Cem karaca yorumu ile en sevdiğim türkü.
Muş'ta, Bitlis'te, Tatvan ve Ahlat'ta, Bingöl'de, hınıs'ta, Diyarbakır kulp'ta yağan kar altında cefa çekerken az dinlemedik.
Şehirde eğlencesinde bir beyaz türk değil, dağ taş gezen yörük Türkmen gibiydik.
Rahata, eğlenceye halen alışabilmiş veya sevebilmiş değilim, yaylalar dışında huzur bulamaz göçebe ruhum.
"`Kerküğün zindanına attılar meni
Mazlumlar sürüsüne`
Kattılar meni kattılar beni
—
Bir yanım dağladılar ateşle annem
`Ne suçum ne günahım
Yaktılar beni, yaktılar beni`
—
`Türkmen obalarından göçen anneler
Ne yuvaları kalmış
Ne de haneler, ne de haneler`
—
`Gök kubbeyi sarsar mazlum feryadım
Elbet bir gün güler
Bize seneler, bize seneler`.."
insanın içini dağlayan ve ciddi bir yaşanmışlığı tasvir eden türkü.
(Türkmenler dahil) türklerin dünyanın çeşitli yerlerinde zulüm gördüğü gerçeği göz önüne alınarak dinlenilirse, daha bir içlendirir.