mustafa sandal ın yarışmacıya yanlış izlemediysem alenen yalan söylediği yarışma. yarışmacı nasıl farketmedi anlamadım. diyor ki mustafa
- kimin ne iş yaptığını, hangi kimlik kartına sahip olduğunu bilmiyorum. senin gibi ben de tahmin etmeye çalışıyorum.
iyi tamam da kimlik kartı belirlenmesi gereken son kadın için, yarışmacının ''bunları belirlemek zor olur'' diye kenarda bıraktığı işlevsiz katılımcıları; standda duran tek kadın için son 2 kimlik kartı kalsın, heyecan olsun diyerekten nasıl oldu da bildi hangi sırayla stüdyodan göndereceğini. yani adam, bayan arkadaş ''ispanyolca konuşan'' kimlik kartına sahip diyor ve mustafa da yedek kulübesindeki etkisiz katılımcıları teker teker gönderirken nasıl biliyor hiçbirisinin ispanyolca konuşmadığını. ayrıca o halde elindeki kartta ne yazıyor, niye kart tutuyor.
ya da ben mustafa ya onun arabası vardan beri feci gıcık kaptım ferrari yüzünden, ondan böyle oluyor bunlar.
bir kere izledim bu programı. bir adam vardı mesleğini bulmaya çalışıyorlar felan. seyircilerden de bir adam mikrofonu var yardım ediyor güya. kesinlikle satranç şampiyonu olamaz, çünkü bende oynuyorum. satranç şampiyonu olsa gözlerinden anlarım diye birşeyler söyledi. sonra o adam satranç şampiyonu çıkmıştı. ne göt olmuştu ama. işte bunlar garip şeyler sinema.
Reflex'in bir şarkısıdır. sözleri aşağıdaki gibidir.
Kimsin nesin sen aniden çıkıp geldin
Gülücükler dağıtıp beni kendine
Aşık ettin
Adını bir sır gibi saklıyorsun
Telefonda durmadan bana hep ağlıyorsun
Ne zaman karşılaşsak sırtını dönüyorsun
(kimbilir dün gece kiminle sevişiyordun)
Kimsin sen kendini ne sanıyorsun.
ara sokağa terk edilmiş eski bir murat124'üm ben, lastiklerim asfalta yapışmış, sağ arka kapım açık, camlarım kırık. arada bir sarhoşlar geliyor leş kokan nefesleri bitmiş hayalleriyle birde o ahlaksız geliyor belki sevişiriz diye.