filmler konusunda fikir belirtme üzerine birşeyler yazmak istediğimde, aklıma gelen sorunsaldır.
her film herkese hitap etmeyebilir ve bunun çok çeşitli sebepleri olabilir. bence kişisel olarak filmi izlemek size keyifli bir deneyim sunduysa seversiniz, sebeplerini de söylersiniz. başkalarının aşırı keyif aldığı bir filmi siz sevmeyebilirsiniz, bunun da nedenleri olabilir. yahu, kendi izlediğiniz bir filmi bile, aradan yıllar geçip tekrar izlediğiniz zaman hiç beğenmemeniz de ihtimaldir, çok hazzetmediğiniz bir filmde maden bulmuş gibi detaylar bulabilmeniz de olasıdır.
örneğin ben, geleceğe dönüş filmini 90lı yıllarda kaç kere izledim hiç bilmiyorum: 5,6,7. rahat var. Aradan 30 yıl zaman geçmiş, benim bildiğim marty ve profesör bir kere türkçe konuşuyor arkadaş! yani evet ne olup bittiği konusunda birisine birşeyler anlatabilirim veya filmin neden çok harika ve beğeni aldığını açıklayabilirim açıklamasına. ama o kadar da hakim miyim? ya da bu filmi zamanında izleyen kelkeshoze yine ama aynı insan değil bir kere; mümkün mü?
izledim, elbette çocukken anlamamın mümkün olmayacağı chuck berry göndermesini** ve ilgili sahneyi şimdi tam olarak anladım. defalarca izlememe rağmen akışta fark etmediğim detayları gördüm. senaryodaki açıkları fark ettim. ama şimdi bu filmi sözgelimi interstellar ile karşılaştırıp, yeterince teknik detay vermemiş diye yerin dibine sokmanın ne anlamı var ki? örneğin serinin 2. filmi bu izleyişte bana çok zayıf geldi, ama şimdi milyonlarca insanda iz bırakmış zamanının çok ötesinde bir şaheser olduğu gerçeğini değiştirmiyor ki. yahu bunun 3. filmi sonrasını anlatan çizgi filmini bile defalarca defalarca izledim çocukken ben.
Dolayısıyla bu filmi yere göğe koyamayanlara laf söyleme hakkım yok. ama kişisel fikrimi belirtebilir, filmin eksiklerine vurgu yapabilirim, bu da doğal hakkımdır.
aynı şekilde pek hazzetmediğim kubrick filmlerinin her seferinde evrenin gelmiş geçmiş en bilmemnesi seçilmesine de itiraz ederim, yine koro halinde daha zayıf halka gözüken barry lyndon filminin kubrick'in uzak ara en iyi filmi olmasını da savunurum, zamanı için şahseser de olsa izlerken çok sıkıldığım, anlatım yönünden zayıf bulduğum 2001: a space odessey i de beğenmeme hakkımı kullanırım arkadaş.
ve kanayan yara türk filmleri ve türk oyuncuları.. uzun zaman yol filminin gelmiş geçmiş en iyi film olduğunu düşündüm. Sonra aradan geçen zaman ve tekrar izlediğimde öyle olmadığını fark ettim. ama ilk izlediğimde gelmiş geçmiş en iyi film gibi hissettiren tek film, tek türk filmi olduğu benim için değişmedi.
90lı yıllarda yaşayıp da birden fazla izlediği kemal sunal filmlerini toplamda kaçar kere izlemiş olduğunun hesabını tutabilen sanırım yoktur. bugün lzlesem çocukken hissettiğim gibi elbette hissettirmez, ama gülerim arkadaş. o filmler ki fikrine güvendiğim birçok insan şaban filmi la diye hor görmüşken, zamanındaki birçok toplumsal soruna ışık tutmuş, bugün yapılan filmleri geçtim haber programları ve tartışmaların bile üst üste yıllarca yayınlanmış bölümüne maruz kalsanız tek sahnedeki eleştirisinden fazlasını yapabilmiş cesur ve birikimli insanların imzasını taşır; geneli.
toparlayalım, fikrini belirten birisine karşı saygılı olmalı, kendi fikrimiz onunla çelişiyorsa çelişen taraflarını karşılıklı konuşabilmeliyiz efendim. bu tavır bizi medeni insan yapar, bu tavır bizi ileriye götürür. farklı sebeplerden birbiriyle iletişim kurmayı beceremeyenlerin, papağana derdini anlatamayan bir maymundan ne farkı var ki? farklılıklarımıza odaklanıp farklılıklardan birbirimize kin tutup diş bilemek doğru tavır olamaz, doğru tavır, benzerliklerimizi fark ederek karşı tarafa kibar davranmak, fikir alışverişi sonunda aynı fikirde olmamayı normal görüp aynı zeminde, aynı ülkede, aynı mahallede, vb. olduğumuzu unutmamaktır.
kendi zevkinizin dışına çıktığınızda, başka tarzlar hakkında bilgi sahibi olup o konular hakkında araştırmalar yapıp aslında size hitap edebileceğini anlayabilirsiniz.
önemli olan bir şeyi bilmeden önyargılı yaklaşmamak.