bugün

kalabalıklarda daha bir belirginleşir. genellikle ortamın en sosyal ve neşeli görünen kişisinin içinde bulunduğu vaziyet. *
(bkz: savunma mekanizması)
eğer yanında sevgili varken bu durum baş gösteririse vaziyet daha vahimdir. artık herşey bitmiştir. uzaklaşılmıştır tamamen.
kötü bir durumdur. yani kişi manyak değilse kişiye iyi hisler vermez. bütün yalnızlıklar gece başlar. gece düşünürsün, kararlar alırsın, ama sabah uyanınca düşünürsün ki hepsi saçmalıktır.
çok zor ve güç bir durumdur. insan o duygudan kurtulmak için herşeyi yapar ama genelde çok zor geçer. *
çevrendekileri gereksiz ve anlamsız bir kalabalık olarak görmeye başladığın andır.
yanında olmayı istediğin kişinin yanında değilsen eğer; ailenin, en iyi arkadaşlarının yanında dahi yalnızlık çekmektir. tek çare, yanında olmayı, yanında olmasını istediğin insanın gelmesidir. ötesi yoktur. üşümek de ısınmak da yalnızca o bir kişiye bakar.
evde tek başına bütün ışıkları kapatıp içerken ne arayacak bir dostun ne de arayacak bir sevgilinin olmadığını defalarca anlayıp kahredince insanı delip geçen düşünce. bir diğeri gece yatagına yatıp uyumaya çalışırken cep telefonunun sessizliğidir. gelen mesaja halay eşliğinde nidalar atılır.

en azından sözlük diye birşey var insan duygularını yazınca ve birilerinin bunları okuduğunu düşünüpte bende aynı duygulardayım dediğini hisseder gibi olunca birazcıkta olsa rahatlıyor insan.
(bkz: duygusal enkaz)
aslında çevrende birçok insan varken o an o konuda kimsenin seni anlamadığını düşünüp yaşanılan duydgudur. keşke başka biri hiç tanımadığım biri olsa denilen durumdur.
hayatımızın büyük kısmında kapıldığımız his. evet insan çoğu zaman yalnızdır.
(bkz: yalnızlık zorunlu ders)
(bkz: sagopa)
birde bunun aniden bastıranı vardır. her şey yolunda giderken ortada bir sorun yokken pa diye ortaya çıkar içten içe büyümeye ve hayatı vahimleştirmeye başlar. işte onun geri dönüşü çok zordur.
ister yüz insanın içinde ol, ister bin hiç farketmez. insan başkalarının söylediğini anlamadığı zaman, aklı başka yerlere gittiği zaman, başkalarının söyledikleri gürültü olarak sana geldiği zaman YALNIZSIN.
şimdiye kadar ki yapılan tercihlerde hata yapmanın bedelidir.
ne kadar güç ve zor olsada, aslında mutkala hissedilmesi gerek bir durumdur. özellikle kalem tutanlar için şiddetle hissedilmesi tavsiye edilen durum.
içinden çıkılası zor bir durumdur.kişiyi psikoljik bunalımlara sokacak yapıdadır.
herkesin içinde kendini soyutlamak , bu ben miyim , insanlar bunlar mı demek, bir şarkıda dalıp gitmek ve bir daha dönememek aynı hayallere dalıp dönememek gibi...
yazılar yazarsın kendinin bile anlayamıyacağı..
cümleler kurarsın hepsi sana yabancı..
arkadasların ,tanıştığın, konuştuğun tüm insanlar hepsi yabancı..
ait olmadığını hissedersin bu diyarlara
''kaybolup gitsem kimin umrunda!'' dersin dışından söyleyemediğin o gerçeklerin içinde..
paylasamadığın yalnızlık şarkıları dinlersin...
belki de uyumsuz olan sensindir..
ya da yanlış bir evrende ,galakside , dünyada , ülkede ,kentte yaşıyorsundur..
tek istediğin oysa huzur bulmaktır..
kendin olabilmektir..
iyi olmaktır..
herkesin iyi olmasıdır..
bu sebepten kendini böyle yalnız ve tek hissedersin.çünkü zaten biliyorsun ki sen teksin.
-yalnız değilsin!
+sen de mi yalnızsın...
(bkz: yalnız hissetmek)
gece olunca dahada artan, mutsuzlukla ve bazen de korkuyla bütünleşen his. günlük hayatta yaşananlarla yakından ilgilidir. bazen öyle bir bastırır ki bu duygu, insanın ruh halini dibe çeker, umutsuzluklara yol açar..
etraftan gelen destek o an için anlamsız bir teselli olmaktan öteye gitmez.. bir ''ruhsal çöküntü'' olarak ta söylenebilir, zamanla geçer..
ama tekrar gelmeyeceği anlamıan gelmez..
bir korku filmi izledikten sonra hissedilirse, daha berbat olan durumdur.
kimi zaman bünyeye iyi gelendir. gözünün içine bakan, beklentiler içinde olan, bir cevap bekleyen birileri yok.
"kendimi dinlemem lazım" dendiğinde en kaçınılmaz sonuçtur aynı zamanda kaçıştır.
istediğin vakitlerde güzeldir ama.
en kalabalık ortamda en gözde insan olmak istediğinde yıkandır, üzendir...
soyutlanmış, çaresiz, ilgisiz, hiç!
krallar yalnız doğar yalnız yaşar yalnız ölür. ne yapalım bu da bizim kaderimiz.
dışarıdan bakan kişi: yalnız der.
kişi kendisine: yalnızım der.
kişiyi duyan kişi: yalnızız der.

(bkz: tamam sustum)
normaldir zira mfö'nün dediği gibi ; yalnızlık ömür boyu .