“Belki de anlatmaya çalıştın birilerine. Kim bilir? anlatamadın. Belki o insanın yüzüne bakar bakmaz anlatmanın yararsızlığını gördün.” Diyor ya oğuz atay Tam da öyle bir şey işte.
Eleştirilmekten korkmaktır. Halbuki onlar hata yapmamış mıdır? En yakın dostumuzdur belki de hiç yorum bile yapmaz ama insan daha kendine anlatamadığını nasıl başkasına anlatsın?
Özellikle sıkıntılar için geçerlidir. Derdimi, tasamı kendime saklarım ki insanlar beni mutluluğun ve gücün hayat bulmuş hali sansınlar. Başıma füze düşse bir yolunu bulur yine çevremdekilere gülümserim. Ha sonra o füzeyi atanın hesabına bakarım tabii.
Yaşasın akrep burcu kadını olmak.
Kendi kendime konuşuyorum bazen, çizimler, okçuluk, umarsızca kendi müziğimi yapıyorum mesela kimsenin görmesini, izlemesini ya da dinlemesini beklemeden. Bu sayede daha iyi hissediyorum, kimseye ihtiyacım yok yani böyle çok daha güvendeyim, kapitalist düzen insanların kaybedişimi görmesindense, kendi içimde kaybetmenin daha iyi olacağını öğretti bana. En azından ben çok da acımasız değilim.
Doğru olandır. Güç gizden gelir der Ramiz Karaeski. Ayrıca anlattığınız şeyler sizin için önemli olabilir ama karşınızdaki insanın umrunda dahi değildir.