çoğu kişiye geceleri olduğu gibi bana da geceleri tek başımayken olur. kendimi polat alemdar, will smith gibi hissederken, karşıma biri çıksa da dövsem düşüncesiyle hafif kamburlaşarak artist artist yürüsem de, karşıma bir köpek çıktığında "hasiktir" derim genelde.
bana sabaha karşı 4:30'da olur, kalkıp duvara tekme atarım. bir keresinde kalkıp balkondan aşağı atlamışdım kafa üstü yere çakıldım belediye gelip çıkardı.
kulakta kulaklık varken daha da bir hoş olur bu durum. baya baya artist gibi hissedersiniz kendinizi. ben işi abartıp sokakta şarkıyı bağırarak söyleyenleri gördüm yani o derece.
bazen hayatımın başlı başına bir film olduğu hissine kapılmakta başkadır.
yolda yürürken artis bakışlarla, ben neler gördüm-neler yaşadım..gördük geçirdik-geldik gidiyoruz'un verdiği bilmişlikle her anının film kesiti her konuştuğunun film repliği olduğunu sanarsınız. *
(bkz: hayatımı yazsam roman olurdu klişesi)
Spliti izleyince de böyle bi insan garip oluyor. Böyle bir anda kendini kaptırmalar, tuhaf bakışlar, duvara doğru dönüp kahkaha atarken bir anda durup ciddileşmek ve ciddi ciddi bakmak, hemen onedio psikolojik rahatsızlık testleri çözmek. Hani havam kime? Kendi kendine mal mal hareketler can sıkıntısından neyse böyle insanlar genelde hani kendini bir anda filmde hissedip tavırlara giren ya da bir film karakteriymiş gibi davranan insanlar biraz daydreamer dediğimiz gruna giriyor. Bu karantina günlerinde belkide en sıkılmayacak insanlar olabilirler.