Bu avrupa şampiyonasında kötü olabilir fakat beni koltuktan zıplattığı, halıya dolandırdığı çok oldu. Kendisine çok teşekkür ediyorum herşey için. Bravo Kerem. (bkz: Bravo diyen Murat Muratanoğlu.)
fanlarının, sadece bu turnuvada değil, kariyerindeki tüm turnuvalarda alelade bir oyuncu olduğunu bir türlü anlayamadıkları basketbolcu.
kariyerinin başından beri çok dikkatli izledim ben Kerem'i. işten anlayan bir ülkede güzel bir yedek guard olurdu anca. o kadar körüz ki, adam 2 dakka iyi oynasa adına methiyeler düzüyor, videolar paylaşıyoruz.
yıllar yılı Türk basketboluna en iyi şekilde hizmet etmiş ve son yılında düşüşe geçmiş sevdiğimiz, saydığımız ve seveceğimiz basketbolcudur. Milli takıma katkı yapmadığını düşünüyorsa bırakabilir. Bu turnuvada kötü oynaması onun yaptığı hizmetleri ve ileride umarız ki koç olarak yapacağı hizmetlerin değerini de düşürmemektedir. Tamer oyguçlardan, ufuk sarıcalara, oradan onun nesline ve şimdi yeni nesile Türk basketbolu inişleri ve çıkışları olsa da,esasları futbol olan takımlar basketbolu kimi zaman içine çıkılmaz bir hale soksa da Hükümet Türkiye'nin en büyük basketbol ve gerçek basketbol takımına baskılar uygulasa da çok iyi bir yerdedir sağolsunlar.
basketi unutmuş o turnuvada bu adam yerine sokaktan herangibi bir abiyi koysak daha iyiydi en azından o forma için ruhuyla mücadele ederdi. hiç bir varlığı yoktu orhun ene'ninde başını çok güzel bir şekilde yakmıştır. milli formayı bırakması umutla beklediğim kişidir.
evet eurobasket 2011 de çok kötü bir tunuva geçiriyor. Herkesin gözünde günah keçisi olmuş durumda. Tabi bunda polonya ve fransa maçlarında son hücum olarak kendisine set çizilmesi de etken. Ama bugün sırbistan maçında her zamankinden daha büyük iş düşüyor kendisine. Dış atışlarda belkide turnuvanın en iyisi konumundaki sırbistan arşısında özellikle birebirlerde rakip oyuncuları yıldırması gerekiyor. Umarım orhun ene dereyi geçerken at değiştirmez ve her zamanki ilk beşiyle maça çıkar. çünkü kerem tunçeriye olası bir kesik atması durumunda hem takımdaki motivasyonu bozmuş olur hem de kerem tunçerinin en çok lazım olduğu maçta milli takımı ondan yoksun bırakır. Bence bugün kereme güvenmemiz gerekiyor.
orhun ene'den sonra milli takımın bir numaralı pozisyonundaki bayrağı aldı. tanjevic bir ara-bundan 5 sene önce-kendisinden yaşlı bahanesiyle vazgeçti. arkadan gelen hakan demirel'i hazırlıyordu çünkü. hakan demirel'e güvenildi, o zaman real madrid'de avrupa kupası kazanan kerem'den vazgeçildi. hakan demirel kendini geliştiremeyince kısa sürede kerem'e dönüş yapıldı. hakan örneğinde olduğu gibi son on yıllık süreçte bu ülkede hiçbir oyun kurucu kerem tunçeri'den daha iyi olamadı. en çok dillendirilen tutku açık'tır ancak kerem, tutku açık kadar kısır bir oyuncu değil, tutku'dan çok daha yönlü bir oyuncu. ayrıca dikkat ederseniz milli takımın şu anki kadrosundaki oyunculardan sinan güler hariç hepsi genç yaşta milli formayı giymeye başladı. yani kerem tunçeri hem alternatifsizdi hem de en iyisiydi. ülke içindeki bu alternatifsizliği kendini daha fazla geliştirmesini engelledi belki. onun için hep "avrupa'nın en iyi oyun kurucularından biri" denildi. çoğunlukla övüldü. genç yaşındaki haline göre büyük aşama kaydetti. bu noktada hepimizin sustuğu bir husus var. o sözü edilen "avrupa'nın en iyi oyun kurucular" listesinde ilk gruba giremez kerem tunçeri. evet iyi bir oyun kurucudur. bizim evladımızdır fakat bunlar gerçeği görmemizi engellememeli. en iyi oyun kurucu grubuna navarro, saras gibi isimleri yazarsak bu isimlerle eşdeğer bir basketbolcu değil kerem tunçeri. bu isimlerin hemen altına yazılabilir. bizim sustuğumuz konuşmamız şu cümlede gizli işte. kerem, avrupa'nın elit oyun kurucularından biri değil. üst düzey bir oyuncu ama en iyilerinden biri değil. bunu söyleyerek kerem'i de kendimizi de yıllardır kandırdık.
ben 17-18 yaşındaydım bu adamın adını duymaya başlamıştım. Seyrettim, hiç bi seyrettiğim maçta da arkama yaslanıp rahat rahat bir oyun kurucu izleyemedim. Şutu şu an nasıl berbatsa o zaman da o denli berbattı. Be arkadaş! sen yıllardır milli takımın guardı değil misin? neden bir arpa boyu ilerleyemiyorsun? neden şut çalışmıyorsun? neden çoğu maçta 2-3 assistte kalıyorsun? neden bi kere olsun bizi kurtarmıyorsun?
yok artık alttan alamıyorum. artık "eminim o bizden çok üzülüyordur" diyemiyorum. çalışmadığı belli olduğu için kendisine, bu ülkedeki cevherleri bulamayan(ya da yetiştiremeyen) altyapılara/klüplere ve 70 milyonluk ülkede türkiye basketbol milli takımının guardını yıllardır Kerem Tunçeri olarak belirleyen Milli takım teknik ekiplerine artık çok ama çok kızıyorum.
bi kere de şaşırt be adam beni bi kere de şaşırt!
(edit: vay arkadaş! ben anlamıyorum hakkaten demek ki bu spordan)
takımdaki birçok formsuz oyuncularımızdan sadece biri. ama diğerleri normal karşılanabilir de kerem gibi önemli ve tecrübeli bir oyuncunun bu kadar formsuz, bu kadar mental olarak bitik olması normal karşılanamaz. diğer formsuz oyuncularımız en azından bir maç hop diye kalkıp o maçı etkiliyor, ama kerem'de göz mü vardır anlamadım ki arkadaş. turnuvanın başından beri sıvadı durdu habire. hele o üçlük tercihleri filan bitirdi tamamen takımı. açık söyleyeyim, bundan sonraki maçlarda kerem kendine gelemezse biz babayı alacağız. hazırlıklı olun yani. kerem yoksa maç da yok anlayacağınız.
bu turnuvada kötü oynadı diye yeryüzünün en kötü basketbolcusu muamelesi çekilmemesi gerekilen oyuncu. enes kanter in bu takımda ne işi var diyenler şimdi enes niye yok bu takımda diye atar yapmaktadırlar. onun için uzun lafın kısası her insan formsuz olduğu bir dönem vardır. kerem tunçeri de bu turnuva da formunu yakalayamamıştır. hadi sana gülel güle bi siktir git demenin alemi yok. şu an turnuvadayız ve destek olmalıyız.
geçen sezon efes pilsen in sadece euroleague karşılaşmalarını seyrettim.* buna dayanarak diyorum ki bence bu adamın dibe vuruşu 3 şubat 2011 real madrid efes pilsen maçı yla başladı. daha öncesinde euroleague top 16 da 2 de 2 yaparak final four kapısını aralayan takımın sırtlayıcısıydı. onun öncesindeki 2010 dünya basketbol şampiyonası ndaki oyunu malum zaten. sonra ne oldu bilmiyorum. efes pilsen ilk madrid maçını efsane şekilde kaybederken, kerem pek iyi oynamadığı maçta son hücumdan da yararlanamadı. ikinci madrid maçında ise tam anlamıyla sıçtı. eski takımı olduğundan mıdır her neyse. yani takım final four u neredeyse garantiliyorken inanılmaz şekilde dışarıda kaldı. sonra perasovic de istifa etti ve efes pilsen sezonu mental olarak kapattı. böyle bir sezondan çıkıp geldi ve toparlanamadı. turnuva boyunca da en kötü oyuncularımızdan. yaşlandı artık ama en azından gelecek sezon tekrar iyi düzeye çıkar umarım. her şeye rağmen şutlarının nasıl bu kadar kötüleştiğini anlamıyorum. hidayet in de en büyük silahıyken, en büyük sorunu oldu şu an. bu kadar olmamalı.
ha şimdi bu adam yerin dibine geçiriliyor. normaldir. neden mi? çünkü bu adam hakkında girilen 9 sayfa entrynin 4 ü geçen sezonki, 4 ü de bu sezonki turnuva esnasında girilmiş. basketbola ilgi bu düzeyde olunca farklı bir şey beklememek lazım.
hatırlatmakta fayda var yine de. avrupa basketbolunun en iyi kulüplerinden real madrid de 2 sezon oynamıştır. 1 uleb cup, 1 ispanya ligi, 4 türkiye ligi şampiyonluğu ve avrupa, dünya basketbol şampiyonalarında final görmüştür.
o değil bi' engin atsür vardı. n'oldu ona? neden sadece 2 guardımız var?*
geçmiş başarılar yüzünden bir insanı eleştiremeyecek olsaydık, gheorghe hagi takımın başına geldiği ilk yıl olan 2004'den beri hala galatasaray teknik direktörü olarak kalırdı. sonuçta türk spor tarihimizin en önemli 3-5 adamından biridir hagi.
orhun ene için de aynı muhabbet yapılıyor, ''abi çok rotasyon yapıyor, takımı soğutuyor. takıma söz geçiremiyor'' diyoruz, ''sus ulen, eskiden süper basketbolcuydu o'' diye cevap geliyor. ne alaka arkadaş?
kerem de bu turnuvanın başından beri berbat oynuyor, gereksiz kahramanlık peşinde koşuyor. polonya maçında çok gereksiz bir üçlük kullanıp kaçırdın, peki fransa maçında niye hatanı telafi etmek istercesine tekrar en kritik anda üçlük denersin? ne gereği var bunun. hayır gören de maç başına %95 üç sayı ortalaması var zanneder.
yalvarıyorum size ''kerem berbat oynuyor'' diyene ''ama sırbistan'a çakmıştı!!!'' demeyin. evet çaktı, ama geçen sene. aynı konudan bahsetmiyoruz yani.
biz burada durum değerlendirmesi yapıyoruz. şimdi çıkar almanya ve sırbistan maçlarında coşar, yine gurur duyarız. nedir yani? adam düşmanımız değil ki.
anca milli maç olduğunda, takımın iki maçından birini izleyen bünyelerin acımasız eleştirilerine maruz kalan guardımız.
bugün hangi kısa oyuncumuz hücumu iyi organize etti de şimdi kerem'e yükleniyoruz anlamış değilim. evet kendisi bu turnuvada her zaman ki halinden aşağıda. kendisini bulması lazım ona da evet. ama yerine giren oyuncu kerem'den daha iyi hücum etmiyo ki. savunması da kötü değil hala. sadece gene geçen sene ki gibi insanüstü oynamıyo o kadar. ayrıca maçları şöyle biraz dikkatli izlersek ne zaman kerem kendi standartlarında oynamışsa biz maçı kazanırken ne zaman kötü oynarsa kaybetmişiz.
son olarak babacım bu basketbol futbola benzemez. iyi yaptığın şeyi sürekli yapman gerekir. zira iyi ya da kötü yaptığın herşey skora sürekli yansır. kerem tunçeri, orhun ene'den beri en iyi türk oyun kurucudur. hücumu ondan daha iyi organize edebilecek guard sayısı çok az şu turnuvada.
biz de izliyoruz, biz de görüyoruz adam bu turnuvada bekleneni veremiyor. genel olarak milli takımımız da istenilen düzeyde bir oyun sergileyemiyor.
ama eleştirmenin de bir adabı, biçimi var.
neymiş artık kerem tunçeri bitmişmiş, milli takımı bırakmalıymış... daha neler. sanki bin tane alternatifimiz var ama biz onu seçiyoruz yine de.
ama biz dünya ikinciliğimize avrupa ikinciliğimize sevinmeyip bu takımı eleştirenleri de biliyoruz. başarısız olunduğunda herşeyi bir anda unutan, insanları çabucak silebilen bir toplumuz sonuçta.
