aslında kendini kimseye anlatamayacağını hayat çok güzel öğretiyor, biraz yaşın gelince anlarsın arkadaşım.
şöyle düşünmüşümdür hep; çalışmıyor olsaydık uğraşacak hiç bir şeyimiz olmasaydı, insanlara bir şeyler anlatmaya çalışırken birbirimizi öldürürdük, yani diyeceğim o ki seni senden başka anlayan olmadığıdır.
içimde dolup taşan ve fışkırmaya hazır o sevgiyi, o ruhumda biteviye dans eden kelebekleri ve ışıksızlığa karşı koyarcasına açan çiçekleri kimse anlamıyor.
şu an yorganımın altına girip dizlerimi içime çekerek karanlıkta git gide un ufak olmak istiyorum.
Genelde birey olma döneminde olan insanın kendi karakterini belirleme ve toplumda yer edinmeye başladığı dönemde sarf ettiği sözdür.
Toplumda belli bir düzen mevcut. insan doğduğu günden itibaren bu düzene göre yetiştirilmeye başlandığında, birey düşünme ve fikir üretme evresine geldiğinde, bu sisteme göre büyümüş ve alışmış yetişkinlerin kendisini anlamadığını düşünür. sanılanın aksine olay gencin beni anlamıyorsunuz düşüncesi değildir.
zira bu dönemde gencimin yetişkinleri anlamakta zorlanır.
mesela; Ülke, millet, din ve diğer sorunlu kavramlara hemen hemen insanların %99 u tabii.
bu gösteriyor ki insanlar tek bir düzene göre yetiştiriliyorlar.
kendi fikirleri köreltilip istenilen kavrama sokma çabaları sırasında bireyin böyle düşünmesi son derece normaldir.
(bkz: şahsi fikir)
Anlaşılmamak zor şey. Ergenlik değil bu bence. Her insan yaşamıştır bunu. Sen saatlerce anlatırsın bir şeyi karşıdaki anlamak istediği gibi anlar ve empati kurmayı denemez. Sonra da kendini insanlara ifade etmekten bıkarsın. Görüşleriyle toplumdan izole edilen insanlar çok yaşar bu durumu.
ergenlerin sıkça kullandığı yakınma sözü.
ama bu aralar ben de kendi kendime söylüyorum bunu. bu gün özellikle:
- sen ne değişik bir adamsın
- ne saçmalıyorsun?
- ne anlatıyorsun?
- ne diyorsun?
- ...sun sun sun...
ergenlikten ziyade her yaşa hitap eden cümle.
evet arkadaşlar kimse bizi anlamıyor. niye biliyor musunuz? çünkü bizim bildiklerimizi bilmiyorlar. ciddiyim. kendini çok üstün görmek ile alakası yok ya. hiç o taraklarda bezimiz yok. kendi kendimizeyiz yahu, halden anlayın biraz.
Ergence haykırmak istediğimdir. Bir arkadaşıma açılayım konuşayım istedim, o da "sen naap biliyomosooon" diye başlayan bir cümle kurdu resmen oracıkta haykırasım geldi bu cümleyi. Tabi ki haykırmadım gülüp geçtim, teşekkür ettim biricik arkadaşıma. En azından dinledi cancağızım. Arada insanın haykırma isteği duyduğu cümledir.
bir ortama girdiginde senin istedigin tarzda muhabbetler olmayabilir. bu durumda sen ortama uyacaksın.
misal arabalardan zerre anlamazdım ama baktımki arkadaslarımda bir araba hastalıgı, 3 saat muhabbet oluyorsa 2 saati arabalar, mecbur bende arabaların a-z'ye herseyini ögrenmek zorunda kaldım *
hani bazı şeyleri sevmesende sırf ortamda odun gibi kalmamak icin yapmak zorundasın. hani zamanla sende mutlu olacaksın. ne bilim bazen farklı seyler hakkında arastırma yapmak sana zarar degil, hepsi genel kültür olarak geri dönecek. genel kültür seviyen artıkcada girdigin ortamda bir anda kendini muhabbetin icinde bulacaksın.
özetle, karsındaki insanın (erkek veya bayan) dikkatini cekmek istiyorsan, onun ilgi alanına girmen gerekiyor.
hayat dışarıda o kadar hızlı akıyor, çevremizdeki herkesin o kadar çok derdi var ki hiç kimse dönüp de "ah canım neyin var" diye sormaz anne babanız dışında size.
bu şekilde realist bir yaklaşım yaparsanız üzülmezsiniz. dünya hiçbirimizin etrafında dönmüyor ve iyi insandan çok başkalarının mutsuzluğuyla tatmin olan tip var dışarıda.