yaşadığı ülkenün insanlaeından pek farkı olmayan polistir. içinde bulunduğu durum karşısında kendisinden melek oması beklenemez. eleştirenler aynı durumun içinde bulunsalar çok mu farklı davranırlardır.
adit: eksi oylayanlar ilk fırsatta polis taşlamak istiyor olmadıklarını ıspatlasınlar, bu editten sonra eksi oylayacaklar da tabii.
bir çocuğa karşı böylesine bir muamelede bulunmaması gereken polistir. ancak ülkemizde ki insan hakları bıdı bıdıları ve bunların sözlüğe yansımaları sadece bu ve benzeri olaylarda feveran etmekte ve mazlumu oynamaktalar. bu çocuklar mahallelerinde birbirleriyle kavgaya tutuştuklarında sadece aileleri, aşiretleri arasında küçük bir savaş boyutunda olaylar çıkıyor 5 - 10 kişi ölüyor onlarcasının kafası gözü patlıyor. kendi içlerinde böylesine vahşi, kavgacı insanlar ve bunların yetiştirmiş oldukları çocuklar polise taş attığında her halde karşılık olarak gül beklemiyorlardır. tekmeyi yiyecek ki mazlumu oynasın. Elbette bir çocuğu öldüresiye dövmek onaylanamaz ancak hertürlü mesleki zorluklarla mücadele etmekte olan buna karşın herhangi bir psikolojik destek göremeyen ülkem polisi dipçiği vurduğu zaman ahlar, vahlar anlamsız kalıyor çünkü böyle bir dünyada yaşıyoruz, amerikan, alman, ingiliz, iran polisi aa bana ne güzel taş atıyorsun demiyor. umulur ki o dipçiklerin ve tekmelerin bir sonraki hedefi bu çocukları küçük yaşta örgütleyen ve geleceğin teröristlerini yetiştiren yaratıklar olsun.
polis her ülkede olması gereken bir kurumdur.tartışılacak bir tarafı yoktur. ama polisin yetkisini aşıp işkence yapmasını vatandaş olarak tartışma hakkımız vardır. hukuğun çiğnenmesine karşı çıkmazsak yarın bir gün bir polisten tokat yediğimizde hakkımız hukuğumuz çiğnendiğinde hakkımızı arayacak yüzümüz olmaz.
vatandaş hakkına sahip çıkarsa polis yetkisini aşıp işkence yapamaz...ama vatandaş hakkına sahip çıkmaz da polise yalakalık yaparsa polis kafada cop da kırar , çüküne elektrik de verir. neyden çekinicek.
raporlara göre, 14-20 yaş arası veletler dağa çıkıp örgüte katılıyorlarmış.
e şimdi bu polis bu çocuğu dövdü, pek çok insan da alkışladı.
tebrikler, sayenizde dağa çıkıp çıkmamakta kararsız olan bir kaç çocuk daha dağa çıktı ( nereden biliyorsun diye sorarlar adama, ben de bunu tahmin etmek zor değil derim) . üç gün sonra şehit haberleri gelince sızlamaya devam edersiniz.
dağdaki şehitler öldükçe artan türk milliyetçiliği coşkusu aklıma geldi. daha çok şehit haberi geldikçe pkk ya karşı olan kin ve nefret yükseliyor, askeri operasyonların desteği artıyor falan.
pkk nın neden bu kadar çok destek aldığını görmek güç değil. polis, çocuğun birini deli gibi dövecek, hastanelik edecek, sonra da çocuğun arkadaşları oturup yüce türkiye cumhuriyeti ni çok sevecek.
burda tartışılan polis midir, yoksa başlığa konusu olmuş eylemimidir ?
tartışılan polis ise, tüm türkiye çapında polisin insanlara karşı tutumu göz önünde bulundurulduğunda polis kakadır.
tartışılan hakkarideki eylem sonucu yaptığı müdahale ise, kibarlıktan anlamayanlara zorbalıkla birşeylere yaptırmak malesef türkiye cumhuriyeti devletinin acı bir gerçeğidir. komaya sokmayıp fiziksel güç uygulanabilirdi fakat, tekrar tekrar belirtmekte fayda görüyorum, kısmen de olsa doğruyu yapmış polistir.
üzerinden bir düğme koparmanın bile 6 aydan başladığı polisimizin kafasına taş yağıyor diye gidip kafasını patlatmaması gerek ister 14 yaşında olsun istersede 84 yaşında olsun tutucaksın kolundan vericeksin en ağır cezayı gitsin içerde yatsın kimsenin kafasına birdaha taş atmasın.
buyuk ihtimalle bu olaydan sonra işinden olucak polisimiz utanmasın onun kafasına taş atılmasını izleyenler utansın.
(bkz: uuserları tanıyalım)
ibretlik hadisedir. genel bakış çocuk dediğin 23 nisan da hoplar, zıplar, parkta oynar, kumdan kale yapar, evcilik oynar ne bok yemeye eline taş almış? polis izinli olması gereken gün de çocuk kovalamak
mecburiyetinde kalıyormuş. ilerde bu çocuklar kürdistan kuracaklarmış. zaten tüm olan kadındır, çocuktur diye merhamet gösterilmesinden olmuş. bu savunmacılık mı şeytanın avukatlığı mı? yalnızca bir çocuk bu karşı tavır aldığınız zihni yıkanmış, yaptığının bilincinde olmayan, şanssız ve herşeye rağmen senden, benden temiz.. bu dayak onun layığıydı küçükten ezsinler başını diye hayvanca hönkürdüğünüz nükleer bir tehditmiş gibi muamele ettiğiniz. tek taraflı bakıp kendi vicdanlarınızı aklamak için kimseye hak ettiğinden daha fazla kara çalmayın.
benim bildiğim çocuk .... diye beyanat vermek nasıl bir bayalıktır. ne kadar kolay elini kolununun üstüne bağlayıp öylece dururken eleştiriler savurmak, siz kadar şanslı olmayanlara. isteyerek, zevk alarak yaptığı düşünülüyor olsa gerek. tartışmasız olmaması, yaşanmaması gereken bir durum ancak mesele de şu ki kendi seçimi, hür iradesiyle eyleme geçirdiği bir yanlış değil, toplumun her bir ferdiyle bölüşüyor bu yanlışı.
bu çocuğa ve onlar gibisine ne verdin? eline oyuncak verdin de reddedip s*ktir mi çekti taş atmaya mı koyuldu? adaletin, huzurun, hak kavramının olmadığı yerde anarşi vardır. bu da onun getirisi beğensen de beğenmesen de ve destek verirken düşünmek de gerek. yarın bir gün kan içinde kalan boylu boyunca uzanan sen de olabilirsin. üstelik taş atmadığın, suçsuz olduğun halde. çocukluğunu yaşama hakkını veremiyorsan taş da atar, şiddete de yönelir. her duyduğuna da inanır. türk polisinin cevabı can yakmak, ölesiye dövmek midir?
girilen entrylerin % 90 gösteriyor ki polisin cevabı doğrudur eksik bile kalmıştır. nasıl bir toplum da yaşadığımız da daha iyi anlatılamazdı.
polis tekme tokat döverek adam öldürebilir. konsolosluk merdiveninde oturdu diye araca alıp kadını kara kötek darp edebilir vs. her bir vukuat da haklı sebepleri vardır. herşeyden önce o polistir.
edit : polisin fevri çıkışı ve çocuk ölür.
dıdıt : sözlüğün genel tavrına karşı duranları polis düşmanı görenler var.
hangi noktada eleştiri yapıldığını halen kavrayamayan beyinler. idrak etsinler diye demek istediğim şöyledir tarzı açıklık getiremeyeceğim. bakış açılarımız çok farklı popilis.
özgürlük tribi değil, bu polisin yaptığına yanlış demek.
tıpkı yukarıdaki örneklerde olduğu gibi eteği kısa olduğu, dostluk maçında kürtçe "pas" istediği, karakolda kendisine aşağılayıcı şekilde davranan polislere cevap verdiği ve karşı geldiği için dayak yiyenlerin haberlerini okuduğumuzda verdiğimiz tepkidir bu. ama dünkü olaylarda konu dtp sempatizanları olduğu için dayak cennetten çıkmadır ve haklıdır değil mi?
onlar yarın dağa çıkacaktır, bugün bulmuşken keşke öldürseydidir. halbuki bu çocuk ve kardeşleri bu polisi değil, türkiye devletini düşman olarak görürler bu gibi olaylar sonrasında. ve o beyinleri yıkayan akbabaların yeni bir argümanı daha olur nefret tohumları ekmek için bu gençlere, topraklara.
bir gün park lambanız yanmadığı için diyaloğa girdiğiniz polisler tarafından dövüldüğünüzde hatırlarsınız bu sizce "özgürlük tripleri"ni.
bu ülkeyi polis devlet haline getiren, devletin memuru olan polisi ayrıcalıklı, üst insan konumuna getiren hep bu teneke kafalar.
polistir. devletin kolluk kuvvetidir.
kendisinin çocuğu varsa da bu olaya üzülmesi gerektiğini sanmıyorum. bugün o taşı atan piç (evet piç) yarın öbür gün silahla ateş edecektir. bir nevi polis zaten o piçe vurarak (evet piç) kendi çocuğunu korumaktadır.
bu ve buna benzer olayları her izlediğimde aklımdan geçeni uygulamaya sokmuş polistir. ''çocuk'' kelimesi ön plandadır nedense. medyamız da polise bok atmayı çok sevdiği için ''küçücük çocuğğ'' yakıştırması yapmıştır. bizim çocuktan anladıgımız ne? savunmasız olması. güçsüz olması. bakıyoruz elinde taş, korku yok, tazı gibi koşuyor. nerede çocuk?
bırakın bu duygu sömürüsünü ''çocugu olmayan anlamaz'' palavralarını.
o çocuk! bir güzel büyür. önce taş atar. sonra lastik yakar. sonra da yürek...
ha çocugu olmayan anlamaz lafını kullandığın an onu nasıl yetiştirdiğini bir gözden geçireceksin.
çocuklarımızın şehit olmasının önüne geçebilecek bir darbeyi en güzelinden vurmuş polistir.
özügrlük özgürlük diye tepemize binen, eğlence peşindeki balon komünist arkadaşlarımızla yüz bulan bu adamlara ancak böyle dayak lazım ki, devletin ne yapabileceğinin farkına varsınlar. bunu yapmazsanız dağ gibi 200 askerinizi verirsiniz adamlara. puşinize sokayım sizin.
eylemde ülkesine yapılan terbiyesizliği karşılıksız bırakmamış polistir. ulan anlamıyorum, ne bu polis düşmanlığı özgürlük tripleri? anana mı saldırıyor ulan bu polis, senin arkadaşının babası bu adam, devlet memuru. insan değil mi bunlar? kaç kere karşında 500 adam varken elinde copla karşı koymaya gittin ki mna koyim, ne biliyorsun da konuşuyorsun?
olay hakkari ve yasa dışı eylem olunca, ülkesinin bölünmezliğini ve mevcut varlığını savunan her türkiye cumhuriyeti devleti vatandaşının savunduğu; aşırı solcu, bölücü ve azınlık diye tabir edilen kesimin yazıklar olsun dediği polistir.
Kendine verilen görevi dibine kadar kötüye kullanıp bknz:canı istediğine silahı çıkarıp vuran,1 mayısta bir cafe de eşiyle oturan adamın başını yaran!,çoluk çocuk dinlemeyip nasılsa Kürt dür, arkası yoktur; doğuludur,savunanı yoktur deyip ver yansın edip vur Allah vuran!! evinde karısıyla,çocuğuyla,anasıyla, babasıyla ; işinde amiriyle, memuruyla ; mahallede bakkalıyla, ev sahibiyle yaşadğı bilumum sorunlarını vatandaştan çıkaran ; devletin kendine tanımış olduğu hakları başka yerlerinden anlayıp yorumlayan utanılası polistir ve bu davranışı alkışlayan uludağ sözlük yazarları da "yazıklar olsun" u hakedendir.