Karşılıklı paylaşıyorsunuz hayatın acısını ve tatlısını. Dertleşiyorsunuz,sınır tanımayarak, engel koymayarak. Maskelerden arınmış, dürüstçe yüzleşiyorsunuz. Tartışmalar kavgalara dönüşüyor, kırılıyorsunuz. Ama
her zaman aynı saygıyla devam ediyorsunuz dostluğunuza. Sığınacak birer ada buluyorsunuz birbirinizde azgın okyanus sularının kuytuluklarında...
Onu seviyorsun...
Varlığıyla sana tattırdığı sevinci seviyorsun. Paylaşımını seviyorsun. Güzel bir şey yasadığında aklına ilk o geliyor, sanki onsuz içine sinmiyor. Doğanın her güzelliğini onunla paylaşmak istiyorsun. Güneşin sıcağında, toprağın kokusunda, rüzgarın uğultusunda, yıldızların ışığında hep onu hissediyorsun.
Onu seviyorsun, ama...
Bunu ondan saklıyorsun. Sanki büyük bir suçmuş gibi kendini kötü hissediyorsun. Kimsenin bilmesini istemiyorsun. Kendi kendine yaşıyorsun mutluluğunu, mutsuzluğunu. istiyorsun, ama kaçıyorsun. Seviyorsun, ama kızıyorsun. His dünyan tezatlıklarla doluyor. Bunalıyorsun...
2000li yılların başlarında popüler olan, genellikle ilgi çekmek, ortamın odak noktası olmak, kimi zaman ise karşı cinse karşı şov yapmak amacı ile kullanılan cümledir.. şu sıralar hala kullanan var mı bilmiyorum.. umarım yoktur, eğer varsa vururum ağzına!.
ergen arkadaşlarımızın ve ergenlik dönemi yaşantımızın vazgeçilmez cümlesidir kendisi. hatırlıyorum da az olay çıkarmamıştım bu cümleyi kullanarak. ama şimdi blu çağındasın ve vüzudun bir çeşit tepkimelere giriyor hiç görmediği hormonları salgılamaya başlıyor e insanın şaftı kayıyor. haklı bir sebep. ama mümkünse kimse bana bunu demesin. titreme geliyor sevgili sözlük yazarları ya! *
fazla zeki olmanın lanetidir. kendinden daha düşük zeka seviyesine sahip insanlarla yaşamak zorunda olmak onlara düşündüklerini ifade edememe etsende kabullendirememe gibi sorunlar doğuracaktır. farkındalığı fazla olan insnlarda sıkça görülür. ''günaydın'' demeden ofise giren personeli öküz ilan ederlerken. bir insanın günaydın deyip geçmesi ile karşısındaki insanın gününün aydın olma yüzdesini hesaplayıp yüdesi düşük gereksiz soru cümlesini kurmaktan kaçınan insan arasında dağlar kadar fark vardır vesselam.
birde bu insanlar kendini zeki zannediyor ya işte orada bitiyor adam. adam daha kendini tanımamış, kendi problemini çözememiş sonra vay ben zekiyim siz beni anlamıyorsun. he anasını satayım dünyanın tüm dertleri sende, seni kimse anlamıyor. yazık lan, valla acıdım şimdi sana.
zeki insan kendi problemlerini çözebilen, etraftan medet ummayan insandır.
Kimse beni anlamiyor sozluk.
Sozluge geldigimden beri ilk kez hayatimla ilgili seyler yazmiyorum fakat ilk defa kendimi bu kadar rahat ve dogru anlatabilicem sanirim. Lysden ciktim ve moralim inanilmaz kotu. Herkesin tahmin edebilicegi gibi lise hayatim cok kisa bir sure once bitti. Ama asil onemli olan ailemdi. Annemin sen ise yaramazsin tavirlari ve gelip gidip bana satasma istegini anlamadim anlayamicam. Hayat daha farkli olabilirdi belki ama buraya kadar kendi isteklerimle kendi tercihlerimle geldigimi dusunuyorum. Calisip calismamak benim elimdeydi ve insanin aklini mesgul eden bir sevgili oluyorsa eger bu calismayi 10 kat zorlastiriyor. Babam annemin hakli oldugunu soyluyor. Kimse beni anlamiyor sozluk. Tek dert ortagim sen oldun. Bu sıkıntılı zamanlarda beni kimi zaman eglendirdin kimi zaman huzunlendirdin. Bundan sonra nolucak bakalim.