Öğrenciyseniz cüzdanınızda son kalan paranın istediğiniz kitaplara yetmemesi dumur edici bir şeydir.
tüketim toplumunun bireylerinde sıkça görülen durumdur.
(bkz: sadece bana mı oluyor hissi)

harbiden de o kitabı araştırmak yazar hakkında görüşleri okumak, seçmek kapağına vs. bakmak onu okumaktan daha çok zevk verir. böyle verin paraları sizin kitapları da ben alayım diye içten geçirtir.
Kitabı alasıya kadar sizin değildir çünkü içinde ne var, karakterleri nasıl, girişi gelişmesi sonucu, üslubu nasıl diye merak eder alırsınız. Ya sonra; evin bir köşesine koyar okuma tarihini ertelersiniz nasılsa kitap sizindir. Kitaplarla insanlar arasındaki fark da budur. Birisine hayattayken hakettiği değeri vermezsiniz kitaba ise satın aldıktan sonra...
Doğru önermedir. Şöyle ki insan içgüdüsel olarak bi'şey vermekten çok almaya eğilimli olduğundan doğrudur. (bkz: fesatlaşma)
duygularıma tercüman olandır.
bir de hiç almadan okumak var (bkz: e-book)
doğrudur kitaplığımda okumadığım onca kitap var.
Doğrudur. Kitap okumayı da çok severim ama o kitapçıda kitap kokusu içinde kitap seçmek bir başka oluyor. Hele kitapçı amcanın hoş sohbeti, önerdiği kitapları hep çok beğenmem de buna vesile oluyor. Öyle ki kitap okumadığı kapağını bile açmadığı halde birlikte bana kitap almaya çıktığımızda kendini tutamayıp iki kitap birden alan bir tanıdığım var.
Gerçektir.
Kitaplarin arasinda kaybolmanin verdiği muhteşem hazzin sonucudur. Eski baskilar gibi kokmaz şimdikinin kitaplari belki ama yinede kağıt kokusunun her türlüsü mutlu ediyor insanı.
bu da ayrı bi antikalık. kitapların kapakları mıdır bizi çeken, sayfalarının intizamı mı, adı mı, yazarı mı? limitim olmadan bir kitapçıya girip bomboş bir kitaplığı dolduracak kadar kitap almak almak almakk! okuması mühim değil, okunur o bi ara.
(bkz: beyoğluna götür beni kitaplara bakalım)
tam tersini düşünürüm bu konuda. Para verirken bi kere okuycm diye içim cızlasada okumanın zevki bambaşka.
kesinlikle katıldır bir tespittir. o ortam, o kitapların kokusu güzeldir gerçekten. böyle hepsini alasınız gelir ama alamazsınız tabi mantıken ehe. sanırım kitap fetişiymişim hayırlı olsun o zaman. geçen yine bir kitaplayım zaten, tabi ben soyunmuşum onun da böyle kapakları açık...
kitabı kokusu ve gösterebilmek için alanların tribidir.
cozmekten de daha zevkli boyumu askin kitap aldim oss icin cogu bos. alirken ne planlar yapiliyo 1haftada bitirmemi dersin gunde 1000soru mu neyse yine sukur 45k fena degil.
ön sevişme misalidir. ama siz okuyun, okumak kesinlikle ayrıdır.
Çok ciddi paralar harcamanıza sebebiyet veriri. Saatlerce kitap bakmanın zevkini maalesef okurken alamazsınız.
Hevesle alakası olmayan durumdur. Kitap fetişi olarak da adlandırabiliriz. ilgi çeken popüler kültür ürünü olan tüketmeye dayalı kitaplar "kitaba verilen paraya acınılmaz" mantığıyla alınır. Biraz okunur veya hiç okunmaz.
önü alınamayan durum. hele bir de koklamayı da seviyorsan.
(bkz: kitap satın alma hastalığı)
son derece doğru bir önermedir.

kendimden örnek verecek olursam.

bir hevesle 4-5 kitap alırım onun ilkini okurken gider bir iki kitap daha edinirim. sonra ilk aldıklarımdan 2. kitabı okuyacakkken gider bir seri alırım vs vs...
ikisinin de zevki farklidir. özellikle o kitap sahaflardan aliniyorsa.
kitapları okumanın temel sebebi odur. bir daha gidip kitap alıp o zevke ulaşmak.
kitap alınıp okunmuyorsa hiç alınmasın daha iyi. kitap aksesuar değil bilgidir.