etraftaki bir kimsenin, artık herşey yolunda güzel giderken aslında gitmediğini görmesi sorunsalında "hadi be, baksana ulan şuna ben meğersem nerelerdeymişim, ne imişim, ben kendimi bi bok sanarken aslında ben bırak onu bunu, hiç bişey olmuş çıkmışım" deyip "hay allah sorun nerde acaba hadi bi arayıp bakalıım çözmeye çalışalım" deyip giriştiği eylem.
Tünel karanlığını aydınlatmak için
Diyojen'in feneri solgun sönük.
Kalabalıklarda insan kayboluyor -
bataklıkta bir köpükçük sanki.
Yirminci yüzyılın sonunda
bu lanetli gezegenin
kalabalıklarında
gökteki yalnız Tanrı
insandan daha kolay bulunur.
insan arayıcısı -
altın arayıcısı,
iktidar arayıcısı
ve Tanrı arayıcısından
çok daha umutsuz bir uğraş.
Yapacağın biricik şey kalıyor -
kendi kendini aramak.
dünyanın kargaşası içerisinde, insanın kendine dair soyut ama huzur verici bir şeyler araması.
insan gün geçtikçe yalnızlaşmakta ve kendi sınırlarına çekilmektedir. bu yalnızlaşma bir nevi kaçıştır ve yalnızca karanlığa saklanmayı getirir. oysa kendi içine eğilip doğrularını keşfettikçe mutluluğu tadacaktır.
yapacak bir şeyin yoksa her şeyi bırakıp sahile git. kafanda hiç birşey bırakma sadece kendini sahile bırak önce rüzgar hoşgeldin diyecek sana sonra dalgalar ve kayalar... eger soguk içini yakmaya başlamassa yanlızlık iyi gelir güzel zaman geçirirsin, o acıyı her tattığımda yanlız değilmişim gibi yapıyorum. ben o kayalara ruhumu sattım karşılığında her dalga darbesinde aşınmamayı öğrendim , sonra benden geri kalanlara üşüştü rüzgar, sanırım acıdı kalamayan kaybettiklerime! oda alacak bişey kalmadığını görünce ne yaşarsam yaşayayım üstün körüde olsa hızımı kesmemem gerektiğini anlattı. yağmura gebe bi havada kendimi aramıştım, derken yağmur geldi onun benden alacak hiç bişeyi kalmamıştı sadece içindeki kiri benle paylaşabildi bana göre temizlikti ama bunu ona kimse söylemedi.
tam olarak tarifi var olanı kontrol etmek, işte tam olarak bu, bulma yöntemimi anlamak pek mümkün olmasa da uygulandığı zaman insanın kendini bulabildiği kesin...
"eğer sen can konağını arıyorsan, bil ki sen cansın.
Eğer bir lokma ekmek peşinde koşuyorsan, sen bir ekmeksin.
Bu gizli, bu nükteli sözün manasına akıl erdirirsen, anlarsın ki, aradığın ancak sensin, sen."