iletişim yayınları en doğru seçim olacaktır. (yerel kanalda reklam sunan samimiyetsiz sesi hatırladın mı? o tonlamayla konuşuyorum) dostoyevski ve tolstoy çevirilerinde ergin altay ve leyla soykut gibi usta çevirmenlerin verdiği emekleri hissederek ve gerçekten zevk alarak okumak o kitapları muhakkak daha değerli kılacaktır.
en önemli husus okuyacağınız kitabı almaktır. okumayacağınız kitabı almayınız. aslında onu da alınız ama öncelikli okuyacağınız kitabı alınız ondan sonra okumayacağınız kitabı da alırsınız. önce okumayacağınız kitabı alırsanız, elinizde okuyacağınız kitap olmaz. ama önce okuyacağınız kitabı alıp sonra okumayacağınız kitabı alırsanız, en azından elinizde okuyacağınız bir kitabınız olacaktır. okumayacağınız kitabı alın dememin sebebi ise, bir gün o kitabı da okumak isteğinizin doğmasından ileri geliyor *
bu sizin ne istediğinizle alakalı olan bir durumdur.
güncel kitaplar her zaman size bir şeyler katabilecek kitaplar olmayabilir.
bu yüzden popüleriteden ziyade kendinize göre alan veya alanlar belirlemek ve ona göre bir seçim yapmak en iyisidir. felsefe, psikoloji, ekonomi... gibi herhangi bir türde kitap alırken eğer yeni başlıyorsanız terimsel dili ağır olanlardan kaçınmanızı, ve daha basit düzeyde okumaya başlamanızı tavsiye ederim. yoksa o kitap elde kalır.
klasikleri her yayınevinden okumayın. örneğin suç ve ceza- dostoyevski bazı çevirileri cidden yavan. okuduktan sonra bu mu klasik olmuş diyeni bile gördüm. adamın cehaletinde değil, çeviride aramak gerek suçu.
ayrıca kitabın basımına, yazı stiline göz sağlığınız açısından dikkat etmenizi öneririm.