kendinde bulamadığı bazı özellikleri, potansiyeli, veya kendini tamamlayacağını zannettiği için kendinden çok farklı olan birine aşık olmak durumudur. aşk imkansızı seçmektir esasında, aşk çoğu zaman imkansız olandır. aşkı aşk yapanda budur.
derhal vazoya tüm gün kitlenip aşkı vazoya yöneltmeyi gerektiren durumdur. yok olmuyor, olmuyor. aşk bir gün bitecek önemli olan ne kadar arkadaş olabildiğin. şiirler yazdığın o güzel hatun sığırın teki çıkıyor ama iş işten geçmiş oluyor işte.
yaşanması gereken bir tecrübedir. denemek görmek gerekir. insan olgunlaştıran, pişiren de odur zaten. aslolan aşktır. sâfî, mugaddî pûr-u pak bir aşk. sever hiç bir şekilde karşılık beklemeden zaten karşılık bekleyince aşk da olmaz. zor iştir azizim, yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakaldır yani. ama en iyisi meyve alacaksan kendi bağından kız alacaksan kendi dağından düşüncesi ile hareket etmelidir.
(bkz: alexander birtoveregan) geçenlerde yediğim bok. Bu adam benim bire bir zıttım ve ben baya bildiğin aşığım. Şimdi bu bir itiraf aynı zamanda ama kendisi zaten bıraktı uludağ sözlüğü ki bırakmasada biliyor bu durumu. peki adamın umrunda mı tabi ki değil. Çünkü o da biliyor başlasa ilişkimiz yürümez. Ayrıca ben onu deli gibi sevsem de beni sevmeyi beceremez. işte öyle bir şey ancak masallarda yürür öyle aşklar.
(bkz: me)
Ben dindar olmasam da dini inancları olan bi insanım o ateist. Ben sigara alkol gibi şeylere karşıyım o günde iki paket sigara bitirir hayvan gibi de içer. Ben duygusalim o tam bir makine. Ben hayatı çok düzenli yaşarım onun bugünü yarininı tutmaz. Yani hayallerimdeki insanin tam tersi. Bu yüzden sürekli kavga ediyoruz.
Ama bu deliler gibi sevistigimiz gerçeğini degistirmiyo. *
edit: oluyo yani onu diyorum.
zıt kutuplar birbirini çeker hesabıyla özetlenilesi artı aşkın ten rengi, ırk, dil, boy farkı, mali durum, sosyolojik zümre gibi gereksiz ayrıntılara takılmadığını gösteren durumdur.
çünkü aşık olmak hoşlanmak; bunları kalp kendisi seçtiği için başına buyruk duygulardır.
aşkta mantık yoktur. akıl susar, insan körleşir.
(bkz: aşk kör eder)
aklın kimyası ile aşkın kimyası farklıdır.
akılla kalp hiçbir zaman, hiç bir konuda (istisnalar hariç) hemfikir olmazlar.
fakat aşk denilen duygu geçicidir.
ilişkileri ayakta tutan tek şey de saygıdır.
bir zaman sonra aşk denilen o duygu giderek azaldığında beyin girer devreye. anlaşmasızlıklar çıkar, tarafların birbirine karşı olan saygıları azalır ve eninde sonunda her şey son bulur.
o ilişki bitmeye mahkum kalır..
artık akıl kalbi yendiği için tarafların görüşleri, hayata dair bakış açıları, gelecek hakkındaki planları uyuşmazlar.
iki taraf da bunun bilincine varır ve ayrılmaya karar verirler.
aşkta her şey mümkündür. aşık olmak zaten istemli yapılan bir şey değildir dolayısıyla, bunu da durduramazsınız ve sizden çok farklı birini sevebilirsiniz. mıknatıs gibi düşünün, zıt kutuplar birbirini çeker. velhasıl kelam, bu aşk fazla uzun sürmez, bir yerden sonra zıtlaşmaları gözlemlersiniz ve bu heyecan da burada biter. ***
normaldir. normal olmayan sadece bir kez görüp aşık olduğun kişiyi ikinci kez görme şansının olmamasıdır. Dünyadaki bütün ihtimaller biraraya gelse de onu görme ihtimaliniz hiç yoktur.
